1|DOĞAÜSTÜ

221 14 7
                                    

İyi okumalar!

Sabahın köründe kafamayediğim yastıkla uyandım. Hemen kafamı kaldırıp sinirle Allison'a baktım. Bana dönüp "Hadi kalk Lydia. Okula geç kalıcaz üstelik ilk gün. Otobüsü kaçırmak istemezsin." dedi. Gözlerimi kısıp kafamı yastıktan kaldırdım ve "Aslına bakarsan isterim. Böylece hiç gitmem." dedim. Bana baktı ve" Lydia kalk ve giyin. Sonra aşağı gel benim babam ve annen bizi bekliyor." dedi. Ben kafamı salladım ve o.. Çıktı.

Bu arada ben Lydia.. Lydia Martin. Bir Banshee'yim tabii biraz ileri seviyesi. Tıpkı kurtadamlar gibi benimde göz rengim değişir. Ama açık gri ile beyaz arası bir renk olur. Ama dişlerim falan çıkmaz.

Bizim türlerimiz var. Kurt adam, banshee, vampir, çakal, tilki, deniz kızı ve kara vadiler. Zaten anlamışsınızdır. Allison bir deniz kızı, ben ise bir banshee'yim. Başka da bildiğimiz bir doğaüstü yok. Bu gün de okulumuzu değiştiriyoruz. Harita bulunduğuna bile emin olmadığım bir yere gideceğiz. Yeni bir liseye.

Hemen kalkıp dolabımı açtım. Ve kendime en uygun kırmızı ve üstnde beyaz çiçekleri olan elbiseyi seçtim. Saçımı da açık bırakıp hafif tost yaptım. Ardından önlerini arkada birleştirdim.

Altına da beyaz bir spor ayakkabı giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altına da beyaz bir spor ayakkabı giydim. Ve sırtıma bej rengi sade küçük bir sırt çantasına aldıktan sonra aşağı indim. Annemler kahvaltı hazırlayıp yemişlerdi. Üstelik bitirip topluyorlardı. Ben kahvaltıyı severdim ama daha yeni uyandığım için asla yapmazdım.

Annem bana avakado ve üstünde tuzumun bulunduğu sandviçi yapıp vermişti. Hemen alıp yedim. Sonra tekrar yukarı çıkıp odama girdim. Dişlerimi fırçaladım ve makyaj masama oturdum. Annem makyajım hariç hiçbir şeyime karışmazdı. Bende çok yapmayı sevmezdim zaten. Çünkü yüzümün zarar görmesini istemiyordum. Zaten cildimde sorun olmadığı için fondoten işlerine falan bürünmedim. Elime turuncu tonlarında allık aldım ve biraz sürdüm. Sonra rimel çektim ve yine turuncu tonlarında ki çokta belli olmayan bir ruj sürdüm. Sadece renk katmak için.

Elime kahverengi altın detaylı saatimi taktım. Ve gözüme de yanları altın detaylı gözlüğümü taktım. Tekrar aşağı indim. Biraz oturup benle Allison'ın bir bela çıkarıp insanları dövmemesi için konuştuk. Cici kızlardık ama birimize bir şey olursa diğerimiz kendisine olmuş gibi hisseder ve çığırından çıkıp sinirlenirdi.

Saat 12.30'da servis gelecekti. Saate baktım. Son 10 dakika. Allison'a baktım annemlerin dediği şeyleri takmadığımı biliyordu. Çünkü deniz kızları düşünce okuyabilirdi. Yukarı çıkıp bavulumuzu aldık. Ve aşağı inip servisi bekledik.

Servis geldi. Bizim okuldan çoğu geliyordu okula ama biz bir sorun falan çıkartmayalım diye diğer okulla beraber gidecektik. Servise bindik. Allisın cam kenarında ve direk kulaklığını takıp uyku moduna geçti. Bir ben mi araba yolculuklarında uyuyamıyordum ya?

Saate baktım bir buçuk saat falan geçmişti. Allison hala uyuyordu. Sağ tarafın arka çarprazına baktığımda bir çocuk benim gibi uyumamıştı. Yanındaki çocuk ise Allison gibi kulağında kulaklık kafasını cama yaslayıp uyumuştu. Çocukla birbirimize baktık o da benimle aynı şeyi düşünmüş olacak ki gülümsedi. Bende gülümsedim ve önüme dönüp gözlerimi kapatıp dinlendirdim. Tabii ki uyumuyorum.

Doğaüstü(Stydia)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin