10

239 26 6
                                    

insan sürekli birşeylerden vazgeçerken ben senden bir türlü vazgeçemedim ve bu yaptığım ise sadece yüzsüzlüktü.seni kırdım, döktüm, ağlattım. sen ise beni yalnız bırakmadın, bi nebze olsa bile acımı unutturmaya çalıştın, çalışıyorsun.
yanımda olmanı istemiyorum, seni üzen birinin yanında olmaman gerekiyor. onu tek başına bırakıp acısıyla yüzleşmesini sağlamalısın. ama iç ses yanımda olmanı istiyor, seni özlüyorum uzakta olduğunda. hakkım değil biliyorum. kendi kendine kan pompalayan kalbim beni mi dinleyecek, hiç sanmam.

bugün diğer günlere göre rüzgar daha sertti ve denizin hırçınlığı üzerindeydi biraz, dalgalar sertçe kayalara çırpıp tekrar çarpıp aynı şeyi tekrarlıyordu. keşke sende içindekileri içinde tutmayıp yüzüme haykırsaydın, tüm öfkeni bir anda söyleyiverseydin. nefret ediyorum bu halinden.

"çok fazla düşünmedin mi?" mırıldanmıştın. denize bakan yüzüne bakıp "hayır" diye yanıtladım.

böyle zamanlarda daha da çok düşünmeli insan.

"sende dene, düşündükçe bana olan öfkeni hatırlarsın belki"

yüzüme dönüp kötü bir şey söylemişim gibi kaşlarını çattın. kendimce kötü bir şey söylediğimi düşünmüyordum. "ortamın içine etme jaebum, her zaman böyle yapardın, yapmayada devam ediyorsun" dedin ve denize bakmaya devam ettin.

"yapardım ve sen bana kızardın ben ise gene yapmaya devam ederdim, bu yüzden her zaman sol bacağıma bi tekme yerdim lanet şiddet yanlısı seni" diye devam ettirdim.

eskiler kafamın içinde güzeldi.
Her ne ise zaman bir şekilde geçip gitti ve olması gerekenler yanımda değil olmaması gerekenler yanımdaydı. Bir an yüzüne bakıp yanaklarından öpmek istedim.

'hava baya rüzgarlı, sevmedim. saçlarımı bozuyor'
'çirkinliğin yüzünden rüzgarı suçlama, saçların dağınık olmasa bile çirkinsin sen'  dediğimde sertçe bana baktın. bakma bana öyle.

'önceden öyle demezdin ama' evet önceden bana aittin, şimdi değilsin ve sana güzelsin deme gibi bir lükse sahip değilim.

'bence hala güzelim, sen güzel bulmasan bile başka erkekler buluyor.' vücudumu tamamen sana dönmemle hesap sorma pozisyonuna geçecektim ki *hesap sorma pozisyonu nasıl oluyor pek emin değilim ama oluyor bi şekilde* vazgeçtim.

'sahi sevgilin yok mu senin, benden sonra tek mi takılmaya devam ettin?' denize bakıp sorumu düşünür gibi yaptın, gözlerini gözlerime çevirdin ve cevap verdin. 'sanırım sevgilim olsaydı, şuan da senin yanında değil onun yanında olurdum.hem yanlızlık biraz iyidir, ha!!'
sol koluma dirseğini çarparak göz kırptın.
BU DA NEYDİ ŞİMDİ.

Geleli kırk beş dakika olmuştu ya da olmamıştı, vücudunu esneterek ayağı kalktın, kolumdan tutup benide kaldırdın ve peşinden sürükledin.
'biraz yürüsen iyi olacak, oturmaktan götün acıdı.' hiç bir şey söylemedim sadece peşinden beni sürüklemene izin verdim.

*

'ah, bugün aşırı aşırı yoruldum ve bu sadece senin suçun.' hiç bir şey söylemedin yatmaya devam ettin yerde, sende en az benim kadar yorulmuştun ve bunu belli etmemiştin ta ki kendini eve atana kadar. 'anlamıyorum ki senide, yoruluyorsun maden dur yerinde hala ordan oraya neden koşturuyorsun ki.' dememle yerden kalkıp üzerine doğru yürümeye başladın. kesinlikle bana vuracaktın çok konuştuğum için. ama vurmadın aksine beni şaşırtacak bir şey yaptın, yanıma bedenini bıraktın.
'hep konuşacak mısın sende, çenenin yorulduğunu bildiğin halde neden konuşmaya devam ediyorsun anlamıyorum ki seni.' sesindeki ima çok net, apaçık belli oluyordu ama ben şuanda sesindeki ima ile uğraşacak değil yanıma neden gelip yattığınla kafamı yoracaktım. cidden neden bunu yaptın, diğer kocaman koltuğa uzanmak yerine neden benim yanıma uzandın.

*

sevin, hoşçakalın

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 28, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Passato e presente. 2jaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin