Toothbrush |Demi Lovato&Joe Jonas texting|

1.5

Demi: geri dönebildim sonunda

Demi: beni merak etmende gözlerimi doldurdu

Joe: tabii ki merak edicem

Joe: ve sana sinirliyim

Demi: o halimle bile sana ne yapmış olabilirim?

Joe: benim haberim dahi yok

Joe: ama nick her dakika kıçında

Joe: seninki nasıl bir aşk demetria

Demi: onu sence ben mi aradım aptal

Joe: bu bir şey değiştirmez

Demi: seninle konuşacak halim yok

Demi: beni bu lanet evde tek başıma bıraktılar nick dışarı çıktı ailem texasta ve marissa yurtdışında

Joe: sevgilini aramalısın ama hangisini diye soracaksın diye söylüyorum şu baş harfi neymar jr olanı

Joe: futbol ile ilgilendiğini bilmiyordum

Demi: biz flörtleşiyoruz ve o hoş biri ama ona karşı ne hissettiğimi bilmiyorum

Demi: sana burda dert anlatmak için uğraşamam çorba istiyorum ama kimse almıyor siktir

****

Mesaj gelmesini birkaç dakika bekledikten sonra gözlerim kapandı. Birkaç gündür çok sıkıcı şeylerle uğraşmaktan bıkmıştım ve Joe'nun davranışları yüzünden kendime olan güvenimi kaybetmiş eski günlerdeki gibi kendime zarar vermiştim. Tanrı şahidim olsun ki, Joe bana farkında olmadan zarar veriyordu.

Zilin çalması ile salyalarımın aktığı yastığımdan başımı kaldırdım. Aklıma Joe'ya bilerek söylediğim çorba geldiğinde gülümsedim. O hep çorba getirirdi. Ponduf botlarımı giydiğimde koşarak aşağıya indim ve kapının yanımdaki aynadan kendime baktım. Halsiz görünüyordum.

Kapıyı açtığımda elinde hazır olduğu belli olan çorba ile Joe vardı. "Ve Joe emrine amade!" Gülerek söylediğine gülümsedim, içeriyi işaret ettiğimde etrafa bakındı. "Senin çalışanların yok mu?"

"Yalnızlığı sevdiğimi biliyorsun."

"Ah bilmez miyim." Çorbayı bana uzattığında dudağımı yaladım. "Çorba meselesini de bilerek yaptığını da biliyorum." Sinsice bir gülüş attım. "Beni tanımana bayılıyorum." Salona oturduğumuzda kucağımdaki çorbayı kaşığa gerek olmadan ağzıma götürmüştüm.

"Hey yavaş ol boğulacaksın!"

Kafamı çorbadan kaldırdım, "Umrumda değil!" Çorbayı sonuna kadar içtiğimde üzerimdeki bakışları hissedebiliyordum. "Saçların, değiştirmemişsin bu sefer." Birkaç Aydır aynı saçlarlaydım.

"Ama sen..." Kolunun altına girdim ve saçlarına dokundum. "Değişmişsin, 2011'deki haline benziyorsun."

Yüzündeki gülümseme yavaş yavaş dudağıma kayarken onunla bu hale gelmeyi ne kadar çok özlediğimi fark ettim. "Değişmediğim tek nokta hislerim olmalı." Dudaklarımız buluşmak üzereyken onu kendimden uzaklaştırdım. "Senin sevgilin var, bu yaptığımız doğru değil."

"Ayrıldık, birkaç gün önce. Seninle olan mesajları gördü." Kızıl cadı benimle olan mesajları görüp ondan ayrıldıysa gerçekten Harika işler başarıyordum. "O zaman bir engelimiz yok." Elimi yanaklarına koydum. Susuz kalmışız gibi dudaklarımız bir aradayken onu durdurmak gibi bir niyetim yoktu, çünkü bende şu noktadan sonra duramazdım.

Yukarıya doğru çıkıyorduk, sırtım yatakla buluştuktan sonra zihnime kazıdığım şey vardı. Bileklerime dokunuşu ve stay strong yazılarından özellikle öpüşü. "O bileklere bir daha bir şey yapmana izin vermeyeceğim, benim güçlü kızım olmaya devam et."

SEVİŞME SAHNESİNİ YAZMAYACAĞIM KUDURUN KDÖXJXÖXJXÖXNX FİNALE YAKLAŞSAK MI YOKSA NE FİNALİ AYOL GÜZEL BÖYLE Mİ