Dominos'tan çıkıp odalara dağıldık. Çok yorgun olduğum için hemen pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım. Sonra kulaklığımı telefonuma atıp en sevdiğim 2. Şarkıyı açtım. Zaten müzik listemde sadece o iki şarkı vardı.
1. Every Little Thing She Does İs Magic. 2. Can you hold me.
Şarkıyı dinledim. Sabah kadar. Saate baktım. 6.00 'dı kalkıp bir duş aldım.
Duştan çıkıp giyindim. Ardından da saçımı yaptım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra ayna karşısına geçip oturdum. Gözlerimin altı morarmıştı. Ve makyajım akmıştı. Hemen göz altlarıma kapatıcı sürdüm. Ardından rimelimi ve çilekli parlatıcımı sürdüm. Sonra çantamı alıp içine cüzdanımı ve oda kartımı koydum. Parlatıcı ve rimelimi de.
Sonra beyaz kulaklığımı elime alıp bu sefer ikisini de kulağımı taktım. Kimseyi duymak istemiyorum. Bu gün babamın bizi terk ettiği gündü. O yüzden kimseye sıcak davranmazdım. Gülmezdim. Allison'a bile soğuk davranırdım. İnsanları kendimden uzak tutardım. Kısacası gülmediğim bir gün. Bir baba ailesini terk ettiğinde nasıl davranıyorsa öyle davranacaktım.
Sonra gece boyunca dinlediğim şarkımı açtım ve hemen kafeteryaya gittim.
*****
Kafeterya da kimse yoktu. Ama açıktı. Hemen gidip kendime gelmek için sert bir kahve yaptım. Ve içine birkaç damla kan koydum. Bu banshee'leri tok tutar. Sadece iki damla yeter bir kahvaltıya.
Kahvemi bitirdim ve koridora çıktım. Allisonlar daha yeni kafeteryaya giriyordu. O sıra Malia" Lydia, yapma. Hadi ama, Lydia! Beni dinle. Lydia! " diyordu. Çünkü onları önemsemeden yanlarından gitmiştim. Allison" Lydia, 3. Sınıftan beri aynı gün acınasıyı oynuyorsun. Bu acınası bir şey değil. Lydia! Off" dedi. Allisona döndüm. "Ben 3. Sınıftan beri acınası değilim. 3. Sınıftan beri kaybedenim Allison. Arada fark var." dedim bütün soğukluğumla ve önüme döndüm. Dolaplara yöneldim ve oraya gittim.
Kitaplarımı aldıktan sonra resim sınıfına gittim. Sonra defterime birşeyler karaladım. Sayfalarca aynı şeyi çizdim. Çizdğim şeye baktığımda bir ağaç çizdiğimi gördüm 9-10 sayfa boyunca aynı ağacı çizmiştim. Ama bu konu üzerine sonra kafa yorucaktım.
Zil çalmıştı. Zil bitmeden dolaplara gittim. Sonra eşyalarımı dolaba tıktım. Çantamı bile. Ki beni bulamasınlar. Sonra müzik odasına çıktım. Sesim güzeldi. Piyanonun karşısına oturup. Şarkıyı çalıp söylemeye başaldım.
(Multiden açıp dinleyin) (İtalik yazı: Lydia, Altı çizili yazı : Stiles Altı çizili ve italik olan:Lydia ve Stiles)
It feels like a tear in my heart, Like part of me missing And I just can't feel it. I've tried and I've tried, And I've tried.
Tears on my face I can't take it, İf lonley's a taste, then it's all that I'm tasting. Do you hear my cry? I cry. Oh.
Can you hold me? (x2) Can you hold me in your arms?
Just wrap me in your arms, in your arms. I don't wanna be nowhere else. Take me from the dark, from the dark I ain't gonna make it myself. Put your arounds me Put your arounds me Let your love sorround me I'm lost, I'm lost.
İf I ain't got you here, if I ain't got you, I ain't nothing at all.
Can you hold me? (x2) Can you hold me in your arms?
