Right Way -Narry-

R.W./5.

ŞİMDİ CANLARIM, KİTAPTA ÖYLE 'EVİM' VB. GİBİSİ ŞEYLER YAPMAYACAĞIM, ÇÜNKÜ ONLAR LARRY'E ÖZEL. HER NE KADAR NARRY YAZIYOR OLSAMDA BİLEN BİLİR ÇOK DARK LARRY'MDİR. AMA NARRY DE TATLI GELİR BANA. LARRY DE YAZARIM BELKİME.

-----------------------------------------

Telefonumu masama bırakıp evde Louis'i aradım.

Salona baktığımda yerde yuvarlanan Zayn'i gördüğümde hızla odadan çıkıp mutfağa gittim.

Buzdolabına sıkışmış Liam'ı ve onu çıkarmaya çalışan Harry'i gördüğümde dehşetle onlara baktım.

Hızla mutfaktan çıktım ve bahçeye ilerledim. 

Çimlerde yuvarlanan Louis'i gördüğümde derin bir nefes alıp yanına ilerledim.

"Lou?"

"Ni?"

"Birşey konuşmam lazım senle."

"Anladım, gel koynuma."

"Manyak manyak konuşma!"

"Uf..atarlı!"

Yanına gidip oturdum ve konuşmaya başladım.

"Hani sen bizi banyoya kilitlemiştin ya- Dur ben seni hâlâ dövmedim!"

Aklıma gelen şeyle kafamı ona çevirdiğimde derin bir nefes aldı.

"Ne zaman hatırlatacak diyordum.."

Ayağa kalkıp kaçmaya başladığında ayağa kalktım ve onu kovalamaya başladım.

»•«

"Adam toplayıp dövdürteceğim seni sarı çiyan!"

"Tamam."

Karşımda başına buz koyan Louis'e gülümsedim.

"Boşver onu bunu, ne diyecektin sen?"

Ciddi olduğunu sorgularken 'ne oldu?' Anlamında kafasını salladı.

"Louis başında buz varken dedikodu yapacak kadar salak mi diye düşünüyordum da, öyleymişsin."

"Bana bilmediğim birşey söyle, Niall."

Sabır dilercesine derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Sayende banyoda kilitli kaldığımızda Harry birden konuşmaya başladı. 'Hayat herkes için o kadar umutlu olmuyor.' dedi.  Bende 'Anlamadım?' dedim. Sonra
'Hayat herkes için güzel şeyler doğurmuyor.' Dedi. 'Mesela birşeyi çok seviyorsun ama asla sahip olamıyorsun.' Diye devam etti. Sonra bana bir gaz geldi bir cesaret böyle...'Sevdiğin şey ne?' Diye sordum buna. Tam o sırada Zayn kapıyı açmıştı ama ben cevabını duymuştum. 'Sen.' Demişti."

"Bana bilmediğim birşey söyle, Niall."

"Ne?"

Şaşkınca ona bakarken tek kaşını kaldırıp konuşmaya başladı.

"Saolsun Harry de gelip anlattı herşeyi. Sayenizde dedikodu bankası oldum ya, bir uzak durun benden pis insanlar sizi!"

'Harry ona anlatmış mıydı? Neden anlatsındıki?' Aklımdaki deli soruları boşverip ayağa kalktım. 

"Liam bizi aşağı çağırdı! Eski fotoğrafları gösterecekmiş!"

"Gidelim o zaman."

Louis heyecanla ilerlemeye başladığında onu yakasından tutup bana döndürdüm.

"Harry'e bahsetmek yok!"

"O iş bende kaptan çiyan."

Gözlerimi devirip arkasından ilerledim ve içerde Liam'ı bekleyen arkadaşlarımın yanına oturdum.

Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp koşarak Harry'nin kucağına oturdum.

"Vakumla bni yaquşıklu!" diye bağırdım.

(HAHAHA HERŞEY RÜYAYDI BEBEKLERİM SKSKSKK)
"Lan uyan! Gerizekalı bu gerçekten ya!"

Gözlerimi açıp etrafa baktığımda salonda oturduğumuz gördüm.

"Noldu bana?"

"Vakumla beni yakışıklı diye sayıklıyordun gerizekalı!"

"Ne? Saçmalama! Ben! Niall, ben! A, hiç güleceğim yoktu Louis! Çok komiksin."

Louis gözlerini devirdikten sonra bağırdı.

"Boklu Liam nerde kaldı?!"

"Geldim!"

İçeri giren Liam masaya fotoğrafları bıraktığında merakla eğildim.

Herkes eline almış fotoğraflara bakarken elime bir fotoğraf aldım.

"Bu ne be?"

Louis'in sesliyle kafamızı ona çevirdik.

"N'oldu?"

Soruma karşılık olarak elindeki resmi bana uzattığında merakla resine baktım.

"Biz bunu ne zaman çekmiştik lan?"

Elimdeki fotoğrafta ben ve Harry vardı. Harry minderin üzerine oturmuştu. Bende onun kucağındaydım.

"Bu ne?"

Harry şaşkınca resine bakarken Liam konuştu.

"Nasıl hatırlamazsınız nankörler! O fotoğraf usta ellerim ile çekilmiş, çok çalışan aklım ile dekore edilmişti!"

"Bu fotoğrafta şair ne anlatmak istiyor?"

Louis'in sorusuyla Liam hafif dikleşti.

"Bu fotoğrafta Harry attı ve Niall da ona biniyordu. Bu fotoğrafta anlatmak istediğim şey...ee...anlatmak istediğim birşey yok."

"Liam sen benle gelsene bi!"

Zayn mutfağa gittiğinde konuşan Harry'e çevirdim kafamı.

"Bence güzel bir fotoğraf ya."

-----------------------------------------

selAM NAPERSİNÜZ KDKSJSJSMSK