25.Bölüm

94 16 2
                                    

Nâr-ı aşk dedikleri buysa şayet;
Yanarım kor gibi, etmem gayrı şikâyet.
Düşürdün beni sen aşk havzına;
Gayri yüzsem de “SEN”, batsam da 
Sen derim 
Demiş fuzuli. --
Kulağa üflenen bir sır gibi esrârın tam ucundayım.
Âlemin sırrını kalbinde saklayan Kurân’a,
Kurân’ın kalbi Fatiha’ya,
Fâtiha’nın kalbi besmeleye, besmelenin kalbi Be’ye ve
Be’nin altındaki kara mürekkebe sevdâlıyım…
Bir aşk Elifbâsı çarpar sol yanımda...
Ben gelişi Elif’ten belli bir yüreğin sadâsıyım...
BE gibi, sırrımı noktaya sakladım
Aşkın deryasına daldım;
__sözle geçinenleri, "sözde" geçinenleri, sözden geçenleri,
sözle geçenleri ve hep bir söz seçenleri gördüm.
Ama sözsüzlerin özünde sözlerin hasını süzdüm.
Aşksız sözlerden sessizliğin özüne döndüm.
...Sonra bir dervişin tenine bürünüp aşk yoluna yürüdüm.
Aşka varan yollar sarpadır,dardır.
Aşk yolunda ölen hak değil,HAKk'ın mecazıdır.
Emanetini verme yolundayım yüzümü kara çıkarma ne olur .
Her insan bu yolda kendi şiirini yazar.
Kimi şiirler var kafiyesiz,kimileri ise kifayetsiz.
Mısradır hayat nazarda; kiminin kalemi meşrepsiz, kiminin sözü mürekkepsiz.

Ne Oldu Bize.°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin