2. Dünya Savaşı'nın en meşhur şarkısı şüphesiz sevgilisini kışla kapısındaki lambanın altında bekleyen kızın hikayesini anlatan Lili Marlene isimli şarkıdır. Şarkı 1923'te 1. Dünya Savaşı gazisi Hans Leip tarafından yazılmış, 1936'da Norbert Schultze tarafından bestelenmiştir. 1939'da Lala Andersen tarafından seslendirilen şarkı Almanya'da çok popüler olmuştur. Almanlar'ın Belgrad'ı işgalinden sonra Belgrad'da kurdukları ordu radyosu istasyonundaki bir subayın, Afrika Korps'da görev yapan yakın bir arkadaşı vardır. Arkadaşının bu şarkıyı çok sevdiğini bilen bu subay ilk kez 18 Ağustos 1941'de radyoda bu şarkıyı çalmıştı. Daha sonra da her gece 9:55'te programını bitirirken bu parçayı çalmaya devam etti. Alman silah arkadaşlarının sevdiği bu şarkı, Afrika'da beraber görev yaptıkları İtalyanlar'ın da diline dolandı. Yine bu dönem Afrika'da görev yapan İngiliz askerleri de şarkıyı, BBC türünde yayın yapan İngiliz radyolarından daha kaliteli müzikler çalan Alman Belgrad Radyosu'nu dinledikleri için dinleyip aşina olurlar. Sonradan Tunus'taki muharebelerde Amerikalılar da İngilizler'den duydukları bu şarkıyı çok beğendiler. Şarkı daha sonradan Nazi karşıtı Alman şarkıcı Marlene Dietrich tarafından seslendirilip, bir çok farklı dile çevrilince daha da popüler hale geldi. Bu şarkı, savaşta sonra her milletten gazi için önemli bir şarkı olarak yerini korudu. Leip ve Schultze'de telif hakları dolayısıyla 1970'lerin ilk yıllarına kadar senede ortalama 4000 Dolar gelir elde etmişlerdi.