Alarmın sesiyle uyandım. Yine bir pazartesi günü daha. Aslında pazartesi olmasi beni pek ilgilendirmezdi. Sadece okula gidip, peşimde dolanan bir sürü yalakayla konuşmak ve mutluymuş rolü yapmak istemiyordum. Insanlar beni uzun açık kahve tonu saçlarım ve 'muhteşem' fiziğim için severlerdi. Bence bende her kızın sahip olabileceği bir fizik vardı. Muhteşem kelimesi çok abartılı.. Kızlar kendi zamanınızı spor salonlarında ter dökerek harcamayın. sizi seven bedeniniz için değil kişiliğiniz için sevsin.
Yataktan kalktım. Annem yine harika bir kahvaltı hazırlamıştı. 40 gün aç kalmış gibi omlete saldırdım. Annem bu halime kahkahalarla gülüyordu. Doyunca kalkıp anneme bir öpücük bıraktım. Annem benim en yakın arkadaşımdı. Diğerleri gibi sahte değildi. Annemin ismi Sibel ama biz ona Sibel Sultan deriz.
Üstümü giyindim, sacimi sadece şöyle bir taradim. Zaten kıvırcıktı. Ve ben bu halini çok seviyorum. Öyle zamanımı sac duzlestiricisiyle geçirmeyi sevmem.
Telefonumu ve çantamı alıp dışarı çıktım. Kulaklıklarımı taktım ve kendimi adele in harika sesine bıraktım. Bu kadın benim ruhumu okuyordu.
Telefonum hep sessizdeydi çünkü sürekli mesaj gelir ve arama yapılırdı. Ahg bence cok kötü bir durum. Tamam, facebooktaki begeni sayımın 1000 + olmasi ve takipçilerimin sayısının da aynı şekilde olması beni şımartmıyor değildi. Ama bunlar sahteydi hemde çok sahte.
Okula geldiğimde ilk karşılaştığım şey Toprak ın bana attığı öldürücü bakışlardı. Of bu kız beni sinir ediyor. Kaç kez benimle kavga etmek istedi. Bende onu kaç kez dövdüm. Hayır akıllanmıyor. Gözlerim Nisa yı aradı. Kesin kantinde bir sürü erkekle şakalaşıp gülüyordur. Kantine giderken Toprak ve onun yağcıları da benimle beraber geldi. Nisa nın yanına gittim tahmin ettiğim gibi oturuyordu.
Toprak ın arkamda olan grubu gittikçe kalabalıklaştı. Eh artık durumu anlamaya başladım. Bu kiz yine kavga istiyor. Nisa bakışlarımdan anlamış olmalı ki hemen çantamı alıp sınıfa götürdü ve Esin, Minaya beraber geldi. Ben Toprak a döndüm ve "Minik kızımız yine kavga istiyor sanırım" dedim kahkaha attım. Bu onun cok sinirine dokundu.
Bizim kızlar arkamdaydi. Toprak a iyice yaklaştım. Gözlerinin içine bakarak "Hadi bakalım" dedim. Ve tahmin ettiğim gibi saçını tutmak çok kolaydı. At kuyruğunu elime doladim ve yüzünü masaya geçirdim. Sonra elimi çekmeden onu yere savurdum. Yerden kalkamadi. Arkasında ki kızlar hicbirsey yapamamisti Toprak i kaldırdılar ve bir sürü küfür edip gittiler. Kantinde ki insanların bana olan hayranlığının arttığını hissedebiliyordum. Nisa'nın koluna girdim ve hiçbirşey olmamış gibi dışarı çıktık.
Evet kızlar. Ben Asya. Bu kolejin ve İzmir'in en popüler kızıyım. Ve bu da benim hayatım.
Umarim begenmissinizdir. :) ♥
- Kumraal. ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Günlüğü
RomanceHikayeler hep iyi kızlardan bahseder. Onların hayatından ve aşklarından bahseder. Peki ya kötü kızlar?