Kaltak

1.1K 43 3
                                    

"Çünkü sarhoşken daha güzelsin " dedi. Ve dudaklarıma yapıştı.

-             -              -              -               -

Öpücüğe karşılık verip vermemek arasında kalmıştım. O ise vazgeçmemişti. Bu tavrı biraz kendini beğenmiş gibiydi ve özgüvenli. Bu hoşuma gitti. Karşılık vermeye başladım. Bundan iyice cesaret aldı ve ellerini belime koydu. Iyice yaklaştı beni duvara yasladı. İş kötüye gitmeye başlamıştı. Onu itmeye çalıştım ama yapamadım. Bir ara zorda olsa "Dur yapma" dedim ama dinlemedi. Ve ben son çare olarak dudağını ısırdım. Acıyla geri çekildi. Bundan yararlanarak onu ittirdim ve yere düştü. Eli dudaklarına gitti ve kanadığını gördü. Bana nefretle bakıp "Kaltak! Sen lanet bir sürtüksün!" diye bağırdı. O kadar incinmiştim ki.. Gözlerim doldu. Hiçbir şey demeden kendimi dışarı attım.

Bardan çıktım. Arabanın yanına gittim ve arabaya yaslandım. Bir sigara yakıp düşünmeye başladım. Bana kaltak diye bağırışını, beni arzulu biçimde öpüşü, dans edişimiz... Bunları düşündükçe içimde bir heyecan oluyordu. Sigaram bitmişti yere atıp ayakkabımla söndürdüm. Yeni bir tane yaktım. Ona aşık mı oluyordum? Hayır tabiki! O kendini beğenmişin teki! Ben sigaradan çıkan dumanı izleyerek vakit geçirirken yanıma birisi geldi. Kim olduğunu tahmin edebiliyordum. Kokusundan tanıdım.

"Bak ben özür dilerim. Sadece çok sinirlendim ve.. Ve.. Ah tanrım o kadar güzelsin ki. Senden hoşlanıyorum galiba ama... Neyse ben gitsem iyi olacak." dedi. Arkasını dönüp yürümeye başladı. Gitmesini izledim bana ne oluyordu böyle? Bu olaylar neyin nesiydi?

Daha düşünecek gücüm kalmadığında kızlara mesaj attım "Kızlar ben eve gidiyorum. Sabah okulda görüşürüz. :*" Yürümeye başladım. Gece saat ikiydi. Ama korkmuyordum. Çünkü her tarafta insanlar vardı. Kulaklığımı çıkardım ve lana del rey den Summertime sadness şarkısını açtım. Bir yandan yürüyüp bir yandan söylemeye başladım. Sözler ilerledikçe içimde ki hüzün büyüyordu.

"Kiss me hard before you go."

Gözlerim dolmaya başladı ama hayır ortam içinde ağlamamalıyım.

"Summertime sadness."

Ah kimin umurunda diyip ağlamaya başladım. Insanlar bana bakıp "Bu Asya değil mi? Neyi var ki? Ağlıyor mu?" dediklerini duruyordum.

"I got that summertime summertime sadness."

Daha fazla dayanamadım ve müziği kapatıp, hem yürüyüp hem ağlamaya başladım. Ben bir öpücükle aşık olacak bir kız mıydım? Ben Asya. Teklif eden tüm erkekleri geri çeviren ve kendini erişilmez kılan Asya. Nasıl böyle oldum.

Eve gelince kendimi duşa attım. Sıcak bir duş aldım ve yatağa yattım. Çok yorulmuştum. Yarın ki berbat bir sürprizden habersiz, deriiin bir uykuya daldım. Aklımda kalan tek şey siyahlı çocuktu.

umarım beğenmişsinizdir. lütfen okuyan kişiler vote versin :) sonuçta emeğe saygı :3 ♥

Lise GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin