Ben hastanenin içine doğru yol alırken yüzümde kontrol edemediğim bi gülümseme vardı. Tekrar yukarıya exo nun menajerine bakmaya gittim.
Ben: merhaba kendini nasıl hissediyorsun.
Menajer: daha iyi hissediyorum. Ne zaan taburcu olabilirim.
Ben: üç hafta daha buradasınız gözetimimiz altında.
Menajer: peki.
Ben: bişey olursa yatağın üstündeki düğmelere basman yeterli.
Menajer: sağol.
Ardından selam verdim ve odadan çıktım. Kendimi çok yorgun hissediyordum nede olsa nöbetciyim. Arkamdan ismimin seslenmesiyle arkamı döndüm.
Ji chan: merhaba tanışmaya hiç fırsat bulamadık ben ji chan.
Ben: merhaba bende yağmur.
Ji chan: sanırım sen ve arkadaşın Türk sünüz.
Ben: evet Türk üz.
Ji chan: nöbetcisin yorulmuşsundur aşşağıda kahve içelim
mi?
Ben: tamam olur.
Biz bir yandan aşşağı iniyor bir yandanda konuşuyorduk. Biz aşşğı indik ben masaya oturdum ji chan de kahveleri almaya gitti. Yanı masamızdada exo oturuyordu birbirimize selam verdik ve ben önüme döndüm. Biraz zaman geçtikçen sonra ji chan geldi ve kahvelerimizi içmeye başladık. Bu arada hava aydınlanmaya başlıyordu.
***3 saat sonra***
Gözlerimi açtığımda karşımda bana sırıtarak bakan kyungsoo ve Beyza yı gördüm.
Ben: yine burada uyumuşum demi.
Beyza: evet yağmur iki dakika odama gelirmisin. Dosyaları imzalamamız lazım.
Ben: geliyorum görüşürüz kyungsoo
Kyungsoo: hoşçakalın.
Biz beyza yla odasına doğru yol aldık.
Beyza: ahanda şuraya yazıyorum kyungsoo senden hoşlanıyo sürekli sana bakıyo sürekli senin etrafında dolanıyor.
Ben: hm hm söyleseydi şimdiye söylerdi.
Biz beyzanın odasına gelmiştik kapıyı açtığımızda ikimizde şaşkın şaşkın içeriye bakıyorduk.
👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇
Sizce odada ne var?
@bayan_free
ŞİMDİ OKUDUĞUN
- Pes Etmiyorum - (ARA VERİlDi)
FanficBizim oyunumuzun en önemli kuralı pes etmiyorum...