| B E Ş |

611 33 16
                                    

Sabah yine lanet alarm uyandırmıştı kızları. Her zamanki gibi okula giderken yaptıkları hazırlıkları yaptılar. Bugünki tarih sınavları için Lydia yatmadan önce tekrardan göz gezdirmiş, Allison ise birkaç gün öncesinden çalışmıştı.

Evden çıkacakları anda Jackson Lydia'yı aramıştı. Dün yaptığının çok aptalca olduğunun farkındaydı. Tamam, Lydia'ya aşık değildi hatta bazen onunla gönül eğlendiriyordu fakat bu sefer fazla ileri gitmişti.

Lydia yanındaki Allison'a döndü. Allison'da Lydia'ya tedirgin bir bakış attı.

"Tabiiki açmayacağım."

Ayakkabılarını giydiler ve evden çıktılar. Her zamanki gibi Lydia'nın konforlu arabasına binip okula doğru yol aldılar.

Geldiklerinde bahçenin oralarda dikilen Scott ve Stiles'ı gördüler. Allison adımlarını hızlandırdı, Scott'ta öyle. Ortada buluşup birbirlerine sarıldılar.

Stiles Lydia'nın yanına sokuldu. "Bunlar da iyice yakınlaştı ha."

Lydia güldü. "Hemde nasıl."

Tam önlerinde bir porsche durdu, Lydia gelenin Jackson olduğunu anlayıp gözlerini devirdi. Stiles'ta kaşlarını çattı ve arabadan çıkıp onlara doğru ilerleyen Jackson'a orta parmak çekme isteğini bastırdı.

Scott ve Allison onların kenarlarında konuşmaya dalmışlardı.

Jackson Stiles'ı umursamayıp kızın yanına geçti.

"Lydia dün olanlar için.."

Lydia hiç oralı olmadı hatta Stiles'a dönüp onunla konuşmaya başladı.

"Nasıl gidiyor Stiles?"

Stiles ayak uydurmaya çalıştı. Sırıtarak konuştu. "İyi gidiyor, senden?"

"Benden de, hatta gayet iyi gidiyor!" derken yandan bir bakış attı Jackson'a.

Jackson gözlerini devirerek Lydia'nın kolundan tuttu. "Lydia bu ezik de kim? Konuşmama izin verir misin?"

Stiles bozulmuştu. "Sen bana mı ezik diyorsun!"

Jackson gülerken Lydia ani bir hareketle Stiles'ın koluna girdi. "Yeni sevgilime kimse ezik diyemez!"

Stiles ağzını iki metre açarak Lydia'nın suratına baktı. Lydia ise ona her zamanki gülümsemesinden attı, Stiles bunun bir numara olduğunu anlasa da acayip hoşuna gitmişti.
Jackson gülmeye başladı. "Lydia ne diyorsun? Kim bu? Benden sonra böyleleriyle mi çıkmaya başladın?" Konuşmasının arasında tekrar güldü. "Hem biz ayrılmadık! Bir hataydı bu."

"Üzgünüm tatlım, çok geç. Bana yanlış yapamazsın."

Saçlarını savurup arkasını döndü ve ilerledi Lydia. Stiles ise onun kolunda, ilk önce Jackson'a arkasını dönüp dil çıkardıktan sonra Lydia'ya ayak uydurdu.

Okula girdiklerinde Lydia bu aralar bu çocuğa borçlu olduğunu hissetmişti.

Kollarından tuttu Stiles'in. "Yine teşekkür ederim, sanırım onu affetmem uzun zaman alacak. Belki abartıyorum, ama yapabileceğim bir şey yok." deyip gülümsedi.

Sonra devam etti. "Stiles'fı.. Değil mi? İsmin biraz.. Tuhaf gibi kusura bakma." deyip güldü, resmen kahkaha atmıştı.

Stiles'da ona ayak uydurarak güldü. Evet, ismi çok kullanılan bir isim değildi. Farkındaydı ki şuan Lydia'yla vakit geçirmesi bile büyük bir şanstı.

"Evet, Stiles. Ben her halimle değişik bir insanım aslında." deyip gözlerini yere dikti. Lydia ne ima ettiğini anlamasa da umursamadı.

Allison'la Scott çoktan diğerlerini unutup vakit geçirirken okula Jackson daldı. Stiles göz ucuyla bakınca onlara doğru ilerlediğini gördü.

İki Çılgın || STYDİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin