GÖKYÜZÜM

Hikayemizi yeni yazmaya başladık.Henüz çok yeniyiz.Herkesin hayallerinden bir parça olduğundan eminiz hikayemizin içinde.Sıkılmadan okumanız dileğiyle..

Gökyüzünden düşen yağmur damlaları hızlandıkça bende adımlarımı hızlandırdım. Yanımdan geçen arabaların sıçrattığı sular parçalarımı ne kadar çok ıslatırsa bende içimden ettiğim küfürleri bir o kadar arttırdım.Ben içimden yeni yeni küfürler keşfetmeye başlarken bir piçin evladı sol yanımı baştan aşağı sırılsıklam yapınca olduğum yerde kala kaldım. Servisi kaçırıp okula geç kalmam yetmezmiş gibi daha sabah yaptığım daha doğrusu yapmaya çalışıp beceremediğim saçlarım da sırılsıklam olmuştu üstelik sadece saçlar olsa yine iyi sol tarafım tamamen sırıl sıklam olmuştu.

"Hiiiiğğ... Seni orospu çocuğu bu yağmurda tabakhaneye bok mu yetiştiriyosunda o kadar hızlı sürüyosun?" Duran arabanın arkasına bir tekme atmak için bacağımı kaldırmamla suya yapışmam bir oldu.Şu sakarlığımdan oldum olası nefret ettim.Acıyan kalçamı ovalarken kapının açıldığını ve içinden bir çift ayağın çıktığını gördüm.Kafamı yavaşça kaldırırken ilk bacakları gördüm siyah vanslarının üstüne giydiği siyah dar paça kot pantolunu uzun ve kaslı bacaklarını daha sexi göstermişti.Ben ağzımdan salyaları akıta akıta gözlerimle daha yukarılara çıkarken tam dokunmalık, giydiği tişörtten ben burdayım diyip her an tişörtü yırtıp kaçabilecek potansiyele sahip olan karın kaslarını görüp de ağzımın kenarındaki salya yere damlayınca ayağı kalkmak için debelenirken iyice rezil olduğumu fark edip pes ettim.Tam içimden geçirdiğim sapık düşünceler yerini öfkeye bırakırken bana alaycı bakışlara bakan suratını görünce beynimden vurulmuşa döndüm.Bana götüyle gülen şansıma ve arabanın plakasını az daha görünür biryere koymayı akıl edemeyen amına koyduğumun araba tasarlayıcılarına bir kez daha isyan ettim.Acaba ağzımdan akan salyaları yağmur damlalarının arasından fark etmiş midir diye düşünürken yaklaşarak,kusura bakma diyip elini tutup kalkmam için uzattı.Eline mal mal bakarken kafama dank eden şey yüzünden gözlerim açıldı.Bana kusura bakma mı dedi o az önce?Benimle konuştu lan az önce.Bana 'KUSURA BAKMA' dedi evet kesinlikle ilk konuşmamız olarak tarihe yazılmalı.Senin sıçrattığın sulara ölürüm olum ben diyen bakışlarla eline saf saf bakarken hadi tut der gibi elini sabırsızca oynattı.

Bana elini uzattı. Acaba hayal görüyo olabilir miyim ahh biri beni çimdikleyebilr mi ahhh beyaz atlı prensim benim, o kadar öküzlük yaptı ama içinde biryerlerinde iyi birinin olduğunu biliyordum.Elim yavaşça uzanıp tenine değdiği an aklımdan o eli birdaha bırakmak istemediğimi ve hatta abatıp tam iki sevgili gibi el ele yürüdüğümüzü hayal ederken elimi kavrayan elini bırakıp kıçımı buz gibi suya çarpınca gerçek dünyaya döndüm.

Ona baktığımda kahkahalarla bana güldüğünü görünce sinirden; "Seni...... pislik" dememe kalmadan

"O küfürlerinin ve arabama atmaya çalıştığın tekmenin bedeli seni aptal sakar." deyip arabasına bindi.

IIııhh piç kurusu tahmin etmeliydim.Bok kafalı bok bok bok bok nefret ediy... edemiyorum ben ondan nefret edemiyorum etmeliyim ama yapamıyorum.Hayatım gökyüzüyse oda benim bulutum.Olmazsa olmazım..Bu düşüncelerden sıyrılıp ayağa kalktım ce ayaklarımı yerdeki küçük su birinkintilerine basa basa okula gittim.Saklana saklana lavaboya gitmeye çalışıyodum ki benim sayın borozan yutmuş arkadaşlarım Ecrin ve Sevde öküzler gibi anırıncaya kadar kimse henüz beni görmemişti.

"Güneş bu halin ne?" yuh yuh yuh koridorun yarısının gözleri benim üzerimde.Evet kızlar tebrik koyuyorum size, herzamanki gibi mikemmelsiniz.O köşedeki Bulut mu?Şimdi o elini çekmesinin ona ödetirmiş gibi onun duymasını sağlayacak bi tonda;

"Gerizekalının biri bu havada tabakhaneye bok yetiştirmeye çalışıyodu da" dedim sinirle Buluta bakarken onun da bana baktığını gördüğümde gözlerindeki ağzına sıçıcam imasını görünce telaşlanmadım diyemem.Sıçtım valla sıçtım..

Zil çalmıştı.Kızları sınıfa yollayıp tuvalete gittiğimde ıslak saçlarımı kurutmaya çalışıyordum ki kapının ilk önce açılıp kapanıp ardından kitlenme sesini duyunca öylece kaldım.