Sabah 7.30'da çalan alarm ile uyandım. Zor ayılmıştım. Duş almaya gittim. Herşeyim çilekydi. Duş jeli, şanpuan, saç kremi.. Hepsi.
Duş aldıktan sonra dolabımın karşısına geçip kıyafet aramaya başladım.
Siyah atletimi giyip üstüne yavruağzı yarım kollu bir t-shirt giyindim. Altıma ise siyah yüksekbel bir tayt giydim. Ve yavruağzı spor ayakkabılarımı. Sırtıma düz beyaz bir sırt çantası taktım. Saçlarımı açık bıraktım ve önlerini arkada tutturdum. Saat'e baktım. Kahvaltıya 1-5 dakika gecikmiştim. Hemen aşağıya indim.
Yemek salonunda herkes vardı. Bizim masaya doğru yürüdüm. Masada Isaac, otobüste ki çocuk ve Allison'ın konuştuğu çocukta vardı. "Ben kahvaltımı alıp geliyorum." dedim. Ve tepsimi alıp kahvaltım için doldurdum. Masaya doğru yürüyüp oturdum. Isaac gelip oturduğumda "Evet.. Lydia, bu Scott. Scott, bu Lydia." Elimi çenesi biraz eğik olan çocuğa uzattım. Sonra Isaac "Lydia, bu Stiles, Stiles bu Lydia." Elimi bu sefer tatlı bulduğum çocuğa uzattım. Elimizi çekerken ellerimizin arasında küçük bir turuncu elektrik çıktı. Ama bunu çok önemsemedim. Sonra Isaac "Bu arada kızlar Scott gerçek alfa ve Stiles ise sadece Stiles. Ve bu arada Lydia bir banshee ve Allison bir deniz kızı. Ama Lydia Siren ile banhsee arası ve.. Henüz kontrol etmekte biraz zorlanıyor. O yüzden... Lydia bu gün derslere girmiyorsun. Ben seni o yeşil gözlerinle hatırlamak istiyorum. Grimsi beyazlarla değil. " dedi. Bir dakika ya!? Kim demiş derslere girmiyorum." Hayır. Derslere giriyorum. Hem Malia'da bir çakal ve sadece 7 aydır kontrol edebiliyor kendisini. Bu haksızlık. Hem sana ne benim derslerimden?! " diye çıkıştım. Bu konu hakkında biraz daha konuştuk ve oylama yaptık. Yenildim. Ama tabii ki o derslere girecektim.
Aklıma bir fikir geldi ve" Max? Dondurmalar hazırsa eğer yarın akşam dağıtırsın bize. "diyip göz kırptım.
Bana sinirle baktı ve önüne döndü. Allison bana baktı ve yumruğumuzu aynı anda tokuşturduk. Ve P*ç smile yaptık. Ardından derse geçtik.
Son derse geçmiştik. Şimdilik bir şey olmamıştı. Stiles'la aynıydı bu dersim. Ve en sevdiğim şeyi yapıp defterime birşeyler karaladım. Bu içimden gelmişti.
Ders bitiminde resme baktım. İki tane ağaç çizmiştim yan yana. Sonunda ise bir uçurum. Kendimi durduramıyordum ve ders bitmişti. Stiles 'ın bana seslenişini boğuk boğuk duydum. En sonunda iyiymişim gibi bir ifade takınıp Stiles' a baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ama çok şok olmuş bir tepki verdi. İnanamıyorum.... Gözlerim. Onları unutmuşum. Yavaşça titremeye başladım. Sonra ise hemen sınıftan çıkıp lavaboya koştum. Titreyen ellerimle telefonu çıkartıp Allison'ı aradım.
"Lyds?" "Allison, gözlerim... " der demez telefon kapandı. Bir süre sonra ise Allison geldi.
"Lydia, iyi misin? Bak şimdi... Odaklan seni seven kişiye... Sevdiğin kişiye. Bu ben olabilirim. Bu annen olabilir. Tamam mı? Sadece düşün." dedi telaşla. O sıra da Malia'da gelmişti. Endişeli görünüyordu.
