8.Bölüm

6 1 3
                                    

Medyaları kendi müzik listemden seçiyorum.
Medya: jahrein ft. Kendine Müzisyen geri dönemem

'Matematik dersi'  adlı işkenceden sonra yine tenefüse girdik.

"Eee bugün çıkışta ne yapıyoruzz?!"

"Bence Asyalarda toplanalım. Hava kötü zaten. Sabaha yağmur yağıyordu şimdi de hava çok soğuk. Bir ara Onur ile dışarı çıkalım dedik dondum vallahi."

Herkes bu fikri kabul edince çıkışta bizim evde toplanmaya karar verdik. Ama bir sorun vardı o da ben bugün çıkışta iş görüşmesi vardı.

"Herşey iyi hoş da Mert biz çıkışta seninle iş görüşmesine gidecektik. Olmadı siz bize geçersiniz biz buluşmaya gider geliriz." Ben bunu der demez Mert konuştu.

"Olmaz! Yani madem bugün iş görüşmesine gidicez o zaman yarın toplanalım bence. Hem tüm gün birlikte oluruz."

" Biz yarın başka bir yere gideceğiz dostum. O zaman başka bir gün buluşuruz." Onlar konuşmaya devam ederken aklıma Duygu geldi. İlk defa tenefüste yanımıza gelmemişti. Acaba bir şey mi oldu?

" Mert! Duygu nerede? İlk defa gelmedi."

"Haklısın. Bir bakayım sınıfa da geliyim en iyisi."

" Dur ben de geliyorum."

Mert ile birlikte Duygunun sınıfına geldik. Duygu arka sırada ağlıyordu. Onu o halde görünce koşarak yanına gittim.

" Duygu! Bu halin ne? Neyin var kuzum? Neden ağlıyorsun?"

Duygu bizi görünce daha çok ağlamaya başladı. Mert Duyguyu o halde görünce delirdi.

"Duygu?! Güzelim bu halin ne? Hangi piç ağlattı seni?! SÖYLE DE ONUN ECDADINI SİKEYİM!!"

Duygu ağlamaya devam ederken Mert'in yüzüne baktı bir süre. 4-5 saniye sonra Mert'in boynuna sarıldı ve kafasını orada ki aralığa gömüp hıçkırarak ağlamaya devam etti.

"Duygu neler olduğunu anlatmak ister misin?"

"A-abi. Hani sana bahsettiğim bir çocuk vardı ya. Arkadaşımın sevgilisi. Arkadaşım bugün okula gelemedi. Se-sevgilisini gördüm. Arka bahçedeydi. Arkadaşımın nefret ettiği kızla dib dibeydi. İlk başta anlamadım ne olduğunu. Ama bir süre sonra öpüşmeye başladılar. Dondum kaldım. Abi ben bunu arkadaşıma nasıl anlatıcam. Nasıl böyle bir şey yapabilir. Çok seviyordu arkadaşım onu. Neden aldattı onu?"

Mert ile göz göze geldik. Kahve gözlerine hüzün çökmüştü. Sadece hüzün değil aynı zamanda pişmanlık da vardı. Zamanında bana yaptıklarını hatırlamış gibiydi. Ben hemen Mertten bakışlarımı çektim ve Duyguya baktım. Hala ağlıyordu ama abisine sarılmıyordu artık. İçimde bir merak duygusu oluştu. Acaba Mert'in yaptıklarını biliyor muydu? Bunu soramazdım. Eğer bilmiyorsa öğrenene kadar bu işin peşini bırakmazdı. Üçümüz de konuşmadan düşüncelere dalmışken ders zili çaldı. Duyguya sarılıp bir dahaki tenefüse kadar iyi olmasını söyliyerek kendi sınıfımıza gittik. Mert ile yerimize oturduğumuzda Mert'in yüzüne bakmıyordum.

" Asya. Bak ben zamanında senden özür dilemiştim. Yine de tekrar özür dilerim. Ama mecburdum. Beni anlaman gerekiyor. Seni çok seviyordum. Hala da seviyorum. Biz sevgiliyken de seviyordum. Asla seni aldatmak aklımın ucundan geçmezdi. Ama eğer o kızla birlikte olmasaydım aileme zarar vericeklerdi. Ben gerçekten pişmanım. Haklısın sana söyleseydim belki düzeltebilirdik ama akıl edemedim zamanında. Beni affeder misin?"

Üzgün gözlerle baktım Mert'e.

"Mert yaptığın şeyi affedemem. Sana affettim desem de içimde kalbimde o kırgınlık asla geçmez. Seni bir daha sevdiğim çocuk olarak görebilirmiyim bilemiyorum. Çok zor."

renkli hayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin