Mutlu anlar

21 2 0
                                    

Sonunda günün yarısı bitmişti. Öğle arası yemekhaneye gittik Yağmur'la. Gördüğümüzda ikimizin de suratında kocaman sırıtışlar belirdi. Yemekte tavuk şiş vardı. Sırıtıyoduk ikimiz de, sonra Yağmur'un yüzüne baktım, bu mutluluğu tüm gün göremediğim aklıma geldi ve onun bu çocukça neşesine daha çok sırıtmaya başladım. Yemeklerimizi yedik, bahçeye çıktık oturduk, sonra canım sıkıldı dedim. Basket oynayalım mı dedi. Ha bu arada Yağmur çok iyi basket oynar, hatta ona karşı ilk maçımda kaybetmiştim, karşılığında 2 gün boyunca öğle araları yemeklerimi ona vermek zorunda kalmıştım. Basket oynamaya başladık, bugün etek giymişti, hiç farketmemiştim. O yüzden maç yapamadım, ama şut yarışması yaptık. Tabiki ben kazandım. Öğle arasından sonra sınıfa gittik müzik dinlemeye başladık. Adaşımdı söyleyen adam, teoman... Bayılıyordum bu adamın sesine, sigaranın etkileri gözükmüyordu eski şarkılarında. Yağmur kulağımın dibinde bağırdığı için şarkımdan ayrılmak zorunda kaldım, gözümün önünde bişeyler sallıyordu, kutumsu bişrydi sanırım. Çek lan şunu gözümğn önünden dedim, üzülmüş numarası yaptı, hemen yumuşadım. Lanetolsın bu kızı çok seviyorum!! neyse kutuya geri dönelim. Kutudan sosisli börek çıkmıştı. Aman yarabbi!! Yağmur'a sarıldım aferin gız ufaklık dedim hemen sinir oldu tabi,ufaklık dememe çok sinir olur, vermiyorum sosisli böreğini hahaha noldu sinir oldun de mi, mal şey, dedi. Özür dileriiiim dedim, sevimli bi surat takındım tabi hemen yumuşadı "Al bakalım boşboğaz" dedi. Nasıl gözüktüğüme bakmadan yumuldum sosisli böreğe, sırıtmıştım gene. Bu kızı cidden çok seviyorum. Ders geometriydi, yüzümdeki sırıtış büyüdü. Geometri dersine bayılırım, hocamız çok zeki bi adam, Yağmur da ben de bu adama hayrandık ama hocacığımız azıcık çatlaktı. Tüm böyle geçti, son derse vardığımızd derin bir soluklandım, sonunda bi gün daha bitmişti.Çıkışta Ceren'le karşılaştım daha doğrusu Ceren'e omuz attım. Ceren'i tanıtıyım, bizim okulun tartışmasız en güzel kızı, büyük ihtimalle şu ana kadar beni bilmiyodu bile. Sanırım birazcık da inek bi kız, çarptığımda kitapları yere düşmüştü çünkü. Neyse Ceren'i tarif etmeye geri döneyim. Kız 1.75 boyunda okulun voleybol takım kaptanı, kahverengi uzun dalgalı saçları var ve mavi gözleri var. Neyse ben bu kıza çarptım işte(Artık çarptım mı çarpıldım mı belli değildi ). Kız yere kapaklanacak gibi oldu, onun gibi sportif bi kızın bu kadar çabuk dengesini kaybetmesini beklemiyodum. Refleks olarak öne atıldım, belinden tuttum biraz tuttuktan sora iyi misin, kendin durabilir misin dedim, evet dediğinde bıraktım. Çarptığım için özür dilerim dalgındım biraz aslında baya bi dalgındım, dedim. Sorun değil düşürdüğün gibi de tuttun sanırım ödeşmiş olduk diyip gülümsedi, bende ona gülümsedim. Yağmur dışarda beni bekliyodu, gittiğimde, lan kapıdan çıkarken bile bi kızı kendine aşık ediyon ya ben napam seni dedi, sırıttı." Ne aşık olması gerizkalı ya. Bir o kız tam bir taş, bana bakmaz bile. İki sadece çarpıştık o kadar başka bişey yok, için fesat düşüniyosun" dedim. Kes diyip kafama patlattı bi tane. Akşam evde güzel geçti sayılırdı, annem güzel güzel yemekler yapmıştı babam eve gece 1 gibi gelid yeni yüzünü görmeme gerek bile kalmamıştı bu benim için başka bir artıydı. Gece yatağımda sakince tavanı izlerken uykuya daldım,güzel bir histi. Sabah uyandığımda üzerimde bambaşka bir dinçlik vardı, kahvaltıda bir sürü şey yedim hızlı hızlı annem hadi bakalım öküzüm okula geç kalacaksın diyip öptü yanağımdan sonra da gitti. Ben de okula gitmek için fırladım. Okula vardığımda güzel bir günün beni beklediğini hissediyordum, dinçtim. 

Gölgelerde DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin