Animeler ve Animeciler

Bay ve Bayan Nikiforov.

Bu bölümün isteğini atan kişiyi unutamam. Her daim bana hatırlatıyor. Ama hep yazmayı unutuyorum. Sonunda yazabildim.
E: ( e-nikiforov ) SONUNDAAAAA!!!!! İzledin mi!?
C: hayır... Ehehhe
E: -_________- !!!! Hala mı?
C: evet. İzlerim bi ara
E: hemen izle
C: o zaman sen Victorla buluşamadan bölümü yazmayı bırakmam gerekir?
E: •_• sakın gideyim deme.
C: （≧∇≦）başardım!!
E: !?(･_･;? Ne!?!?! Git ve izle!! Berbat olsun istemiyorum!!
C: pekala. Off. O halde bu beklediğin bölümde büyük bi hayal kırıklığı ile ayrılıyoruz. Ve bu bölümde bi one-shot yarışması için bi hikaye yazayım. Önceki bölümde de söylediğim gibi. Kesinlikle ama kesinlikle....

Gözleriniz kan ağlayacak. :3

Evet. Kendi yarattığım karakterlerle yapacağım. Tanıtıma başlirem

E: Kanka...
C: Efendim Kankammm?
E: şirinlik yapma. Senden nefret ediyorum. Ve sana trip atacağım.
C: ama-
İs: (istoria_ekisu ) sus kız haklı!! *Charanın ağzını kapatır* önceki bölümde olanları unutmadım... *Sırıtırken Charanın kulağına eğilir* Ericayı çağırıp ona bi şeyler çıtlatmamı istemiyorsan çıkışta yanıma gel...
C: *kız bıraktığında tek kaşını kaldırarak ona bakar* ne çıtlatacaksın ki? Biz sevgili değiliz... ULAN KANKA DİYORUZ!!!!
İs: *sırıtır* o anında başka yere çekebilir. Ve Watsap yazışmalarımız çok yanlış anlaşılır. Biliyorsun.
C: çok kötüsün. Özellikle yazar ben olup seni ben oynattığımda. Sen bu şekilde komplo kurmakta iyi değilsin. *Yerindir sallanır ve mızmızlanır*
İs: *omuz silker*
C: ne yapacağız çıkışta?
İs: görürsün... *Şeytani bi gülümsemeyle kıza bakar*
C: bana bak. Bilerek mi yapıyorsun? Sana Fesatım diyorum!!
İs: *gözlerini devirir* Of kızım. Bi şeyi de fesat anlama. (Gine fesat anladım)
C: ben fesat değilim...
Fesat olan... Bu dünya!! (Kaneki vol2)
İs: püft! Yaz artık şunu
C: iyi be!! Yazıyoz işte. Eylül kankaa. Bu bölümü çok beklediğini biliyorum!! O nedenle sen ve Victor yapacağım. Bi çift olarak. Ama...

Victor,Victor değil.
E: *gözleri parlayarak kıza bakarken duraksar* Victor Victor değil mi? Nandeeeeee???? T~T
C: yani Victor Victor görüntüsünde ve o kadar tatlı biri ama özel güçleri de olacak.
E: yeter ki Victor olsun! Peki ben? Benim de var mı? (Yine fesatlaştım)
C: ehehehhe...
İs: *bi süre kızın neye öyle güldüğünü anlamaz. Sonra dank eder ve kızın kafasına vurur*
C: !!!!!!!! *Eli ile kafasını tutar* acıdı...
İs: acısın. Acısın diye vurulur. -_-
C: acımasız pislik. Sen Nasıl benim arkadaşım oldun?
E: YETER ARTIK YAZ ŞU SHİPİ!!!! ZATEN BEKLETİP DURUYORSUN!!!!!! BU YANDERE DAHA FAZLA BEKLEYEMEZ!!!!!
İs: *tam cevap vereceksen yandaki kızın bağırışı ile geriye kaçar*
C: *korkuyla geriye kaçar ve İstoriayı önüne siper eder*
Sakin... Yazıyorum işte...
E: VİCTOR VE BENİ YAZMIYORSUN!!!!!!!!!!! 😡😡😡
İs: *arkasındaki kıza bakar ve onu siper ettiğini görünce gözlerini kısar ve arkadaşını Eylülün önüne atar* Al senin olsun. İstediğin gibi parala
C: Ulan!! Sen-!! *Sinirle soluyan Eylüle bakar* uzatmadan başlayalım artık. *İstoriaya ölümcül bi bittin sen. O çıkışta seni var yaa bakışı atar*
E: yaşasın!! ＼(^o^)／ *anında ruh hali değişmiştir*
C: *azıcık tırsarak başlar*

Eylül isminin anlamına baktım. 9. Ay dışında bi de kendisine ibadet edilen gibi bi anlamı varmış. Çok mütüş. O nedenle Kami dicem Knk sana. Bu hikayede. İsmi beğenmezsen... Düzeltemem. O kadar yazdım. Beğen yani.... -_______-

Az önce buzdolabında kaşık aradım. O psikoloji ile yazıyorum. Çok bi şey beklemeyin.

.............
-Victor-
Beyaz saçları rüzgarda savrulurken etrafına gülümser ve saraya girer. Etrafındakilere selam vererekten odasına yürür ve kapıyı aralar. Üstüne halkın arasında giyebileceği bi şeyler geçirir ve kapısını kapatıp başlığı kafasına geçirirken koridorda yürür. Hava sarayının duvar işlemeleri beyaz ve mavi tonlarıdır. Yüksek odalar ve geniş alanlardan oluşan bu muhteşem saray yalnız bi prense ev sahipliği yapmakla birlikte bir sürü de savaş atlatmıştır. Hava,Su,Toprak ve Ateş. Dört büyükler olarak yaşıyorlardır. Ülkenin ortasında dört saray ve her biri birbirinden ayrı olarak yaşasa da büyük bi uyum içindedirler. Yüzünü örterek yürürken başını yere eğmiştir. Ve beyaz saçları önünde sallanırken hafiften halkın arasına girer. Yönettiği insanların içinde bulunmak ve tanınmadan onlarla sohbet edebilmek... İşte Victor'u Mutlu eden de buydu. Halkını dinleyebiliyor ve sorunlara daha kolay yaklaşıyordu. Bunları düşünürken birine çarpıp duraksar. Hızlı yürüdüğünden önündeki çelimsiz kız -kız olduğunu düşünüyordur.- yere düşmüş ve elindeki sepet de yeri boylamıştır. Hasır sepetin kapağı açılır ve içindeki tuhaf şeyler etrafa koşuşturmaya başlar. Kaşlarını çatarak onların ne olduğunu anlamaya çalışırken kızı hatırlar ve eğilip kızın önünde diz çöker. Kızın da onunkine benzeyen bi örtüsü vardır. Fakat rengi solmuş ve ona büyük geliyordur. Kızın başlığını yukarı sıyırır ve yüzüne bakmaya çalışır. Fakat sıyırdığı zaman sarı saçları yüzüne düşmüş biri ile karşılaşır.
"İyi misin?" Sesi pürüzsüzce kıza ulaşınca kız kafasını kaldırır. Ve ardından sarı kahkülleri yana düşer. Hafif kahverengiye dönük mavi gözleri parlıyor ve Victor'un tuhaf hissetmesine neden oluyordur. Hafif bi rüzgar estirir ve Victor'un eli kızın başlığını kavramışken yumuşak saçları eline değiyordur. Kızın gözlerine bakmaktan kendini alamıyordur. Hafif kuruyan dudaklarını nemlendirir ve transtan çıkmış gibi gözlerini kırpıştırır. Hafifçe kıza gülümser ve başlığı arkasına atar. İkisinin yüzü de açığa çıkmıştır ve birbirlerine bakıyorlardır. Elini tutup kalksın diye kıza uzatır. Tutmasını istiyordur.