*1.Bölüm-Beklenmedik*

910 52 23
                                    



(MULTİMEDYADAKİ ŞARKIYI, ŞARKIYI BAŞLATIN KISMINA KADAR BAŞLATMAYIN.)

ESMA'DAN;

Şimdi size bir hikaye anlatacağım. Benim hikayemi, bizim hikayemizi...

O kadar şey yaşadık ki onunla, her aklıma geldiğinde tebessüm etmemi sağlayan anılar. Bana hayatımın en güzel günlerini yaşatan biri. Acılarımla baş etmemi sağlayan, her üzgün olduğumda sadece bir gülümsemesiyle beni dünyanın en mutlu kızı yapan biri vardı benim hayatımda;

Alp Sungur.

Bu da hayatıma aniden girişinin hikayesi.

Ne demişler güzel şeyler en beklenmedik zamanda olur.

***

HER ŞEYİN BAŞLANGICI;

Esma dikkatle elindekileri yerleştirirken Eylül'ün aniden kafeye girmesiyle dengesini kaybetti. Nefes nefese oluşundan bir şeyler anlatmaya çalıştığını fark etti. Ama belli ki baya koşmuştu, konuşamayacak kadar nefessiz kalmıştı. İki bardak su içtikten sonra kendine gelebildi.

'Esma ben çok kötü bir şey yaptım.' Dedi en yakın arkadaşı tereddütle.

'Yine ne yaptın Eylül?'

'Ee, hani ben hastanede yeniyim ya, kadro falan yeni, diğerleri- topluca yeniyiz ya hani' dedi Eylül hem derdini anlatmaya çalışıp hem de nefeslerini düzene sokmaya çalışırken.

'Eylül ne diyorsun, söyle artık!' dedi Esma sabırsızca arkadaşına bakarken.

'Ben birazcık burada parti yapabileceğimizi söylemiş olabilirim.' Diyerek Esma'ya en tatlı gülümsemelerinden birini gönderdi.

'Söyledin mi? Söylemedin mi?'

'Teknik olarak söyledim.'

'Tamam sakinim. Peki bu parti ne zaman?' diye sordu Esma sabırla.

'B-bu akşam.'

Esma sakince elindekileri masaya bıraktı. Sonra bağırmaya başladı.

'Allahım, şokettolara gel! Ya Eylül ben insanların içinde olmayı sevmiyorum biliyorsun.'

'Kafen var Esma.'

'Aynı şey mi Eylül? Partiyi falan bırak şimdi, hepsi Bay Mükemmel için değil mi?'

'Nerden çıkardın ya saçmalama.' Dedi Eylül inandırıcı olmaya çalışarak.

'Hıhı kesin öyledir, aynen ya inandım, şu an inandım yani.' Diyerek göz devirdi Esma.

'Esma!'

'Tamam ya kızma. Hadi o zaman ne duruyoruz? Parti verelim.'

***

Bu kadar az zaman kalmışken mi haber verilirdi yahu?

Esma içinden Eylül'e kızarken bir yandan da hazırlıkları yetiştirmeye çalışıyordu. İki kızın canları çıkmış, çok yorulmuşlardı. Ama harika bir iş başarmışlardı çünkü kafe tam da partiye uygun görünüyordu. Yorulduklarına değmişti.

Esma masmavi elbisesinin üzerinde gezdirdi parmaklarını.

Mavi, gökyüzü gibi mavi, deniz gibi mavi.

Son bir kez kontrol etti kendini aynadan. Saçlarının içinden geçirdi elini. Bu kadar kısa bir sürede böyle güzel hazırlıklar yapabildiği için kendisini tebrik etti.

Esma&Alp:NamütenahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin