4

343 33 80
                                    

"Randy?" Kırmızı saçlı genç, koltukta büzüşmüş çocuğa seslendi. Ama tabiki tepki yoktu. Gözleri etrafta gezindi ve en son saatte durdu. Gözleri hızla açıldı. Saat akşam üstü beşti? Doğrulmak amaçlı dirseklerinden destek aldı. Acı yoktu. Kolundaki serumu çıkarmak istese de bitkin bedeninin ihtiyacı vardı.

"Randy!" Mor saçlı çocuk irkildi.

"Ne? Ne oldu!?" Kafasını kaldırıp etrafa baktı. Gözleri, siyah gözlerle buluşunca kocaman gülümsedi.

"Nomi!" Yerinden kalkıp ona sarıldı. Nomikon şaşkınca geri düşerken, yarası hafif sızlamıştı. Kolları otomatikman diğerinin beline sarıldı.

"Yavaş ol, ninja." Randy yerinden ayrılmadı.

"Söylemesi kolay."diye mırıldandı. Ve ekledi.

"Maske çalışmıyordu." Nomikon yatakta iyice yerleşti. Üstünde de Randy vardı. Nedense, rahattı?

"Immm... maskeyle ve ninjayla bağlıyım. Bağlı olmak zorundayım. Bu nedenle bana zarar gelirse, onlar da etkileniyor." Randy iç çekti.

"Neden ninjalarla bağlanıyorsun? " nomikon belli belirsiz omuz silkti.

"Dövüş sırasında da bir iki yardım etmek gerekebilir. Fakat sen.. sen zorsun." Randy kıkırdadı.

"Bilerek yaptığımın farkındasın? "Nomikon da güldü.

"Tabiki. Ama aşırıya kaçman iyi değil. İşleri bozuyorsun. Sonra da bir şekilde eskisinden iyi hâle getiriyorsun. Bazen düşünüyorum. Ben mi bilge olanım, sen mi?" Randy doğruldu ve nomikonun karnına oturdu.

"Sıcaklığın hâlâ tuhaf geliyor. Göğsünün inip kalkması da. Ve gözlerin. Çok tuhaf geliyor. Elimde duran bir kitapken, bir insan olman.. ve benim elimde olmaman, tuhaf." Randy gözlerini kaçırdı. Cidden tuhaf hissediyordu.

"Aslında.. hala iki elinin içindeyim. Asıl ben--bana tuhaf geliyor. Hep Yanındaydım. Şimdi insanım. Her daim yanında olamam." Randy gözlerini ona çevirdi. Bir süre bakıştılar.

"Uyanmayacaksın diye çok korktum."Randy fısıldadı. Nomikon gözlerini kıstı.

"Kaç gün?" Randy gözlerini kaçırdı.

"Dört gün. Ilk gün yogun kan verildi. Ikinci gün yogun bakımdan çıktın, üçüncü Gün ise üç tane serum ve bugün de uyandın." Nomikon gülümsedi.

"Her hareketten haberin var yani. Hoşuma gitti." Randy hafifçe kızardı. Eli gereğince ensesine gitti.

"Biraz.. Ayrıca.Bir şey daha söylemem gerek." Nomikon meraklanmıştı.

"Ne söyleyeceksin?" Randy boğazını temizledi.

"Yanımda olmaya devam edeceksin. Bir şekilde nasıl oldu bilmiyorum ama.. annem iki gün önce benimle konuştu. Yani sen yaralandığın gün. Konuştuk. Bana bir akrabamızın oğlunun geleceğini söyledi. Kim olduğunu sorunca da.. Nomikon dedi. O sıra büyük şok yaşadım. Nasıl görünüyor? dedim, emin olmak için. Kırmızı saçlı, siyah gözlü senden uzun, zayıf ve ağır başlı deyince (!) Sanırım bayıldım. Kendime geldiğimde annem endişeyle bana tokat atıyordu." Nomikon kocaman olmuş gözlerle ona bakıyordu.

"Bekle. Nasıl?" Randy omuz silkti ve dudağını 'bilmiyorum' anlamında büzdü. Sonra birden Kaşlarını çattı.

"Dur biraz. Bizde kalacak, seninle aynı okula gidecek, dedi. Senin odanda kalacak, dedi. Seninle aynı sınıfa gidecek. Bir dakika ya.. bir şey daha vardı." Yanaklarını şişirdi. Nomikon elini uzatıp diğerinin elini tuttu. Randy hatırlamaya çalıştığı şeyin yerini alan büyük boşlukla şaşkın gözlerini ona dikti.

RaNdY×NoMiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin