Medya; Jungkook, Jimin, JHope & V Beautiful
"Gitmek zorunda mıyız? En azından birkaç saat daha duramaz mıyız?" Soo Min'in umutla sorduğu soruya Taehyung kafasını iki yana sallayarak cevap verdi. Tae omzunda yatan Soo Min'in saçlarını öptü. "10 dakika sonra gelecek otobüse binmezsek yarına kadar burada kalırız. Seninle burada kalmak istemediğimden değil de annene geç kalmayacağız diye söz verdim."
Taehyung oturdukları kayalıktan kalkarak elini karşısındaki kıza uzattı. Soo Min istemeyerek de olsa buradan gitmek için Tae'nin elini tutup kalktı. Ay yani sevgilimin. Benim sevgilim. Kim Taehyung Benim diye alnıma dövme yaptırmanın zamanı geldi. Soo Min'in aklındakilerle keyfi yerine gelmişti. Ayağa kalkınca Taehyung'un elini bırakmadı. Tae'nin de bırakmaya niyeti yoktu.
Durağa geldiklerinde otobüsün geldiğini görerek hızlı hareketlerle bindiler. Son sefer olduğu için içi boş sayılırdı. Yine çift kişilik koltuğa geldikleri pozisyonlarda oturdular. Bu sefer Soo Min kulaklığını takarak tekini Tae'ye uzattı. Taehyung kuraklığı takınca başını kız arkadaşının omzuna yasladı. Soo Min heyecandan depara kalkan kalbini sakinleştiremeyeceğini anlayınca dikkatini telefonuna verdi.
Ekrandaki mesaj bildirimini görünce ona tıkladı. Annesinden geldiğini görünce iki kat şaşırdı. Bayan Shin'i biliyorsun tatlım. Kocası olacak şerefsiz onu aldatmış ve o da ergenler gibi depresyona girmiş. Sakın bir erkek için depresyona girme Soo Min. Soo Min gülmekle gülmemek arasında kalırken annesinin bu mesajdan birkaç dakika sonra attığı diğer mesajı açtı. Asıl söyleyeceğim şeyi söylemeyi unuttum. Bugün eve gelemem. Evde tek kalma eve gelince Sun Hi'ye mesaj at birlikte kalın. Eve erkek atma ;) Son mesajı okuyunca gözleri kocaman açılan Soo Min telefonun ekranını kapattı. Ama Taehyung'un kulağının dibinde kahkaha atmasından çoktan okuduğunu anlamıştı.
Kahkahasını dinlemenin müzik dinlemekten kat ve kat iyi olduğunu düşünerek gözlerini yumdu Soo Min.
Kahkahasını durduran Taegyung Soo Min'den telefonu alarak bir tane şarkı açtı. Telefonu geri verirken gözlerini kapatıp yerinin rahatlığıyla gülümsedi. Müzik dinlerken Sun Hi'ye bir saate kadar gelmesini söyleyen ve durumu açıklayan bir mesaj yazıp ekranı tekrar kilitledi Soo Min.
Gözlerini açtığında otobüsün gelmek üzere olduğunu anlayan Soo Min, kafasını yasladığı omuzdan çekti. Taehyung benim omzunda yatıyordu. Ne ara ben onun omzuna yattım. Diye düşünürken Taehyung "Sen uyuyakaldın ve kafanı rahat bir yere yaslamak istedim." diyerek göz kırptı.
Otobüs durunca ikisi de indiler. Eve doğru yürürken sessizleştiler. Kapının önüne geldiklerinde Soo Min Taehyung'a sarıldı. Daha ayrılıp görüşürüz diyemeden bir çığlık duydular.Sun Hi sokağın başında çığlık atarak onlara doğru koşuyordu. Onu tanımıyormuş gibi yapmak için çok mu geç kaldım acaba? diye düşünerek arkasını döndü. "O gelen kızı tanımıyorum. Benim ismimi bilse bile tanımıyorum. Önceden beni onunla gördüysen şizofrensindir." Soo Min'in sözlerinden sonra Taehyung kahkaha attı ve Soo Min'in elini tuttu.
Sun Hi çığlık atarak yanlarına ulaşmıştı ki Tae bir şey demesine izin vermeden birbirine kenetlenmiş ellerini havaya kaldırdı. "Soo Min sana her şeyi anlatır. Hadi içeriye girin." diyerek Soo Min'i yanağından öptü. Sun Hi şaşkınlıktan bir şey diyememiş, Soo Min'in kendisini eve çekiştirmesine izin vermişti.
Eve girdiklerinde Soo Min hiçbir detayı atlamadan her şeyi anlattı. Sun Hi ise her seferinde garip garip tepkiler vererek dinledi. Bazen koltuğun yastığını ısırdı çığlık atmamak için bazen de kendini yere atarak yerde yuvarlandı. Sonunda ikisi de kendini yere atarak sohbete orada devam ettiler.
Sun Hi bir anda ayağa kalkarak "Unuttum!" diye bağırdı. Soo Min'in bir şey demesini beklemeden koşarak evden çıktı. Soo Min şoku atlatıp kapıya gelmişti ki Sun Hi koşarak geri geldi. Elinde bir poşet vardı. "Ya hazır annende yokken içeriz diye düşündüm. Kötü arkadaş Sun Hi online." diyerek elindeki poşeti salladı. "Sizi sokağın başında öyle görünce elimden atmışım. Şimdi aklıma geldi." dedikten sonra da güldü Sun Hi.
İçeriye girip bardakları doldurdular. Kim daha çabuk içecek diye yarış yaptılar. Kim daha çok içecek diye yarış yaptılar. Sonra Soo Min sızdı. Yani öyle olduğunu düşünüyor çünkü sabaha kadar olan hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Sabaha karşı 4 gibi uyandığında kafasının içinde milyon tane Taehyung aynı anda bağırıyordu.
Kendini banyoya atıp suyun içinde oyalandı. Çıkınca kafasını havluyla sararak mutfağa gitti. Saat 05:30 olsa da Soo Min aç olduğunu hissediyordu. Kendine kahvaltı hazırlayıp güzelce karnını doyurdu. Biraz televizyon izledi. Geceden kalan dağınıklığı temizledi. Evi havalandırdı. Saat 07:00 olunca aklına bir telefonu olduğu geldi.
Telefonunu açıp gelen mesajlara baktı. Annesinden gelen öğütleri es geçip Taehyung'un attığı mesaja girdi. Taehyung uzun bir random gülüşü atmıştı. Nedenini öğrenmek için birazcık yukarı çıkması gerekmişti. Gördüğü mesajla ise yerin dibine girmek istemişti. Senş aebiyorim öp venş.
Cidden böyle bir mesaj atmış mıydı? Bugün onun suratına nasıl bakacaktı. Soo Min çığlığını bastırmak için kafasını yastığa gömdü. Gece daha neler yaptığını öğrenmek için Sun Hi'yi uyandırmaya gitti. Tek umudu Sun Hi'nin her şeyi hatırlıyor olmasıydı. Banyodan aldığı bir kova suyu Sun Hi'ye dökerek onu uyandırdı.
"Ne oluyor lan?" diye bağıran Sun Hi kendini yataktan düşürmüştü. Yatağı da temizlemem kurutmam lazım. diyerek kendine bir uyarı yaptı Soo Min. "Gece Taehyung'la ilgili bir şey oldu mu? Hiçbir şeyi hatırlamıyorum." diyen Soo Min ile geceyi düşünmeye başladı. Sun Hi'nin ise hatırladığı tek bir şey vardı.
Sun Hi "Taehyung'u arayıp sevgilisi olup olmadığını sordun. Var diyince de suratına kapatıp ağladın." diyince bir an düşünme yetisini kaybeden Soo Min sordu. "Eee ne var bunda?" Sun Hi kahkaha atarak konuştu. "Onun sevgilisi sensin aptal."
Soo Min elini alnına vurup kendini yatağa attı. "Başka bir şey yaptım mı?" Sun Hi düşünmeye başladı ama onun da hatırladığı pek bir şey yoktu. "Hatırlamıyorum." diyerek omuz silkti. Soo Min telefonunu Sun Hi'ye uzatarak gözlerini kapattı. Birkaç saniye sonra Sun Hi'nin "OHA!" diye bağırıp güldüğünü duymuştu.
Sun Hi lavaboya gidip işlerini hallederken Soo Min yatağın çarşaflarını değiştirdi. Televizyonun karşısına geçtiğinde Sun Hi erkenden onu kaldırdığı için söylenerek yanına geldi. Sun Hi söylenmekten sıkılınca telefonunu eline alıp sağda solda takıldı. Birden kafasını kaldırınca Soo Min acaba bu sefer ne boklar yedim diye düşünerek ona baktı. Sun Hi "seni seviyorum, öp beni." diyip kahkaha atınca elinin altındaki yastığı ona fırlattı Soo Min.
Birden kapı çalınca ikisi de şaşkınca birbirlerine baktılar. Belki de anahtarını unutan Bayan Beak gelmiştir diyerek Soo Min kapıyı açtı. Karşısında sırıtan bir Taehyung görünce ne yapacağını bilmeyerek gülümsedi. Tae birden öne atılıp Soo Min'i öptü. Kalbi dudaklarında atan Soo Min daha düşünmeye başlamadan Taehyung geri çekildi. "Bu sen istediğin içindi. Ve bu da ben..." diyerek Soo Min'i tekrar öptü, arka planda Sun Hi'nin sevinç nidaları eşliğinde.
'Bölüm Sonu'
Bir üpçük versene DemigodFeyza
JXJSKCKDKF
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limerence | Kim Taehyung
FanfictionSoo Min: pişt arkadaşlarıma bile resmini atarken kıskançlıktan yüzünü karaladığım, naber? AMINA KOYAYIM İKİNCİ SİM'E GEÇMEMİŞ MİYİM BEN? ~ Her şey senin için; @DemigodFeyza