2.3:: finale.

2.3K 40 16
                                    

BÖLÜMÜ OKURKEN DEMİ LOVATO-YES ŞARKISINI DİNLEMENİZİ ÖNERİRİM! ŞARKI MULTİDE...


Çok abartı olduğunu düşündüğüm kırmızı rujuma bakıyordum aynadan. Silmeye yeltenmiştim ancak Marissa gayet güzel göründüğünü,oyunbozanlık yapmamam gerektiğini söylediğinde göz devirip susmuştum. Hayır, ben sıradan bir gelin değildim. Üzerinde siyah kısa elbisesi ile gelin olacak bir Lovatoydum. Pardon artık Jonas.

''Heyecan var mı?'' Elbisemi düzelten Danielle'ye gülümsedim. Tuttuğum nefesi verdim. ''Düşüp bayılmak üzereyim desem?''

Kapı açılmak için zorlandığında kızlar kapıya baktılar aynı anda. Marissa gözlerini kıstı. ''Bu gelen Joe ise onu öldüreceğim, ona söylememiş miydik biz gelme diye!'' Bağırarak konuşması yüzünden kulaklarımı kapatmak zorunda kalmıştım. Takoz gibi olan topuklu ayakkabıları umursamadan kapıya doğru koştum ve kiliti açtım. Kapı kiliti açıldığında karşımda Nick duruyordu.

''Aman Tanrım!'' Elini ağzına koydun. ''Damat bey yerine ben ağlayacağım Demi.'' O benim en zor aşk dönemlerimi biliyordu çünkü ne zaman başım sıkışsa,ağlasam ona koşuyordum ancak onun devri bitmişti artık beni abisine emanet edecekti. ''Darısı başına Nicholas!'' Kollarımı ona doladım. O ile Marissa'yı yakıştırıyordum ancak ikisi de buna çok kızıyordu. Ama ben emindim, ikisini yapacaktım.

Nick'in arkasından gelen Kevin'ın gülümsemesi beni görünce daha da büyümüştü. Onunla çok sık görüşemesek bile Whatsapp'taki grup olayını anlattığımda gülmekten çatlamıştı. ''Bu kız Camp Rock'ta oynamak için sabırsızlanan 15 yaşındaki kız ile aynı kişi mi!'' Dediğine güldüm. ''Aradan 10 yıl geçti hadi ama Kev!'' Ona da sarıldığımda çalan çan ile geri çekildim. ''Ve zaman geldi, gelin.'' Sirah arkamdan seslendiğinde hazır olduğumu anladım.

****

Babamın kolunda olmak isterdim hep ancak şu an üvey babamın kolunda alana ilerliyordum. Eddie'ye çok şey borçluydum, o gerçek babam gibiydi ancak şu an içim buruktu. Papazın önüne vardığımızda beyaz takım elbisesiyle beni bekleyen Joe'yu gördüğümde 32 diş gülümsemeye başladım. Papaz ikimizin de geldiğini gördüğünde elindeki kitabı açtı ve İncil'den birkaç paragraf okuduktan sonra evlilik yeminine geçti.

''Biz ikimiz kör ve sağırız. Birbirimizden başkasını görmeyecek gözlerimiz. Kulaklarımıza başkalarının fısıltıları erişmeyecek. Birbirimize göz kulak olacağız. Bizim için hayır duası edin. Biz ikimiz evliyiz. Aşkı oldurmak için paylaşacağız hayatı. Kalplerimize gizli kapılar açılacak evliliğimizle. Birbirimizi daha çok seveceğiz bundan böyle. Bizim için mutluluk duası edin." İki taraf şeklinde ayrılmış ailelerimiz duaya başlamıştı.

Joe öksürdü. ''Şey bir an önce evet desek, imzamı atsak? Çünkü ben bu güzel kadınla güzel bir dans etmek istiyorum.'' Bütün salon kahkahaya boğulduğunda papaz itici bakışlarını attı Joe'ya. ''Joseph Adam Jonas, önce literatürü yerine getirmemiz gerekiyor.'' Papaz'a hak veriyordum.

'' İyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta birlikte olmaya söz veriyor musunuz?'' Mikrofon ilk bana doğrultuğunda mikrofonu elime aldım. ''İşte bize verdiğim bedenim, işte bizi saracak kollarım, işte aşka adadığım hayatım... Hak ettiğin her şeyi vermeye çalıştım ve her şeyin iyi olacağına dair söz veremem. Ama hazırsan işte buradayım, işte bana bu sözleri söylediğinde gözyaşlarım, işte benim hayatım, iyi ya da kötü. İyi ya da...'' Bu şarkıyı hep düğünümde söylemek istiyordum. Son sözlerini de söyledim. ''Evet, evet...''

Etraftan ıslıklarla beraber alkışlar koparken diğer mikrafon Joe'ya verildi. ''Beni sev,beni hak et. Dürüst kal, seni asla incitmeyeceğim. Seni seviyorum,seni hak ediyorum... Dürüst kal, ne yapmak zorundaysam yapacağım.'' Anlını anlıma dayadı. ''Evet, evet...'' Dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda resmen evliydik, artık sonsuza kadar beraberdik.

****

İmzalarımızı attıktan sonra kiliseden çıkmış ve asıl partinin verileceği ortama gelmiştik. Aileler bizi rahat bırakmış, tadını çıkarmamızı istemişlerdi. Daha doğrusu hiçbiri yiyişme(lerimizi) görmek istemiyordu. Etrafta içkiler,kokteyller ve müzik uçuşurken bizim için her şey durmuştu;sadece biz vardık. O beni belimden tutmuş kendine çekerken ben hareketsiz onun kalp atışını dinliyordum. Hareketli müziğe rağmen romantik bir şarkı çalarcasına dans ediyorduk.

''Hadi gel.'' Elimden tuttu ve benden uzaklaştı. Beni sahile doğru sürüklerken birkaç kişisinin daha peşimizden geldiğini gördüğümde onun önüne geçtim ve koşmaya başladım. O da arkamdan geliyordu. Deniz kenarına vardığımızda beni kucağına almıştı. Ayağımla ayakkabılarımı çıkarıp nereye gittiğini bilmeden fırlattım. İskeleye çıktığımızda nereye doğru gittiğimizi fark ettim, uzun ve soğuk bir gece olacaktı. İskelenin tam önüne vardığımızda ona daha sıkı tutundum. Beni kalçamdan daha sıkı sardı, bakışlarını bana çevirdi.

Dudaklarımızı buluşturduk, tutkulu bir öpüşme yaşıyorduk ve bunun devamını biliyordum. Onun kucağında soğuk suya düşerken öpüşmemiz yine de kesilmemişti. Islak,ateşli,sıcak ve soğuk. Ne kadar zıt o kadar zevkli.


VE... BU HİKAYEMİN DAHA SONUNA GELDİİİK ĞİSDJFSLSFK BELKİ SONRA ÖZEL BÖLÜM FALAN YAZARIM ANCAK BAŞKA TEXTİNG PLANIM OLDUĞU İÇİN 2.KİTAP FALAN GELMEYECEK ;(((((( SİZİN İÇİN GÜZEL VE UZUN BİR FİNAL YAZDIM ONDAN YORUM İSTİYORUM YORUUUUUUM

Toothbrush |Demi Lovato&Joe Jonas texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin