Bölüm 4

586 26 21
                                    

Çantamı da alıp sınıfa gittim. Selim de her zamanki yerinde, telefonuna bakıyordu. Benim geldiğimi görünce telefonunu çantasına koyup bana bakmaya başladı. Ben de onun yanına oturdum. O kelimenin tam anlamıyla beni yerken sınıfa benden sonra gelen hocaya odaklandım. Derslerde sürekli Selim'in tacizlerine katlanmak zorunda kalsam da sonunda gün bitmişti.
Sınıftan Selim'le birlikte çıkarken,beni takip etmişti, Melih yanıma geldi.

"Emre bu akşam doğum günü partim var, geliyorsun değil mi?"
Daha konuşma fırsatı bulamadan
"Hayır, cevabını kabul etmiyorum, biliyorsun değil mi?"
"Hem de bu akşam neden daha önce söylemedin? Hem benim giyecek iyi kıyafetim yok. Dolabımın %90 ı eşofman!"
"1.si senin bu fikri kabul etmen için acil olması gerekiyordu. 2.si sana kıyafet ayarlarım. Hem okuldan bir sürü kişi gelecek Selim dahil."

Yüzümü buruşturdum.
"Selim ne alaka peki?"
Arkamdan Selim kulağıma yaklaşarak
"Ne o kedicik, korktun mu yoksa? Belki bu vesileyle iddiayı da kaybedersin." dedi ,her zamanki, gıcık gülüşüyle.
Omuz silkerek
"Hıh, çok beklersin" dedim onun gülüşünü taklit ederek.
"Bakacağız." diyerek benden uzaklaşırken tuttuğum nefesi bıraktım. O da hızla okuldan çıktı.
Yüzünde şaşkınlık ifadesiyle duran Melih'e döndüm.

"Onunla aranda ne var, anlat bakalım."
"Ya sen onu geç de neden Selim?"
"Onun babasıyla benim babamın şirketleri ortak. El mahkumu yani yoksa davet edeceğim son kişi bile olmaz o pislik."
"Oha sizin şirketiniz mi var!?"
"Tabi, ne bekliyordun ki? Selim'in babası o kadar zengin olmasa şimdiye kaç defa okuldan atılmıştı. Neyse sen onu bunu boşverde benim odama gidelim. Sana yakışan birşeyler bulalım."
"Ç-çok teşekkür ederim." dedim utangaçca.

"Böyle şeyler için de teşekkür edersen işimiz var seninle" diyerek beni odasına sürükledi.
O gerçekten iyi bir arkadaştı.
Odasına gittiğimde odanın duvarlarının oyun posterleriyle dolu olduğunu gördüm.  Kesinlikle ondan bekleyeceğim bir şey değildi. Melih tam bir oyun delisi çıkmıştı.
"Tam sana uyacak bir kıyafetim var. Bedenlerimiz benzer zaten sıkıntı olmaz. "

diyip gardırobundan siyah bir dar paça pantolon, beyaz bir tişört, siyah bir deri ceket ve bir çift beyaz airmax çıkarıp elime tutuşturdu.
"Banyoda hemen giyin, bakacam."
İnat etmeyerek banyoya girdim ve giyindim. Banyo kapısını açtığımda o da üzerini giyinmiş beni bekliyordu. Beni görünce gözleri faltaşı gibi açıldı.

Baştan ayağı beni süzerek
"Bu kadar yakışacağını düşünmemiştim. Emre, bu sensin di mi?"
"O ne saçma soru be abi tabi benim." sahte bir kırılmış ifadesiyle" insan arkadaşını tanımaz mı?" dedim.
"Arkadaş.. Tabi ya biz buyduk" diyerek bana bakmayı kesti. Ne dedim ben şimdi?

.

Evet arkadaşlar 10 yorum ve 5 vote den sonra yeni bir bolum atacağım. ..
Şimdilik görüşürüz ;)

Oda Arkadaşım Bir GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin