"Ü-ü üzerimden çekil!" Sesinin titremesine lanet ederek altında kıvranmaya başladım. O ise kaslı vücuduyla milim kıpırdamıyordu. Hatta daha beter ellerimi de birine kenetleyerek kullanılamaz hale getirmişti. Karanlıkta bile kehribar rengi parlıyordu.
"Yalan söylemeyi öğrenmen gerek. 3 mil öteden bir gay olduğun ve benden etkilendiğin anlaşılıyor."
Yutkundum. Titriyordum, direnmeyi kestim.
"Kendin gibi beni de etkilemeye çalışman iyiydi. Üzerini çıkarıp odada durmak falan ama direk benimle yatmak istediğini söyleseydin yapardım. Bir erkeğe göre 'güzel' bir vücudun var. "
Çenemi tutup yukarı kaldırdı. dokunuşundan iğrenmiştim fakat direnecek gücüm yoktu. Ona sadece nefret dolu bakışlarımı yolluyordum.
Gözlerimin içine baktı. Yüzümü ifadesiz hale getirdim. Bütün gücümü toplayıp kasıklarına bir tekme attım. Yok öyle yağ mağ!
Kısa bir inlemeyle yanıma yığıldı. Ayağa kalktım.
"Ne kadar gay olsam da senin gibi sapık bir hödükten ölsem de etkilenmem."Kahkaha attı ve,
"Göreceğiz bakalım" dedi ve başını yastığıma koydu.
Yatağım işgal altındayken mecburi ben de onun yatağına yattım. Yatağına sinmiş olan parfüm kokusunu umursamamaya çalışarak gözlerimi kapadım.
Gece boyunca neredeyse hiç uyuyamamıştım. Saate baktığımda saat 06.42 ydi. Ben de o daha uyanmadan duşa girdim. Çıkarken Selim'in uyuduğundan emin olup üzerimi giyindim. Tabi bunları ölüm sessizliğinde yapıyorum.
Çantamı hazırlayıp odadan çıktım. Dün geceyi hiç hatırlamak istemiyordum fakat aklımdan da çıkmıyordu.
Sınıfta kimse olmadığı için kütüphaneye gittim. Kitabımı değiştirdim. Saat 7.30'du. İlk ders 8.30 ' da olacağı için kütüphanedeki masalardan birine oturup yeni kitabımı okumaya başladım.
Benden sonra birkaç kişi de kütüphaneye girdi. Çok ses yaptıklarını düşünerek çantamdan kulaklığımı çıkardım ve en sevdiğim şarkıyı açtım. "Talking To The Moon-Bruno Mars"
Sonra biri yanıma oturarak kulaklığımın tekini çekti. Tam"hangi ayı yaptı bunu?" diyecektim ki bizim Ayı Selim olduğunu farkedip ağzımı kapattım. Kafamı topladım(burnunu böldüm falan kkk) ve "Ne yapmaya çalışıyorsun?" dedim fısıltıyla. Elindeki kitabı göstererek "kitap okuyorum" dedi. Kulaklığın çektiği tekini kendi kulağına taktı. Şarkı değişti. " Christina Perri- A Thousand Years" Birkaç saniye gözlerimin içine baktı sonra kitabına geri döndü. Ben de önüme dönüp dikkatimi kitabıma verdim, vermeye çalıştım. Kalp atışlarım düzenleşsin diye derin nefes alırken O'nun hafif parfüm ve kendine özgü erkeksi kokusuyla sarhoş olurken nefesini geri vermeyi unuttum. Kafamı çevirerek ona baktığımda kehribarlarını bana dikmişti. "Off" şeklinde nefesimi verdim. Ona bakmayı keserek kitabıma geri döndüm. Dün geceyi ve bana yaptıklarını unutamazdım. Benim gururumla oynayıp beni bir sürtük yerine koymuştu.
Ders zili çaldığında benden hızlı davranıp kulağındaki kulaklığı çıkardı ve boşta olan kulağıma eğilip aramızda 5 cm kalacak kadar yaklaştı. Nefesi yanağıma çarptıkça vücudumdaki kanın tamamı yüzüme doluyordu.
"İddiamızı unutma, Emre. Benden etkilendiğini kabul ettiğinde attığın tekmenin de hesabını soracağım. Bekle sen."
İsmimi onun ağzından ilk defa duyduğumu farkederek heyecanlanmamı önemsemeyerek
"Tamam o zaman. Ben kazanırsam bana yaptıklarının, yapacaklarının hesabını soracağım ben de."
"Göreceğiz" dedi ukala gülüşüyle. Ve kütüphaneden çıktı.
Korktum mu? Tabi ki! Dikkatli olmam gerekiyordu. Ve daha ismimi ağzından duymamla midemde kelebekler kulüpdeymişçesine uçuşuyorlardı.
Yorum fazla gelmiyor. O yüzden kısa bir bölüm oldu. En az 5 oy ve yorumdan sonra yb atmayı düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oda Arkadaşım Bir Gay
Teen FictionZafer Anadolu Lisesi. Bu okulun benim hayatımı mahvedeceği Kimin aklına gelirdi ki...