Yeah, Yeah Yeah, I feel like it's just me, like it's just me. What it gon' take? What it gon' be? I don't even know İt's not just you But I'm lonley Feeling like don't even know me, I don't even know me I feel it too Gotta have you gotta see you You're the thing I have to think about The only one I that can't live without I see you I need you need you told me now
Can you hold me? (x2) Can you hold me in your arms?
Feel like it's just me, like it's just me What it gon' take? What it gon' be? I don't even know. I don't even know But I'm lonley, lonley Feel like I don't even know me Feels like I don't even know me I don't even know me.
Sesimiz çok güzel ve uyumluydu. O da çok güzel bir sese sahipti. Sonra birbirimize baktık.
Ben ona" Sesin güzelmiş. " dedim. O ise bana" Seninki de. Uyumlu çıktılar sesler. " dedi.
Sonra ben piyanonun başından kalktım. Ve dışarı çıktım. Bu gün gülmeyeceğime dair bir söz vermiştim. Ama nedensizce onun yanında gülüyordum. Ve bunun olmasını istemiyordum. Sonra derslere girdim. Ve tüm günüm böyle geçti.
Okul bitmişti. Saate baktım, 16.42. Sonra odama gittim ve üstümü giyindim. Ormana gidecektim.
Hemen sarı hafif desenli bir yarım atlet ve siyah yüksek bel tayt giydim. Altına spor ayakkabıları giydim. Ve üstüme ince siyah bir hırka aldım. Saçımı topladım ve parlatıcı sürdüm. Sonra yine siyah bir çanta aldım. Ve içine yayımı koydum. Ne olur ne olmaz diye oklarımın ucuna ökse otu serpiştirdim ve saatimi taktım. Saat 17.23 'tü. Hemen sessizce odadan çıktım. Ve yine sessizce koştum. Okulun kapısına geldiğimde kapişonumu kafama geçirdim. Sonra ormana daldım.
Bir süre ilerledikten sonra birşeyin hızlıca karşımdan geçtiğini gördüm. Hemen peşine verdim. Ama bulamadım. Yarın sabah erkenden uyanıp onun için tekrar gelecektim. Sonra etrafıma bakındım. Sonra hislerime güvenerek gözlerimi kapattım.
Gözlerimi açtığımda olduğum yeri görünce kısa süreli. Bir şok yaşadım. Hemen telefonumu çıkardım. Oranın fotoğrafını çektim. Sonra etrafımın bir videosunu.
Sonra o çizdiğim ağaca doğru yaklaşıp hırkamı çıkardım. Hırkamı bir dalına sıkıca bağladım ve kokumu iyice sürdüm. Sonra saate baktım ve bayağı geç olmuştu. 22.53. 24.00'da yurda alınmıyorduk. O yüzden hızlı olmalıydım. Hemen anayola çıkıp yürüdüm. Yürüdüm ve yürüdüm. Çok sıkılmıştım. Yaklaşık yarım saat geçmişti. Ve ben hala yürüyordum. Umarım geç kalmazdım.
Saate baktım 23.42 'ydi. Daha hızlı olmam gerekiyordu. Bu yüzden hafif hızlandım. Ama hala koşmuyordum. Sonra okulun korumalıklarını görünce sevindim. Hemen korumalıklardan atladım. Sonra saate baktım. 24.17. Lanet olsun. Ben bu saatte nasıl dışarıda kalabilirim ki. Banshee başıma. Ofladım ve okulun güvenli olabileceğini düşündüğüm bankına doğru yürüdüm. O sırada Stiles'ın mavi jeep'inin. Buraya doğru yaklaştığını gördüm. Arabadan Stiles, Allison, Scott, Malia ve Isaac indi. Bu tarafa doğru yaklaştılar. İki yanıma Allison ve Scott otururken. Stiles karşıma ve Malia ve Isaac ise onun iki yanına oturdular. Ben onlara čBu saatte. Burada. Ne işiniz var? " dedim her şeye vurgu yaparak. Sonra Malia" Asıl senin burada bu saatte ne işin var? " diye haklı bir soru sordu. Ama asla söylemezdim." İlk ben sordum?" dedim. Ve Stiles ağzından beni takip ettiklerini kaçırdı."Seni takip ettik." dedi. Yaptıklarımı gördüler mi?
