Bölüm 2

11.1K 408 140
                                    

Merhabalar 💙

İnsanların size olan davranışları
kendi değerlerini belirler.
Sizin değeriniz değil !
-Carlos Dominguez


Daha iki saat önceki gibi ben üstlük taslamayı sevmem çünkü her insan aynıdır birileri zengin olur bizim gibi ve kendilerini üstün sanırlar halbuki hepimiz aynı etten kemikten oluşmuş insanlarız ama karakter ve davranış olarak her insan bir birlerinden farklıdır.

Annem'in bana hep hatırlattığı bir söz vardır 'En uygun davranış, kendine nasıl davranılmasını istiyorsan insanlarada öyle davranmandır'

Ben ona nasıl davrandıysam onların da buna göre davranmalarını isterdim ama hata etmişim.

Daha demin üstün tasladım kabul ediyorum ama insanlar haddini de bilmeli bilmiyorlarsa bildirmemiz gerekir. İlk başta düzgün bir şekilde isteğimi dile getirdiğimi herkes gördü ama anlamıyorsa ne yapa bilirim tek çare oydu.

Pişman mıyım deseniz hayır kesinlikle değilim. Bir daha olursa hiç şüphesiz yine aynı davranırım nasıl bir muamele görüyorsam aynı muameleyi gösteririm.

İyi kalpli alttan almak güzel bir davranıştır ama oda bir yere kadar iyiyim diye gururumu ayaklar altına aldırmam izin vermem.

Hiç bir şekilde ne bir kadın ne bir erkek gururunu ayakları altına alınmasına izin vermemeli. Kendinin haklı olduğuna kesinlikle eminsen kendini haksız duruma düşürme düşürtme.

Son ders bitmiş, Pars boyayı alıp gelmişti. Masayı boyamaya başlarken arkadaşları yanında durmuş izlerken videosunuda çekiyorlardı benim gibi.

Adının Akın olduğunu öğrendiğim kıvırcık
saçlı çocuk sırıtarak, "Pars, seni bu halde de mi görecektim kardeşim. Artık ölsemde gam yemem."dedi.

"Sesinin sonsuza dek kesilmesini istemiyorsan kapat çeneni !" dedi Pars ve boyaması bitmiş olmalı'ki yüzünü bizden tarafa çevirdi.

Ona doğru yürümeye başladım ve ona yandan bir bakış atıp Masa'nın başına geçip baktım güzel boyanmış'mı diye.

"Nasıl olmuş, beğendin mi Egoist?" dedi Pars, alev saçan gözleriyle.

Kaşlarımı havalandırdım. Bu nasıl bir lakap biçimiydi, ergenliğinden çıkamamış.

Dudaklarımı aralayıp, en az onun kadar kötü olabilecek bir şekilde bakarken, "Sana söylemiştim, burası lise değil! Üniversite ama hala kavrayamamışsın bu gerçeği. Bu tür lakaplarla itamda bulunduğuna göre kişilik problemin var. Üzgünüm fakat bu tür şeyleri kafaya takan biri değilim, uzatmanın gereği yok diye düşünüyorum." dedim. Dudaklarımı sinir bozucu bir üslupla kıvırdım ve ondan yana baktım. Ekledim."İyi, güzel. Becermişsin, aferin." Yüzüne son bir bakış atıp sırtımı dönerek park alanına doğru yürümeye başladım.

Yeniden hepimiz Arabalara binip kararlaştırdığımız üzere rotamızı Cafe'den yana kıldık.
On on beş dakika olmadan varmıştık Cafe'ye ve her zaman oturduğumuz yerin boş olduğunu görünce gidip oturduk.

İki TayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin