Sonunda sabah olmuştu. Bahceye bakinca bir banka oturdugunu gördüm acaba uyudu mu ki? Bugun cumartesiydi ama annem isleri yuzunden coktan gitmişti. Babam mi? Onu bosverin.
Üstüme hirkami aldim ve aşağı indim. Evet uyumustu. Uyurken ne kadar tatliydi! Hafifce sarsarak onu uyandirdim. Mahcup mahcup bakiyordu. "Uyumus muyum ben ya? Ozur dilerim bi de uyumam demistim"
"Sorun değil. Hadi gel iceri gir kahvaltı yapalım"
Eve girdik. Beraber kahvalti hazirlamaya basladik. O cayi hazirladi bende sofrayi, catal bicak da tamaam, gunluk malzemeleri de cikardik ve masaya oturduk. Ilk baslarda sessizdik ikimiz ama sonuçta ev sahibiydim ve sürekli konuşup şakalar yaparak onu açmaya çalıştım. 15 dakika sonra kahkahalarla gülüp egleniyorduk.
Sofrayi beraber topladik. Sonra dışarı çıkmayı teklif etti. Kabul ettim ve üstümü giyinip çıktım. Ohh temiz hava!
Sahilde dolastik, cay ictik, gezdik, güldük. Denizin ustundeki kayaliklara oturduk. Ruzgar esiyordu ama siddetli değildi. Ayaklarim nerdeyse denize degecekti. Ruzgar estikce kokusu geliyordu. O harika kokusu. Basimi cevirip ona baktim. O da bana bakiyordu. Ne zamandan beri bakiyordu acaba?
Icimde biseyler olmaya basladi. Düşüyormus gibi. Bana yaklaştı. Bende ona. Gözlerinden gözlerimi alamıyordum. Sonra çekime kendimi kaptirdim ve beklenmedik bi sekilde beni öptü. O beni operken sanki uçuyordum. Kisacik bir opucuktu ama icinde o kadar cok anlam vardi ki! Geri cekildi.
"Asya buradan denizin sonunu gorebiliyormusun? Peki gokyuzunun sonunu? Bu mavilik sonsuzmus gibi degil mi? Iste ben seni mavinin sonsuzlugu kadar seviyorum."
Tanrim! Gozlerim doluyordu. Ona sıkıca sarıldım. O da bana. Tamam artik kabullendim! Ona asigim ve artik gururumu siktir ediyorum! Bu ask macerasina varim!
Yuzune guven veren bir gulumsemeyle baktim. Sanirim cevabimi çok net bir bicimde verebiliyordum. Kalktik saat ilerlemisti. Kafeye gidip yemek yedik. Iki saat kadar orda durmustuk. Beni eve bıraktı. Giderken elimi tutuyordu. Kapinin önüne geldik. Ona sadece gulumsedim ve hoşçakal dedim. O da ayni sekilde yapti. Ama gözü sürekli benim penceremdeydi. Gözlerini kisarak bakiyordu.
"Noldu?"
"Hic bir sey gordum sanki."
"Annem olabilir endise etme."
Annem erken gelmişti sanirim. Iceri girdim. Odama ciktim. Hala ordaydi. Cama ciktim ona el salladim. O ise tepki vermedi. Aniden bagirdi.
"Asya geri cekiiil!"
Bagirisindan sonra birisi beni geriye cekti. Yüzü maskeliydi. Kolumdan zorla tutarak beni yere atti. Kafami sert çarptığım için ilk kalkamadim. Bu O'ydu!
"Sonunda benimlesin."
Elimi basima koydum. Kan vardı. Midem bulanmaya başladı. Kalkmaya calistim ama kalkamadim. O ise sadece beni izliyodu. Sanki aci cekmemden zevk aliyordu. Bana yaklasti kaldirip yataga atti. Ona vurmaya calistim ama sert bi tokat atti. Ustume cikti.
"Kacamazsin tatlim."
O sirada kapi cok sert bi bicimde acildi iceriye Ayaz daldı. Kosturarak geldi ve adama yumruk atti. Ustumden düştü. Hizlica kalkti ve Ayaza vurmaya çalıştı. Ayaz etkilenmedi ve daha sert bir biçimde yumruk atti. Bu yumruk adami kapının oraya dusmesini sagladi. Yerden kalkti. Kosturarak asagi indi ve kaçtı.
Sok olmuştum. Soktan aglayamiyordum bile. Ayaz hemen yanima geldi. Birseyler soyluyordu ama anlamıyordum. Konusamiyordum. Etraf bulaniklasti. Sesler kesildi. Ayazin kokusunu duydum. Gerisi ise karanlik ve korkunc bir kabustan ibaret.
Canlarım vote sayısı cok az lutfen hikayeyi yayalim ve okuyucu arttiralim. Yorum yapan fistiklar var hepsine kocaman opucukler! Iyi ki varsiniz ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Günlüğü
RomanceHikayeler hep iyi kızlardan bahseder. Onların hayatından ve aşklarından bahseder. Peki ya kötü kızlar?