İmkansızlıkların Yüzü: Gökyüzü 1. Bölüm

19 1 0
                                    

Bu gün okulda yine yalnızdım. Gerçi bu kadar şaşırmamak gerek. Ben kötü bir kızdım. Sivri dilim ve çok doğru söylemem insanların hoşuna gitmiyordu. Fakat elimde değil.

Okulun en tenha bölümü olan bahçedeydim şu an. Uzun çimlerinden dolayı ve çimlerin içinde ne olduğunu bilinmediği için buraya gelen olmazdı. Bu düşünceyi kafamdan attım ve uzun, yumuşak çimleri uzandım. Beni karşılayan mavi saf gökyüzüydü. Cam gibi parlıyordu benim gözümde. Soğuk hava insanın iliklerine kadar işliyordu ve insanın uykusunu getiriyordu. Gülümsedim. "Stephanie!" Bana seslenen biri olunca istemsizce ayağa kalktım. Gelen okulun iyi kızı Ruiydi. Siyah düz kısa saçları parlak ve yumuşak gözüküyordu. Siyah gözleri parlaktı ,siyah olmasına rağmen, çok sıcak bir renkti. Beyaz teni dışarıdaki havadan dolayı hafif pembeleşmişti. Küçük burunu ve küçük dudakları bir Japon kızına andırıyordu. Kendisi de Japon kökenli olduğunu söylemişti zaten. "Sen gülümsedin mi?" Dedi merak ve aklı karışmış bir biçimde. Kötü kız rolümü oynamak zorundaydım yoksa Rui bu okulda sadece zavallı kalacaktı. Çünkü iyiliğin olduğu yerde bir kötü vardır. "Bu seni ilgilendirmez!" Diyerek oradan uzaklaşmaya çalıştım. Rui kolumu tuttu ve beni kendisine çevirtirdi. "Neden hep kötü olmak zorundasın?" Kolumu sıkıyordu. Cevap vermemi istiyordu. Gök yüzüne baktım. "Çok sıkıldım" fısıltıyla söylediğim sözler yalan gibi çıkmıştı. "Stephanie! Bu bir cevap değil! Cevap ver! Hemen!" Onu sinirlendirmiştim. Onu üzmek istemiyordum. "sende mi benim kötü olduğumu düşünüyorsun?" "Ha-" sözünü kestim. "O zaman neden böyle bir soru sordun?" Gökyüzünden gözlerimi ayrıdım ve Ruiye baktım. Kafası önüne düşmüştü. Kakülleri gözlerini kapatıyordu. Kaküller ona yakışıyordu. "Sadece arkadaş olmak istemiştim" nefesimi dışarıya verdim "Rui anlamıyorsun-" "hayır anlıyorum!" İnkar ediyordu kabul etmiyordu. "Hayır anlamıyorsun. Benimle arkadaş olursan olucakları bir düşün benden daha çok nefret edecekler ve senden de! Hiç güzel bir şey olmayacak anla artık! Hem okulun hepsi seninle arkadaş benimle arkadaş olunca ne olucak ki!" Kolumu kendime çektim ve oradan koşarak uzaklaştım.

Ben Stephanie Queen. 14 yaşındayım bir kaç ay sonra liseye geçiyorum. Hayatım hep aynı döngüde ve bu hiç değişmiyor. Okulun ucube ve bir o kadar da kötü bir kızım. Babam zengin. Annem ise öldü. Arkadaşım yok ve bundan mutluyum. Siyahaya yakın uzun kahverengi saçlarım var. Kahverengi gözlüyüm. Beyaz tenliyim ve normal bir burunum normal bir dudak yapım var. Kısaca sadece normalim.

Evime geldiğimde her zaman ki gibi üstümü değiştirdim, yemek yedim ve biraz dinlenmek amaçla yatağıma yattım. Yatağımın olduğu bölgede gökyüzüne açılan bir cam vardı. İzlemekten sıkıldım. Ve bu gün farklı bir şey yapmak istemiştim. Çalışma masamın üstünde her zaman bulunan bir günlük vardı. Babamın bana verdiği mürekkepli tüy kalemi alarak ne yazmam gerektiğini düşündüm. Sonra bunun anlamsız olduğunu düşünüp direk konuya girdim.

Merhaba,
Bu gün her zamanki günler gibiydi bazı farklılıklar vardı tabi. Bu gün hiç görmediğim güzelikte mavi bir kelebek gördüm. Normal kelebeklerden farkı mavi ışıklar saçıyordu. Kitaplarda böyle bir kelebek olmadığına eminim. Türü bilinmeyen bir kelebekti. Onun dışında yine okulda yalnızdım. Ruiyle çıkışta yine tartıştık.

Stephanie

Günlüğün kapağını kapatacakken gözüme garip bir olay ilişti. Günlük kendi kendine altın kelimelerle yazıyordu. Günlüğe yaklaşıp yazılanları okumaya başladım.

Bizi unuttuğunuzu düşünmüştük bayan Stephanie. Uzun zamandır bize rapor vermediniz. Bunun dışında hayatı hep aynı yaşamanızın sebebi bulunduğunuz dünya da artık zamanınız dolmuştur. Mavi kelebeği görmenize sevindik. O bizim gelmemizin habercisidir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 23, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İmkansızlıkların yüzü: gökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin