Sabah annemin dürtmesiyle uyandım başımda dikilip " 50 kere Beste dedim uyanmadın, bir dürtmeylemi gerçekten" dedi. Boşverdim ve 5 dakika daha diyerek tekrar yattım. Uykum her şeyimdi, zaten eğer okulu birazcık sevmiyorsam bu yüzden sevmiyordum. Daha 2 dakika olmadan annem tekrar gelince "Ama anne mızıkcılık yapıp 5 dakika olmadan geliyorsun ya" dedim. Anneme direnemeyeceğimi anladım ve tarlası yanmış köylü gibi baya bi oturdum yatakta. Bir an tekrar yatmayı düşünsem de annemin ayak seslerini duymamla vazgeçtim ve merdivenlerden inerek önce lavaboya girdim ve hazırlandım. Okula geldiğim de bahçe de Ediz'i aradım. A sınıfının penceresinden Kaan'ın beni izlediğini fark eder fark etmez bakışlarımı önüme çevirip okula girene kadar aynı noktadan hiç çekmedim. Nihayet sınıfa girdiğimde çantamı Helin'in yanına koyup Aslıların yanına gittim. Hepsine birden kollarımı atıp "Günaydın!" diye bağırdım. Sevda "Sabah sabah sana bu enerji nasıl geliyor anlamıyorum" dedi ve hepsi birden esneyerek onayladı. Okulun koridorun'dan geçerken herkese yavşayan Damlayı görmemizle ters ters bakıp gözlerimizi devirmemiz bir oldu. Onun da bize ters ters baktığını fark ettiğimde 'Kıçımın kenarı' dedim. Bu kızı hiç sevmiyordum. Benimle birlikte onun yalakaları hariç kimse onu sevmiyordu.
Yine bir okul klişesi olan tanışma ile dersleri kaynatan bir sınıfım vardı benim. Tanıştığımız bir öğretmen bile girse 'Hadi tanışalım' deyip dersleri kaynatmak 1 numaralı görevimizdi. Ama o 3 yıl süren görevi bu yıl teog nedeni ile öğretmenlere yutturamayarak daha ikinci günden başlamıştık derslere. Derslerde ders işleyip, teneffüslerde Kaan'ın bakışlarıyla uğraşıp ve Ediz'i izleyerek geçiriyordum. Eve gelince tam tekrar olmasa da tekrar yapıp her günkü klişelerimi yapıp uyuyordum ve yine okul. 2 hafta aynı şekilde geçti. Babam beni dershaneye göndermeyi düşünüyordu. Ama hala nereye göndereceğini bulamamıştı. Araştırma halindeyken ben yeni birinden hoşlanmaya başlamıştım. Adı Gökhan. Her gün çıkışta otobüs durağında muhabbet ederek geçiyordu günümüz ve benimde gönlüm biraz olsun ona kaymıştı. Duygularım aşk olmasa da ondan biraz hoşlanıyordum. Ve onun en yakın arkadaşı Kaan'dı.. Kaan nedenini bilmediğim bir şekilde benden hep uzakta durup beni izliyordu. Ben muhteşem beşlim'e yani Helin,Aslı,Aylin,Sevda,Ebrar' a Gökhan'a karşı hislerimi söylemiştim. Hepsi gülse de beni onaylamıştı.
Bir gün yine Gökhan ile otobüs durağında konuşuyorduk. Ama bana o soruyu sormasıyla yıkılmam bir oldu. "Helin'e çıkma teklifi etsem kabul eder mi?" Duygularımı belli etmemeye çalışarak Helinin bir sevdiği olduğunu söyledim ve ondan olabildiğince uzaklaştım. Gerisi depresyon halleri tabi. Kimse benim depresyona girmemi istemez açıkcası. Çünkü ben depresyona girince salak salak espriler yapıp bide kendi esprilerime iki saat depine depine gülerim , durup durup 'ah kader ah' deyip 2 saat edebiyat yaparım. En önemlisi de doyma.. Kimseye bu olayı anlatmadım tabi. Kendi kendime depresyona girdim ve herkes birşey olduğunu anlayıp sorsa da anlatmadım. Vişne suyum ile tek kalıp geçirdim depresyonumu.
Bir gün yine otobüs durağındayız. Otobüs geldi. Tam binerken Gökhan "Beste, sen hangi durakta iniyorsun?" dedi. Sinirlerimi gidermeye çalışarak "Neden ki" dedim. "Sanane" dedi ve güldü, bende salak salak gülüp " Benim hangi durakta indiğimi soruyorsun ve ben nedenini sorunca sanane diyorsun, çok zekisin be" dedim kaşlarımı kaldırarak. O da Kaan ile birlikte aynı anda kahkaha attı. Bindim ve ineceğim duark gelince indim ama bir terslik vardı. Benimle birlikte Gökhan ve Kaan da indi. 'Normalde bunlar bu durakta inmezlerdi lan' diye geçirdim içimden. Beni takip ettiklerini hissedince tam dönüp bağıracaktım ki Kaan "Beste dururmusun?" dedi. Durdum, ikisine de 'ne var ulan' dercesine baktım ve başımı salladım. Kaan yanıma geldi ve "sana söylemem gereken şeyler var" dedi. Bende onu dinlediğimi belirtircesine kafamı salladım.
Ve beni şok edecek o soruyu sordu;
"Benimle Çıkar mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fısıltılı Karanlıklar-Değişim
ChickLitBir genç kızın yaşamındaki acılardan sonra değişim süresi.. Bu kitaptaki tüm olaylar yaşanmıştır.. Belki de bu kitabı okuduktan sonra sizin de değişmeniz gerektiğini anlayacaksınız.. Bu kitaptaki karakterler ve yaşananlar gerçektir.. Okurken zaman...