Bölüm şarkısı: We The Kings - Sad Song
Louis Harry'yi hala özlüyordu. Özlememesi mümkün müydü sanki? Onun yumuşacık ellerine bir kere dokunmuştu fakat unutmamıştı. Yumuşak dudaklarını yalnızca bir kez öpmüştü fakat unutmamıştı. Harry'yi nasıl unutabilirdi ki. Unutmak mümkün müydü? Özlememek mümkün olabilir miydi?
Louis Harry olmadan devam ediyordu hayatına. Bunu o seçmişti, onun hatasıydı. Harry ile birlikte olsaydı belki de farklı olurdu. En azından Harry mutsuz bir şekilde ölmemiş olurdu. Hepsi Louis'nin hatasıydı ve artık düzeltemezdi. Gerçekler bir bir yüzüne çarpıyordu ve Louis'nin yaşama sevinci kalmamıştı. Harry ile birlikte gitmişti.
Louis onu asla unutamayacaktı. On altı yaşında olduğu halde ondan uzun olan bedenini, kıvrımlı dudaklarını, yumuşacık ellerini, kıvırcık saçlarını unutamayacaktı. Bunu Louis seçmişti ve artık buna mecburdu.
Louis yirmi dört yaşında başarılı bir şarkıcıydı fakat mutlu muydu? Hayır. Louis Harry olmadan hiçbir şeydi. Her gün onun mezarına gidiyor, papatyalar bırakıp onu ne kadar sevdiğini ve özlediğini söylüyordu. Louis o olmadan bile şarkılarını onun sayesinde yazıyordu. Harry yokken bile Louis için her şeydi. Louis Harry ile bir bütündü. Harry onun diğer yarısıydı.
Louis şimdi yeni bir şarkı yazmayı deniyordu fakat başaramıyordu. Bugün aklındaki tek şey Harry olmuştu. Her zaman öyleydi ama bugün başka hiçbir şey düşünemiyordu. Onu özlüyordu. Onu çok özlüyordu.
Louis Harry'yi düşünerek yazmaya başladı. Hissettiklerini yazıyordu.
I have loved you since we were 18
*Seni 18 yaşımızdan beri sevdim*Harry her anlamda onun ilham kaynağıydı. Şarkılarını Harry ile yaşayabilecekleri olayları hayal ederek yazıyordu Louis.
Şarkıyı Harry'yi düşünerek tamamladı. Her söylediğinde Harry'yi hatırladı, hep yaptığı gibi. Harry'nin mezarına gittiğinde papatyaları bıraktı ve ona şarkısını söyledi. Onu ne kadar özlediğinden bahsetti. Onu çok özlüyordu.
Louis biliyordu ki Harry hep kalbinde olacaktı. Louis Harry olmadan yapıyordu yapmasına belki ama hep eksikti. Louis Harry'yi tüm benliği ile seviyordu. Louis'nin tek bildiği Harry'ydi. Tek sahip olduğu Harry'ydi. Tek ihtiyacı olan Harry'ydi. Tıpkı zamanında Harry'nin bunları hissettiğinde Louis'nin yanında olmadığı gibi şimdi Louis hissediyordu ve Harry yoktu, asla olmayacaktı.
🌹
Louis röportaj için hazırlanıyordu, yaklaşık beş dakikası kalmıştı. Yeni şarkısı hakkında konuşacaklardı ve Louis ilk kez Harry'den bahsedecekti. Milyonlarca insan Harry ve güzelliğini öğrenecekti. Louis buna hazır mıydı?
"Evet Louis son şarkının sözleri her zamanki gibi çok etkileyiciydi. Fakat bu sefer hayranların birine yazılmış olduğundan emin gibi görünüyorlar. Ve bu yüzden şimdi bu soruyu sana yöneltiyorum. Şarkının özel hayatınla bir ilgisi var mı ?"
Louis'nin beklediği soru gelmişti. Louis hazırdı ve insanlara ilk kez Harry'den bahsedecekti. "Evet bu şarkı biriyle ilgili. Seneler önce hayata gözlerini yummuş bir melekle ilgili. Harold Edward Milward Styles. Bu şarkı tamamen onunla ilgili. Bugün burada ilk kez ondan bahsedecek cesareti kendimde topladım ve şimdi ondan bahsedeceğim. Harry benim hayatıma on yedi yaşımdayken girdi. Harry ile bir sürü kötü şey yaşadık. Harry ilk ve son aşkımdı. Bana çok kötü şeyler söylemişti ve ben çocuk aklımla ondan intikam almak için bir plan yapmıştım, o kadar mantıksızdı ki. Onunla kimliğim belirsiz bir şekilde yaklaşık otuz gün konuştum ve benden hoşlanmasını sağladım. Benden hoşlanığına emin olduğumda sevgilimle bir fotoğraf gönderdim ve onu üzdüm. Bir ay boyunca yaklaşık hiç konuşmadık. Sonrasında Harry bana bir şekilde ulaştı ve yaptığı şeylerin nedenini anlattı. Oliver adında bir arkadaşımız vardı, Harry'ye aşıktı ve son günleriydi. Ben de Harry'ye aşıktım, Harry ise bana. Harry onun son günlerini mutlu geçirmesi için bana kötü davranmıştı aslında sırf beni üzmemek için. Harry bunları bana anlattı ve ben ona inanmadım. Onunla çıkmaya başladık, buluştuk. Onu yalnızca bir kere gördüm. Ama asla unutamıyorum."
Louis'nin gözleri doldu ama kendine söz vermişti, ağlamayacaktı. "Ve ben ona inanmadığım için ona tekrar kötülük yaptım. Onunla çıkarken onu Eleanor ile aldattım. Zayn o zamanki en yakın arkadaşımdı ve gidip bunları ona anlattı. Haklıydı da, yapması gereken buydu. Harry çok kötü bir şekilde bana geldi ve ben onunla dalga geçtim. Daha sonra onu aldatmama rağmen haftalar sonra bana tekrar yazdı, ben yine dalga geçtim ve onu engelledim. Altı ay boyunca hiçbir iletişimimiz olmadı. Altı ay sonunda bana bir kutu geldi. İçinden üç defter ve iki dosya çıktı. Bunlar Harry'nin benim için yazdığı şeylerdi. Duygularını, hayallerini, üzüntülerini yazmıştı bu defterlere. Bizim resimlerimizi çizmişti. Ve ben o gün gerçekten sevildiğimi çok geç de olsa anladım. Harry'ye gittim ve kapıyı arkadaşı Niall açtı."
Louis ağlıyordu ama bitirecekti. "Harry ben gelmeden iki hafta önce trafik kazasında hayatını kaybetmişti. On yedi yaşında hayatımın aşkını buldum on sekiz yaşında ise hayatımın aşkını kaybettim. Onu yalnızca bir kere gördüm ama asla unutamayacağımı biliyorum. On altı yaşında olduğu halde benden uzun olmasını, şekilli dudaklarını, yumuşacık ellerini, kıvırcık saçlarını, o eşsiz sesini asla unutamayacağım. Ben Louis Tomlinson hayatımın hatasını sevdiğim insanı üzerek yaptım. Ona zamanında onu sevdiğimi söyleyemediğim için artık asla söyleyemiyorum. Bu benim en büyük aptallığım. Şimdi biliyorum ki o hayatımın aşkı ve hep kalbimde olacak. Bu benim şarkılarımın öyküsüydü, çoğunuz artık bitirsin de eve gidelim diyorsunuz biliyorum. Ama herkes bu melek kalpli insanı tanımalıydı. Dinlediğiniz için teşekkür ederim."
Louis hissettiklerini ve olayları anlatmıştı. Kelimelerinde ufacık bir yalan yoktu, neyse onu söylemişti. İnsanlar belki emin olamayacaklardı ama emin olmaları gerek tek bir şey vardı. Harry her zaman Louis'nin kalbinde olacaktı.
Bölümü söylediğim tarihte atamadım ama çok fazla evde durmadım ve bir türlü yazacağım şeyi bulamıyorum. Umarım beğenmişsinizdir💖

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hello bitch
FanfictionLouis bilinmeyen bir numaradan eski en yakın arkadaşına mesaj atarken olayların bu hale geleceğini tahmin etmemişti.