what if?

1.4K 91 158
                                    

Bölüm şarkısı: Imagine Dragons - I'll Make It Up To You

bu bölüm hikayenin alternatif bölümü eğer louis daha erken gitseydi neler olurdu onu anlatıyor

Louis Harry'ye gidiyordu, her şeyi düzeltmek için. Her şey güzel olacaktı, Harry hep böyle söylerdi. Üniversite için Harry'nin yanına gelecekti ve bir daha asla onu kırmayacaktı. Louis inanıyordu, yapabilirdi. O ona aşıktı.

Louis kapıyı tıklattı ve sevgilisini beklemeye başladı. Kapıyı yeni uyandığı belli olan Harry açmıştı. Bu hali o kadar güzeldi ki. Aslında her hali güzeldi. Yeni uyanmış, uykulu, mutlu, üzgün, yorgun ve şımarmış her hali kusursuzdu.

Harry Louis'yi görünce gözleri kocaman açıldı ve söyledikten sonra kendine lanet edeceği cümleyi söyledi. "Louis sen misin?" Louis gülmeye başlanmıştı. Ciddi olmalıydı ama bu soru komikti. "Evet bebeğim benim. İçeri geçelim ve ben sana her şeyi anlatayım."

Louis ikili koltuğa oturdu ve Harry ise yanına. Harry merakla Louis'nin söyleyeceklerini bekliyordu. "Harry, bebeğim. Senden özür dilemek istiyorum. Yaptığım tüm boktan şeyler için. Ama Harry hiçbir şey mantıklı gelmemişti. Ve ben sana zarar vermeyi seçtim. Ah bebeğim bu benim için de zordu. Sonra defterler bana geldi ve ben ne kadar aptal olduğumu fark ettim. İğrençleşmiştim ve elimdeydi. Beni affet ve bu bizim son ve gerçek şansımız olsun. Her şeyi bizim için düzelteceğim. Üniversite için buraya geleceğim ve ailemin buradaki evinde kalacağım. Eğer istersen sen de benimle kalabilirsin bebeğim. Ne olursa olsun asla senden vazgeçmeyeceğim. Bu defa asla senden vazgeçmeyeceğim. Sana aşığım ve senden vazgeçmeyeceğim."

Harry cevabını aylar öncesinden vermişti ona. Kucağına atladı Louis'nin ve ona kocaman sarıldı. Her şey güzel olacaktı.

🌹

"Daha sonra ne oldu anne?" diye sordu Lisa annesine. "Bebeğim kalanını Louis dedenden dinlemeye ne dersin, birkaç işim var da." Lisa kafasını salladı ve Louis dedesinin karşısına Harry dedesinin kucağına oturarak olanları dinlemeye devam etti.

"İlk olarak annen söylemedi ve ben de bunu sonra öğrendim. Aslında defterleri Harry'den habersiz Niall göndermiş. Bunun için ona ne kadar teşekkür etsek az. Daha sonra ise annenin de  dediği gibi Harry'ye bir söz vermiştim ve bunu ne olursa olsun tutacaktım. Kırk yıldır da tutuyorum. İlk zamanlar aynı evin içindeydik sürekli beraberdik. Her şey güzeldi fakat Harry'nin gözündeki eski güveni göremiyordum. Ama dediğim gibi onun için düzeltecektim. Her gece ve gündüz düzeltmek için uğraştık. Yaklaşık bir senenin sonunda her şey düzene oturmuştu. Her şey eskisi gibiydi ve gerçekten her şey güzeldi. Ben okuldan Harry'den bir saat sonra geliyordum ve Harry o sırada ikimiz için yemek hazırlıyordu. Beraber yemek yiyorduk sonra Harry'yi koltuğa oturtuyordum ve masadakileri topluyordum. Mısır patlatıyordum, tatlı yapıyordum. Harry ile sarılarak her gece bir film izliyorduk. Sürekli beraber dışarı çıkardık, vakit geçirirdik. İkimiz de beraber dışarda olmaya bayılıyoruz, bu hala öyle. Zaman geçtikçe yaşadığımız tüm o boktan şey-" "Louis!" diye bağırdı Harry. Lisa'nın yanında kötü kelimeler kullanamazdı.

"Yani demek istediğim tüm o kötü şeyleri unutmaya başladık. Zaman ilerledi ve biz birbirimiz olmadan yapamaz duruma geldik. Hala Harry olmadan bir saat dayanamıyorum. Onu yanımdayken bile özlüyorum. Sonra zaman ilerledi bebeğim ve ben yirmi dört, Harry yirmi iki yaşındayken ben Harry'ye evlilik teklifi ettim. Görmen lazımdı çok romantiktim. Hep öyleyim aslında. Daha sonrasında bir ay içinde evlendik. Evlendikten sonra hayatımızda hiçbir şey değişmedi. Çünkü biz zaten birbirimizin ruh eşiydik ve asla ayrılmayacağımız belliydi. Evlendikten yaklaşık dört yıl sonra anneni evlat edindik. Ah ne kadar da şirindi. Sürekli kaka yapıyordu ve Harry ile birbirimize "Bu sefer sen temizleyeceksin." diyorduk. Sonunda hep Harry beni bir öpücükle kandırıp bana temizletiyordu."

Harry buna kıkırdadı, aklına gelince gülümsüyordu. "Annen ben ve Harold sürekli tatillere, tiyatrolara ve sinemalara giderdik. Bir keresinde annen sekiz yaşındayken annenin yanında kötü kelimeler kullandığım için Harry beni bir hafta koltukta yatırmıştı! İnanabiliyor musun? Zaman ilerlerdi ilerledi ve annen yirmi sekiz yaşındayken aşık olduğunu söyledi. Bir çocukla beraber evimize geldi, bizi onunla tanıştırdı. David kızımın kalbini çalmıştı! Ona hala sinirliyim. Bu tanışmadan yaklaşık altı ay sonra baban ve annen evlendi. Yaklaşık üç yıl sonra da sen doğdun prenses. Sen bize verilmiş en güzel hediyesin sanırım. Kısacası Lisa, sana tavsiyem ne olursa olsun sevdiğin insanlardan vazgeçme. Ben Harry'ye gittiğimde çok geç olabilirdi. Harry orada olmayabilirdi. Hayatımın hatasını Harry'yi üzerek yaptım ben. Ne olursa olsun sevdiklerinin yanında ol güzellik. Bir de unutmadan sana söylemek istediğim bir şey daha var. Gerçek aşkı nerede bulacağını bilemezsin. Bizim gibi internette tanışmış olabilirsin ama bunu internetten tanıştığın insanlarla annenden habersiz buluş diye söylemiyorum. Uyarımı yaptığıma göre devam ediyorum. O kişi her gün gördüğün iş arkadaşın olabilir veya en yakın arkadaşın, bunu bilemeyiz. Ama ne olursa olsun güzellik hatta karşılık alamazsan bile aşkından vazgeçme. Çünkü seven her zaman kazanır. Bak bize kazandık mı kazandık. Seni kazandık, kızımızı kazandık, babanı kazandık aslında onu sayma hala sinirliyim ona. Uzun lafın kısası bebeğim demek istediğim seven her zaman kazanır. Asla vazgeçme."

Daha sonrasında karşısında oturan Harry'nin yanına gidip masum bir öpücük kondurdu dudaklarına. Sonra ise Lisa, Louis ve Harry sarıldılar. Louis haklıydı, kazanmışlardı. Sıcak ve küçük bir aile kazanmışlardı. Aşkı kazanmışlardı. Sevilmeyi tatmışlardı. Sevmeyi tatmışlardı. Louis haklıydı, seven hep kazanırdı.

Final bölümü fazlasıyla üzücüydü ve umarım onu burada düzeltebilmişimdir. Bu hikayeyi çok seviyorum ve bu yüzden bitirmek benim için çok zor. Bir teşekkür bölümü yazacağım. Gerçekten her şey için teşekkürler ve son olarak umarım beğenmişsinizdir💖

hello bitch  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin