14 final

207 24 45
                                    


Randy yerinde iki defa zıpladı ve hızla Nomikon'a doğru uçtu. Elindeki kılıç nomikon'un pelerini keserken, Nomikon çoktan geri çekilmişti.

"Emin misin? Öleceksin." Nomikon da ona doğru atıldı. Kılıçlar birbirine hızla çarpıp ayrılırken, ikisi de enerjisini kaybetmiyordu. Bilmedikleri şey ise, iki büyük gücün etrafa yaydığı auraydı.

Tepede büyüyen bulutlar etrafı karartmaya başlamıştı. Nomikon sadece Randy'i istiyordu. Fakat içinde onu alamayacağına dair bir his vardı. Belki gerçekten de alamayacaktı.

"Randy ölmedi ve ben onu sana bırakmayacağım!" Diye bağırdı. Kötü Randy ise her zerresinden alaycılık akacak şekilde tebessüm etti.

"Neden bu kadar umutsuz olasın ki? Boşver ve onun yanına git. Bedenini bile buharlaştıracağım." Nomikon kılıcını sıkıca kavrayarak ona doğru atıldı.

"Fısıltıların bana işlemez!" Randy gülerek ona atıldı ve dövüş şiddetli bir hal aldı.

Nomikon kılıcı ile onun kılıcını tutarken sağından gelen sert kuyruk darbesiyle yana doğru savruldu. Sertçe yere çarparak kılıcın elinden kaymasına neden oldu.

Randy ona doğru yaklaşarak gülümsedi.

"Beni yenemezsin." Nomikon doğrularak derin bir nefes verdi.

"Şunu söylemeyi bırak artık! Seni yenemeyeceğim biliyorum." Randy eğildi ve Nomikon'un önüne oturdu. Bu hareket asıl Nomikon'u şaşırtan bir şeydi.

"Beni öldürmeyecek misin?" Randy gülümsedi.

"Yapacağım. Fakat ölmeden önce Randy'e veda et dedim. Unutma kötüler de duygulara sahip. Beni oraya tıkan sen değildin, şimdi ise bunu rahatlıkla yapabilirsin. Bu yüzden senden kurtulmak istedim." Nomikon eliyle sağ tarafını tuttu.

"Çok gerekli değildi. Ama merak ediyorum. Hikayeni? Kim olduğunu?" Randy, gözleri yere kayarken bir süre düşündü.

"Pek bir hikaye değil. Benim aslında bir kız olduğum gerçeği de var." Nomikon gözleri kocaman olurken kaskatı kesilmişti.

"K-Kız?" Randy kahkaha attı.

"Şu an sadece Randy'e tutundum. Sesim onun sesi. Aslında sen Olmasaydın çoktan silinmiştim. Hikayeme gelirsek. Seninle neredeyse aynı yaşta sayılırım." Nomikon daha da şaşırdı.

"Nasıl?" Randy ayaklarını bağdaş yaparak ellerini Nomikona uzattı. Nomikon gördüğü elleri tutmak için yanıp tutuşurken, itiraz etmedi ve ellerini tuttu. Randy'in kuyruğu Nomikon'u kavrayıp kendine çekerek dizine yatmasını sağlamıştı.

"Bu kadar çabuk pes etmeni beklemiyordum." Nomikon özlediği kokuya doyarken iç çekti. 

"Bilmiyormuş gibi davranma. Zehirli kuyruğunla bana büyü yaptın. Bacaklarımı hissetmiyorum. Kılıcım da uzakta." Randy güldü.

"Fark etmene sevindim." Nomikon gözlerini kıstı ve felçliğin beline doğru sızlayarak ilerlemesini hissetmekten başka birşey yapamadı. Randy bunu biliyordu o yüzden hikayesine başladı.

"Pek normal bir çocukluk yaşıyordum. Fakat nedense kendimi insan gibi hissetmiyordum. Zamanın birinde babam da bana saldırmaya başladı. Onun o cinsel arzusuna o kadar iğreniyordum ki! Anneme söylemek istediğim zamanlar aklıma kardeşlerim- evet kardeşlerim vardı- kardeşlerimin geleceği ve mutluluğu geliyordu. Onların da diğerleri gibi babasız ve annesiz kalmasını istemedim. Ben de kendi çabalarım ile kurtulmaya çalıştım. Nedense hep ağır başlı biriydim. Geceleri severdim. Dolunay olduğu zamanlar içime ılık bi his girerdi ve kendimi dolunaya bakarken bulurdum. Bir gün fazla ileri bir seviyeye geçtim. Birden bastıran kan isteğim inanılmaz arttı ve ben kendimi odama kapattım. Babam olacak o adam geldi ve beni zorlamaya başladı. Ilk cinayetimle odamı kırmızıya boyadım ve ondan sonra iki renge aşık oldum. Siyah ve kırmızı. Ailem korkuyla bana baktıkları zaman bastıran o his... o gün hızımı alamadım ve ölüm sessizliği olarak bilindim. Şeytani yaratıklar bile bana gelmeye başladı. Ve kendimi gece olarak buldum. Bedenim ölümsüz bir karanlık olurken ruhum oldukça zincirlenmişti. Eh, böylece bu halime geldim. Bu yeşil büyücü ve diğerleri de benim zayıf olan yönümü bulmuşlar ve bana saldırılar. Bütün gücümü emdiler. O gün Randy geçmişe geldiği zaman bunu fırsat bilip yumuşak bir kalbe girdim. Ölecekken tutundum. Şimdi ise intikam alıyorum ve rahatsız da değilim." Nomikon kollarını da hissetmez olurken, mırıldandı.

"Geri dönebilirdin. Bunu denemedin mi?" Randy omuz silkti.

"Bu çok daha güzeldi. O kan arzusu harika." Nomikon birden fark etmiş gibi ona baktı.

"Ama.. Bu çok mantıksız. Oradaki tek temiz kalpli Randy miydi!?" Randy gözlerini devirdi.

"Elindekinizin kıymetini bilemiyorsunuz." Nomikon başı ile onaylamak istedi ama başaramadı.

"Haklısın. Bilince de kaybettim. Senin gibi." Randy sinirle elini Nomikon'un boğazına sardı. Nomikon yavaşça çekildiğini hissetti.

"Yeter bu kadar." Nomikon gülümsedi. Kısık sesle de ekledi.

"Bombanın pimini çekmiştim zaten. Bence de yeter." Randy şaşkınca geri kaçmak istedi fakat yerdeki işareti anca görüyordu.

"Sen dövüşmüyor muydun!?" Nomikon alayla sırıttı. Sesi hala kısıktı.

"Hayır... ben salak mıyım ki kazanamayacağım bir savaşa gireyim?" Randy elindeki tırnakları uzatarak, nomikon'un kalbine sapladı. Nomikon'un gözleri sonsuzluğa kapanmadan önce altındaki çemberi harekete geçirdi. 

"DUR!" Randy bağırsa da çoktan çizilen işaret kırmızı kanlarla belirgin olmaya başlamıştı. Parlayan işaret içerdeki iki kişinin de bütün gücünü buharlaştırıyordu. Randy acı bir çığlık attı ve kanatları ile kuyruğunun havaya karışmasını izledi.

İşaret yavaşça sönerken kararan hava açıldı ve iki cansız beden gün ışığı ile aydınlandı. Nomikon kalan son gücüyle gözlerini araladı ve duymayacağını bile bile mırıldandı.

"Seni seviyorum." Son sözlerle bir, nefesler de gitti.







Bitti.

























Mi acaba?

8 ayrı yorum olursa beeeellllkkiiiiii.....

*şeytan emojisi*

Yeni yılınız kutlu olsun♥

RaNdY×NoMiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin