kald

195 26 0
                                    

soğuk ayaza karşı, balkondayız

bacaklarımızı sarkıttık. 

ay, yüzünü görmemi sağlıyor. 

gözlerinde kayboluyorum. 

sana baktığımı anlıyorsun,

ama yoldaki arabaları izlemeye devam ediyorsun. 

yine konuş(a)mıyoruz.

öylesine vakit öldürüyoruz

birden gelen cesaretle,

elini yanağıma koyuyorum.

"ellerin.." diyorum.

"ellerin çok soğuk."

cidden de soğuk,

gözlerine inat.

"ısıt o zaman." diyorsun,

gözlerini gözlerimden ayırmadan.

ovuşturuyorum iri ellerini.

ama pek işe yaramıyor. 

hoşuna gidiyor çabam,

gülümsüyorsun. 

içim ısınıyor. 

kafamı omzuna yaslıyorum.

belki de huzura kavuşuyorum. 

kokun, sarhoş hissetmemi sağlıyor. 

başım dönüyor mutluluktan. 

soğuk, ısıtamadığım elin çenemi kavrıyor dururken.

dudakların dudaklarımı bulduğumda,

nirvanaya ulaşmış gibiydim. 

hava soğuktu,

hem de dondurucu biçimde.

ama bize soğukta işlemezdi. 

aramızdaki ilişki,

 ilişki bile değildi belki. 

 fakat o gece bana sahip olduğunu hissettim.

isimsiz kuşlar cıvıldarken,

dudaklarındaki tadı unutmamak için,

tanrıya defalarca dua ettim.

sonrasında,

sıkıca sarıldık vedalaşırcasına.

boynuma ıslak bir öpücük bıraktın. 

ellerim ensende. 

hala ısıtmaya çalışıyorum soğuyan bedenini. 

ayrıldık birbirimizden.

"ben üşüdüm,

içeri gideceğim" dedin derin sesinle.

hiçbir şey olmamış gibi davranman öyle hoş ki,

bana geçmişimi unutturuyorsun.







don't say it's over [kth]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin