jaebum:
üzgünüm.
sürekli sana yazmak istiyorum.
ve engel olamıyorum.youngjae:
peki.
yaz.jaebum:
ne?youngjae:
yaz diyorum.jaebum:
sen ciddi misin?youngjae:
eğer bir daha sorar isen vazgeçeceğim.jaebum:
tamam tamam sustum.jaebum:
peki.jaebum:
peki,nasılsın?youngjae:
her zaman ki gibi.jaebum:
her zaman ki günün nasıl geçiyor ki,
anlat.youngjae:
işe gidip paramı kazanıyor
sonra ise evime gelip kendimi doyuracak kadar yemek yapıyor,
yemeğimi yedikten sonra ise arkadaşlar ile akşamları dışarı çıkıp eğleniyoruz.
bu yeterli mi?jaebum:
mutluymuşsun!youngjae:
bunları yapıyorum diye 'mutluyum' anlamını çıkartma.jaebum:
kes, mutlusun işte.
mutlu da ol zatenyoungjae:
düzgün konuş.
ve sende mutlu ol.
ne kadar hödük ne kadar aptal olsan dahi.
herkes mutlu olmayı hak eder.jaebum:
bir ben hödük ve aptal değilim
iki mutlu olmak uzun zamandan beri yapmadığım bir şey
bu yüzden mutlu olmakta başarısızım.youngjae:
sen hep böyleydin jaebum,
hemen umutsuzluğa bağlayan, pes eden
tabi seni o zamanlar ben toplardım,
ama şimdi..jaebum:
şimdi..yoksun.youngjae:
bunu ben değil
sen yaptın jaebum.jaebum:
bunu çok iyi biliyorum youngjae.youngjae:
bu iyi.
her ne ise benim çıkmam lazım.jaebum:
oh, peki.
kendine dikkat et.youngjae:
ederim.+
gerçekten yazamadığımı düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passato e presente. 2jae
Короткий рассказoğlan, unutmak istemediği için unutmadı. jaebum + youngjae © lucianus