14. Bölüm: Ben de Seni Seviyorum

34 5 4
                                    

Kafeye gelip biraz sohbet ettiler. Ardından Orlando konuya girdi: "Aslında ben bugün seni buraya başka bir şey konuşmak için çağırdım. Senin benden uzak durman lazım. Ama senden uzak kalmak istemiyorum. Eğer yakın olursak canın yanacak. Ama yapamıyorum, elimde değil, senden uzak kalamıyorum. Her uzaklaşmaya çalıştığımda kendimi senin yanında buluyorum. Şimdi, sonucu ne olursa olsun sana bir şey soracağım: Benimle çıkar mısın?"

Çok hızlı konuşmuştu, Olivia tam takip edememişti ama son cümleyi duymuştu: 'Benimle çıkar mısın?'

Sırıtıp "Bilmem, çıkar mıyım?" diye sordu.

"Bilmiyorum, ama evet dersen seni asla üzmem."

"Hayır dersem?"

"Hayatından çıkar giderim, bir daha rahatsız etmem seni, seninle konuşmam, sana bakmam."

"O zaman çıkma."

Orlando bir an afalladı, "Anlamadım?"

Olivia ilk kez kendinden bu kadar emindi, "Hayatımdan çıkma, hep yanımda ol."

Orlando'nun kafası artık iyice karışmıştı, eğer bu bir rüyaysa uyanmak istemiyordu. "Ge- gerçekten mi?"

"Evet."
Orlando sandalyesinden kalkıp Olivia'yı kucakladı, bütün sandalyeleri düşürmüşlerdi ve herkes onlara bakıyordu ama onlar için o an sadece ikisi vardı. "Seni çok seviyorum." diye fısıldadı kızın kulağına.

"Ben de."

"Ben de ne?"

"Ben de seni çok seviyorum."

"Biliyorum."

Olivia gülüp "Salak" dedi ve çocuğu öptü.

Orlando çarpılmış gibiydi, belki bunda Olivia'dan sızan küçük bir elektrik kaçağının da etkisi vardı ama kızdan böyle bir şey beklememişti. 'Başka bir zaman ben seni öptüğümde sen de karşılık vereceksin' dediğini hatırladı, o an ilk adımı Olivia'nın atacağını hiç düşünmemişti. Kendini ana bırakıp öpücüğe karşılık verdi.

<<<<<O Sırada Peg ve Oliver>>>>>

Oliver kafeye geldi ama oturmadı, Peg'in elinden tutup kafeden çıkardı ve ormana doğru götürdü. Gözden ırak bir yere geçtiler. Peg biraz korkmuştu, "Neden buraya geldik?"

"Bir tane ağaç seç."

"Neden?"

"Seç sen."

Peg sol tarafındaki uzun ağacı gösterdi, "Bu olsun o zaman" dedi.

Oliver arka cebinden çakıyı çıkardı. Peg, Oliver'a güveniyordu ama bu, korkmasına engel değildi. "Ne yapacaksın o çakıyla?"

Oliver ağacın önünde durdu, çakıyı açtı ve ağaca acemice "Peg ❤️ Oliver" kazıdı. Sonra Peg'e dönüp "Bu ağacı hiç unutmayacağım" dedi, daha yirmi dakika önce gülüyorlardı ama şimdi çocuk mutsuz ve düşünceli görünüyordu.

"Neden?"

"Çünkü sen burada öldün."

Oliver, Peg'in üzerine doğru yürümeye başladı. Peg geri adımlar atarak "Oliver, saçmalama" demeye başladı.

Oliver, Peg'in boğazından tutmak için elini artı. Peg sağ tarafa ışınlandı. Oliver tekrar tutmaya çalıştı, Peg tekrar başka bir yere ışınlandı. Oliver en sonunda Peg'i boğazından yakaladı. Peg zar zor nefes alıyordu, "Oliver bırak, canım acıyor" diyebildi.

"Özür dilerim ama bunu yapmak zorundayım ve bu yüzden kendimden nefret ediyorum... Üzgünüm."

Oliver'ın omzundan başlayan alev yavaşça Peg'e doğru ilerledi. Peg'e ulaştığı zaman
Oliver "Seni seviyorum" dedi ve ağlamaya başladı.

Oliver, Peg'in rüzgarda savrulan küllerine bakarken telefonuna bir mesaj geldi. İstemeye istemeye açtı telefonunu, kimden geldi görünmüyordu ama mesaj gayet açıktı: BEN DE SENİ SEVİYORUM...

BENNETTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin