-----------------------------------------------------------------------------------------------
Her seferinde bu dolabı çekmekle uğraşmaktan yoruluyordu. Ailesi farketmemesi içindolabın arkasına sakladığı kutusunu çıkarırken koskoca dolabı taşımaktan feleği şaşmıştı.
"Tofi hadi onlar bitecek, ben üzülüyorum ve beni üzmeye hiç hakkın yok. Bıdığa bak nasıl da getirdiklerimi bitiriyor. Nasıl toparladı kendini, etlendi Bıdığım benim.Çocuklar hepinize tek tek seslenemem bunların hepsi ben gelene kadar bitecek. Yemeyen bu gece yalnız uyuyacak."
"Bu çocuk bizim hayatımızı alt üst ediyor anlasana. Tamam evet çok sevimli ama bizim ona bakacak gücümüz kalmadı artık. Kullandığı ilaçları karşılamak için harcadığımız parayı bırak. Başına gelenlerle uğraşmak çok yordu. Hastalıklarının arasına şizofren teşhisi koyulalı 2 sene oluyor. Belki de onun için en doğru olanı budur olamaz mı?"
Annemin gözleri yine yağmurluydu. Kapı deliğinden izliyorum onu. Çok fazla üzülüyor büyük ihtimalle yine benim hakkımda konuşuyorlar. Durumumun farkındayım artık ya da ne bileyim artık dlllendirip durmalarındansa bildiğimi, kabullendiğimi söyleyip geçiştiriyorum. "Değil mi Rota? Şu anda da benim hakkımda konuşuyorlar. Neyse vakit doldu."
"Çocuklar bakayım bitirmiş misiniz, evet işte böyle üzmemişsiniz beni. Kaptan herkesin yatağına gitmesini söyler misin? Onlara birazdan masal okuyacağım herkes hazır olsun."
"Anlamıyorsun dimi ve sevmiyorsun onu, daha o bir çocuk ve hayaller kurması kendi dünyasında kaybolması doğal belki büyüyünce atlatacaktır. Çocuğum o benim, çocuğumuz anlıyor musun?"
"Ben aksi bir şey mi iddaa ediyorum. Ben istemiyor muyum sanıyorsun. Her gece yatağa girerken göz yaşlarına boğulmadığım için mutlu muyum ben? Ne yapacağız peki paraya ihtiyacımız var büyüdükçe sorumlulukları artıyor bir hizmetçide ayarlamalıyız. Ben yoruldum anlıyor musun bunları düşünmekten. Bıktım artık!"
"Ee bıktın yani ben ne yapayım senden farklı bir hayatım mı var benim. Ben istemiyor muyum her gün çocuğumu okula götürüp getirirken hayıflanmak. Normal bir anne gibi onu büyütmek. Sen akşamları dışarda sürterke..."
"Bana o kelimeyi kullanma sakın bi daha!"
"Pardon bey efendi kafanızı dinlerken. Gece dönüşünüzü de biliyoruz ama kapının önüne işemediğin kalmıştı hatırlıyor musun dün geceden. Oğlunun böyle olmasına şaşmamalı?"
"Oğlun mu oldu şimdi! Tabi canım ben dışarda kafa dinlerken üst kattaki komşumuz Radıf Bey var ya yanında o sana destek olamıyor mu? Belki ikinizi kucaklayıp kollllaarında sallıyordur ha!"
"Konuşmana dikkat et hayvan herif. Arada bir gelip insaniyetiyle bakıyor diye senin gibi piç mi oldu adamcağız."
"Benim gibi piç mi? Yok canım pezevenk diyecektin ya da buldum gavat. Radıf Bey de eli açık müşterim. Pardon müşterimiz."
"Orospu çocuğu sen ne haltsan beni karıştırma."
"Çocuklar hepiniz hazır mısınız? Saymaya başlıyorum. 1,2,3,4....,23 tamamdır herkes burada Stef yatağın altından çıkabilirsin korkunç bir masal değil. Ve bi daha saklanırken antenlerini içeri almayı unutma."
"Annem ve babamın sesleri gittikçe yükseliyor bu masal saatimizin başladığını gösteriyor çocuklar. Evvel zaman içinde Karıntrum dünyasına iniş yapan bir uçak varmış. Ve onun 23 yolcusu bir de kaptanı ve yardımcısı Rota..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI'NIN UYUŞTURUCUSU
FantasyBenden Tanrı olmam istendi. Bense Tanrının uyuşturucusunu çaldım.