Yukarıda karakterlerin giydikleri...
Asya'dan
Ece ve Onur'un ısrarları ile orangerose cafe ye gidiyoruz. Son bir hafta da Ece Onurun yanında sürekli kızarıyordu, dersler normal maratonda ilerliyordu. Şimdi ise bir arkadaşlarıyla buluşacaklarını ve benim de gelmemi istediklerini söylemeleri üzerine eve gittik. Şuan da hazır bir halde Ecenin odasında onun elbise seçmesini bekliyorum.
"Ya hiç yardımcı olmuyorsun Asya!"
"Ne yapabilirim Ece ya! Çık dolabın içinden ben bulurum sana bir şeyler."
"Offff! Hadi bul bakalım. Bu arada ne kadar vaktim var."
"Yarım saat var daha."
"Hee tama... NE DEMEK YARIM SAAT YA BEN YARIM SAATTE NASIL HAZIRLANIYAYIM!!"
"Abartma Ece ben elbiseyi seçerken sen hafif bir makyaj yap ben elbiseyi seçince saçını yaparsın."
"AYYYY! Canım kardeşim benim sen olmasaydın ben ne yapardım."
"Ya Ece bir şey sorucağım sen neden bu kadar hazırlanıyorsun. Kendini beğendirmek istediğin birisi mi var?"
" Ya Asya sana doğruyu söyliyeceğim ben Onurdan hoşlanıyorum galiba."
"Galiba?! Bence sen bal gibi aşıksın. Ama sana bir şey söyleyeyim mi Onur da seni seviyor bakışlarından belli."
"Saçmalama Asya kaç yıl önce bıraktım gittim onu ne aradım ne sordum hala beni sevmez."
"Asıl sen saçmalama neyse al bak bunları giy."
Eline siyah gömlek yakalı pembe tişört ve siyah dizinin 1 karış üstünde etek tutuşturdum ve odadan çıktım. Ece gelebileceğimi söylediğinde odaya girdim.
Ayağına topuk kısmı kahverengi üstünde köşelerinde gri ayrıntılı deriden oluşan dolgu topuklu giyecekti ayağına. Ece makyaj masasına oturduğunda arkasına geçtim ve saçlarının ucuna doğal dalgalar yaptım ama çok belli olmuyordu yine de çok uğraşmadım.Kendim de altıma kot şort üstüme de kısa göbeği açık bir tişört giydim ayağıma kısa botumu giydim.
Biz ece ile konuşurken Ecenin telefonu çaldı.
"Alo!.. tamam geliyoruz..."
"Kim aradı?"
"Onur gelmiş bizi bekliyormuş."
Hemen kapının önünde ayakkabılarımızı giydik ve evden çıktık. Onur arabasına yaslanmış bizi bekliyordu. Kapının sesi sayesinde bize baktı. Daha doğrusu Eceye baktı. Ben diyorum 'seni seviyor' diye ama inanan kim?
İkisinin birbiri ile olan bakışmasını konuşarak böldüm."Hadi aşıklar arabaya binelim şu arkadaşınızı bekletmek istemeyiz değil mi?!"
Onur kendine gelirken Ece de kendine gelmişti ve kızarmaya başlamıştı.
"Merak etme Mert zaten geç gelir her yere."
Onurun konuşmasından sonra elimi radyoya uzattım ve kanalları gezmeye başladım. 'Can Bonomo Tastamam' çıktığında durdum. Onur ve ben şarkıyı tekrarlarken Ece camdan dışarıya bakıyordu. Onur bulduğu her fırsatta Eceye bakarak söylüyordu.
"Ece bak ne diyeceğim ben sana söylemeyi unuttum. Hani ben canlı yayın yapıyorum ya bana bir teklif geldi. Bir topluluk var bu Twitch'de ünlü yayıncılardan oluşuyor. Benim de katılmamı istiyorlarmış. Sizce ne yapmalıyım? Canlı yayın yapmayı seviyorum ama daha önce hiç böyle bir topluluğa katılmadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
renkli hayat
Teen FictionRengarenk ve renklerin her tonunun yer aldığı bu hikayede bize eşlik etmenizi isterim...