• Querencia;
A place where one feels safe. A place where one feels home.-
"Hyung, neden beni sürüklüyorsun? Gitmek istiyorsan tek başına git." Jimin, arkadaşının koltuğunun üzerine tembelce yayılmış, görüş alanında olmayan adama seslenmişti.
"Hadi ama Jimin!" Hoseok banyodan ona geri seslendiğinde Jimin doğrularak hafifçe aralanmış banyo kapısından içeriye baktı. Beline sarmış olduğu mavi havluyla aynanın karşısında duruyor, tıraş oluyordu.
"Alt tarafı bir parti. Ne kadar kötü olabilir ki?"
Jimin derin bir iç çekerek tekrar rahat koltuğa gömüldü. Hoseok'un oraya gitmek istemesinin tek sebebi Eunha'yı görebilmekti. Yalnız giderse çok şüphe çekeceğinden Jimin'i yanında sürükleyecekti, genç çocuk bunu çok iyi bilse de yine de kendini Hoseok'un emirlerine uyarken buldu.
"Pekala." Mırıldandı.
"Geliyor musun yani?" Hoseok heyecanla banyodan fırlayarak salona ilerlemişti. Jimin, şişirdiği yanakları ve büktüğü dudaklarıyla diğer adamı koltuğun başında dikilirken seyretti bir süre.
"Pekala dedim ya."
Hoseok her zamanki gibi ne yaptığını düşünmeden hızlıca genç çocuğun seviyesine eğilmiş, onun yumuşak, ipek yanaklarını sevinç dolu öpücüklere boğmuştu.
"Hyung, iğrençleşme!"
"Sanki hoşuna gitmiyor."
Bir iki dakikalık arkadaşça kavga ve Jimin'in yüzünün tıraş köpüğü olması sonrası iki adam hazırlanmaya başlamış, aralarındaki ufak diyaloglar onlar giyinirken gittikçe azalarak bej rengi duvarlarda kaybolmuştu.
Belki de daha önce yüzlerce kez birbirlerini tamamen çıplak görmüş olsalar da Jimin her seferinde olduğu gibi gergin hissediyordu. Hoseok ise hiç düşünmeden hızlı hızlı kıyafetlerini giymeye koyulmuştu bile.
"Hyung?" Jimin tişörtünü üzerine geçirirken konuştu.
"Hm?" Hoseok pantolonunun kemerini ayarlarken Jimin'e baktı.
"Mina ile birlikte olduğunu bilmiyordum."
"Değilim zaten."
"O halde neden onun küpeleri masanda?" Jimin sırıttı. Hoseok hızlıca arkasına dönerek orada, masanın üzerinde dikkat çekmek istercesine parlayan safir renkli taşları inceledi.
"Yakalandım sanırım."
"Anlat bakalım." Genç çocuk pantolonunun düğmesini yaparken dalgın bir edayla konuştu.
"Onunla çıktığım filan yok." Hoseok küpeleri alarak cebine koydu. "Sadece yattık, o kadar."
Odayı bir iki saniyeliğine dolduran sessizlik rahatsız ediciydi.
"Dikkat et, beni mahvettiğin gibi onu da mahvetme." Jimin konuştuğunda diğer adamın gözlerine bakmayı reddederek az önce çıkardığı kıyafetleriyle uğraşmaya koyuldu.
Hoseok, genç çocuğun üzerine bir gölge gibi çökerek gülümsedi.
"Ne o, bana aşık filan mı oluyorsun yoksa?"
"Saçmalama." Jimin güldü.
İki adam dışarıya çıktıklarında hava serindi. Jimin üzerine daha kalın bir şeyler giymediği için pişmanlık duyuyordu, Hoseok da bunun farkındaydı.
"Hala koreografiyi tamamlamadık." Jimin sessizliği kırarak konuştu.
"Hafta sonu hallederiz. Nasılsa benimle kalıyorsun." Hoseok cevapladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/121666697-288-k138741.jpg)