⚫ d ö r t

4.6K 280 250
                                    

Bir kaç gün önce Albus Dumbldore isimli profesör çocuklara bir büyücülük okuluna kayıtlarının yapıldığını söylemişti. Amelia bunun nasıl gerçek olabileceğini, kendileri kayıt olmadan nasıl "Hogwarts" isimli bu okula kayıt olduklarını merak ediyordu. Tom ise halinden gayet memnun görünüyordu.

Profesör Dumbldore onları alışveriş için bir yere götürecekti. Fakat Tom itiraz edip kendimiz gidebiliriz diyince profesör izin vermişti. Gitmeden önce onlara bir liste ve biraz büyücü parası verdi. Listenin üzerinde alınması gereken malzemeler ve nerden alınacakları yazıyordu. Tabi profesör trene nasıl bineceklerini de anlatmıştı. Tom ve Amelia'nın çıkış işlemleri Profesör Dumbldore tarafından geldiği gün yapılmıştı.

Çocuklar 1 Eylül sabahı uyanır uyanmaz olan iki parça kıyafetlerini onlara verilen sert, kahverengi bavula yerleştirdiler ve o iğrenç yeri koca bir yıl dönmemek üzere terkettiler.

***

"Önce kitap almalıyız Tom."

"Asa daha önemli."

"Kitaplar olmadan asanın bir çubuktan farklı kalmaz Tom."

"Tamam."

"İşte bir kitapçı!"

Diyip tam önlerinde oldukları büyük kitapçıyı gösterdi Amelia.

"O zaman girelim." birlikte kitapçıya girdiler. Girdeklirinde onları güler yüzlü bir kadın karşıladı.

"Birinci sınıfsınız değil mi?" İkiside baş sallayarak onayladılar.

"Peki listenizi görebilirmiyim?" Amelia elindeki parşömeni genç kadına uzattı.

Kadın listeyle bir oraya bir buraya gitmeye başladı. 10 dakika içinde elinde kitap kulesiyle geri döndü.

"Alın ço-"

"Oğlan olan nerde?"

Amelia etrafına bakındı Tom gitmişti. Kitapçıda gezindi. En sonunda Tom'u bir kitaba uzanırken buldu. Kitap siyah kaplı bir kitaptı üzerinde 'Lanetler ve kara büyüler' yazıyordu.

"Tom?"

Tom Amelia'nın sesini duyumca geri sendeledi az daha düşüyordu. Kendini toparladı ve ifadesiz bir şekilde Amelia'ya baktı.

"Ne var?"

"Kitaplarımız tamam."

"Tamam geliyorum."

Amelia'nın yanında yürümeye başladı. Gözü kitapta kalmıştı, bir andan yürüyor aynı zamanda da kitaba bakıyordu. Neydi onu bu kadar içine çeken diye düşündü Amelia. Kara kaplı bir kitaptan ne beklenirdi ki?

***
Amelia ve Tom alışverişlerini bitirmişlerdi. Tom'un en çok ilgisini çeken şey asa olurken, Amelia en çok iksir takımını ve kazanını sevmişti. Belkide ilerde çok iyi bir iksir ustası olacaktı.

Profesörün söylediği şeyleri yapıp peron dokuz üç çeyreğe geldiler. Görkemli ve her yere duman saçan Hogwarts Expressine bindiler. İkiside aynı bölmede yalnız oturuyordu. Bir süre sonra içeri bir erkek çocuğu girdi.

"Şey buraya oturabilir miyim?"

Tom başını sağa sola sallarken Amelia "Tabiki." dedi.
"Ben Fleamont Potter. Siz?"

Tom küçümseyen bakışlarla Fleamont'a bakarken Amelia elini uzattı.

"Amelia Diggory. Tanıştığıma memnun oldum."

"Diggory mi? Henry Diggory'nin bir kardeşi mi var?"
Dedi şaşırmış görünerek.

"Henry mi?"

"O da kim? Tanıdığı-"

"Yemek istiyen var mı? Yaşlı bir kadın kapıyı aralamıştı.
Herkes hayır anlamında başını sallayınca kadın "peki." diyerek kompartımanın kapısını kapattı ve gitti.

En sonunda Tom konuştu.
"Lanet çenenizi kapar mısınız? Sinirimi bozuyorsunuz."

Fleamont gözlüklerinin üstünden tiksinti dolu bakışlarla Tom'a baktı.

"Peki Riddle."

"Peki."

***
Çocuklar trenden inip kayıklarla görkemli şatonun içine girmişlerdi. Bütün büyük sınıflar yemek masasındaydı. Birinci sınıflar ise bina seçimin yapılacağı yerde bekliyorlardı. Amelia o kadar heyecanlıydı ki bacakları titriyordu. Genç kadın kürsüye çıktı ve elindeki rulo şeklindeki parşömen parçasından isimler okumaya başladı.

"Malfoy, Abraxas." sarı saçlı çocuk sakin ve havalı adımlarla üç bacaklı tabureye ilerledi oturdu. Genç kadın kahverengi şapkayı çocuğun kafasına daha koymamışken şapka bağırdı.

"SLYTHERİN!"

Abraxas memnun olmuş bir ifadeyle Slytherin masasına ilerledi.

"Carter, Zachary."

Çocuk tabureye ilerledi ve rahatça oturdu. Hiç endişeli görünmüyordu.
Şapka biraz düşündü ve bağırdı.

"GRYFFİNDOR!" Gryffindor masasındna bir alkış yükseldi. Çocuk halinden pek memnun görünmüyordu. "Ravenclaw olmalıydım." diye söyleyene söylene masaya ilerledi.

Bir kaç kişinin daha ismi okunduktan sonra sıra Amelia'ya geldi.

"Diggory, Amelia."
Amelia titreye titreye tabureye oturdu. Genç kadın şapkayı Amelia'nın kafasına koyunca Amelia gıdıklandı ve kikirdedi.

"Hımm... Cesur ve zeki aynı zamanda İyi bir kalbi var seni nereye koysamm..." Şapka biraz bekledi ve bağırdı.

"HUFFLEPUFF!"
Hufflepuff masasından alkış yükseldi. Amelia masaya yürüdü o sırada Tom' a gülümsedi. O ise karşılık vermedi.

Amelia'nın hemen ardından Tom'un ismi okundu.

"Riddle, Tom." Tom tabureye ilerledi ve oturdu.
Abraxas'da olduğu gibi daha şapka kafasına değmeden bağırdı.

"SLYTHERİN!"
Amelia'nın gülen yüzü düştü. Tom'la aynı binada olamamışlardı. Tom ise halinden gayet mutlu görünüyordu.
Kendi kendine düşündü Amelia.

Tom ona değer vermiyor muydu?

Aslında daha geç atıcaktım ama dayanamadım. Birdahaki bölüm azıcık geç gelebilir.

UçurumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin