9

227 27 7
                                    

tarif edemiyorum sana olan hislerimi.biliyorum.seni sevmemeliyim.seni sevmeyi hak etmiyorum.
ama yapamıyorum.seni her gördüğümde kanımın sıcaklığı artıyor.
sesini her duyduğumda kalbime sahip çıkamıyorum.
şuan yanımdasın ama bi o kadar da uzaksın.

"daha iyi misin?" gözlerimi gözlerine sabitledim.gözlerine, kahvelerine bakmayı seviyordum.seviyorum.

"iyiyim.artık evine gidebilirsin.zaten yeterince rahatsızlık verdim sana"

birden kaşlarını çattın.

"canım burada kalmak istiyor" dedin ve koltuğa daha da bi yayıldın. Ne yapmak istediğini anlayamıyordum çünkü anlamama izin vermiyordun.

"ne demek canım istiyor!!"

"basbaya.burada kalmak istiyorum, hem zaten evde canım aşırı sıkılıyor, hiç değilse burada sen varsın. konuşuruz falan..."

tepkisiz kalıp peki diyebildim, çünkü zaman geçtikçe beni şaşırtıyorsun.

***

"hey hadi kalk dışarı çıkacağız"

" beni rahat bırak"

ama aksine götümü tekmelemeye devam ediyordun.

"sana kalk dedim jaebum"

ani bi hareket ile yattığım yerden doğruldum. "oldu mu?"

muzip bir sırıtma ile yüzüme bakıp kafa salladın.ben ise Kafana bir tane geçirip o dudağının kenarından öpmek istedim.

kolumdan tutup beni idama itekledin üzerimi giyinmem için.

"bi şartım var" aklıma çok hoş bir fikir geldi. kaşlarını havaya kaldırdın.

"ibnece birşey olmadığı sürece yaparım"

"kes sesini istediğimi yapacaksın. yani kıyafetlerimi sen giydireceksin."

önce olduğun yerde durdun sonra yanıma gelip en sevdiğim sol bacağıma bi tekme geçirdin.

"lanet olsun o benim en sevdiğim bacağımdı."

"kes sesini hak ettin"

sanırım en çok bu hallerini seviyorum, kızdığın halde bile gözlerinin içinin gülmesini.
hoş seni sevmemem için hiç bir bahane yok, sen benim en sevdiğim şey idin.

"sanırım giydirmiyorsun" oflayarak yanıma yaklaştın, tişörtümün boğaz kısmından tutup çekiştirmeye başladın.
"biraz nazik olsan" diye bağırdım ama hala yapacağını yaptın bende sustum.

kim bilebilirdi ki şuanda bu halde olacağımız, çok tuhaf işte, ne bir ad veremiyorsun ne de anlamdırabiliyorsun, sadece yaşıyorsun işte.

"yeter bu kadar hadi"

"tamam, seni de zorlamaya gelmiyor." az çok anlamıştım seni.

ikimizde ayakkabılarımızı alıp kapının önünde giydik ve gideceğimiz yere odaklandık.

*

cümle kurmada baya paslanmışım

Passato e presente. 2jaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin