3-Gezegen X-18

14 7 0
                                    

(Emma)

Uyuku kapsülleri bir siren sesiyle açılmaya başladı.Daha sonra Parcuhus'un gemisinin robotik sesi bir şeyler söylüyordu ama uyuku kapsülünden daha yeni çıktığımdan dolayı kulağımda bir çınlama vardı,direkt olarak doğrulup etrafıma baktım gördüğüm sadece uyku kapsüllerinin teker teker açılmasıydı ve çıkan bir kaç kişinin kusmasıydı.

Bir süre sonra çınlamanın kesilmesiyle birlikte etraftaki sesleri, duymaya ve anlamaya başladım.Parcuhus gemisinden gelen siren seslerinin sadece bir anons olduğunu anladım.Anons ise:

- X-18 gezegenine 6 saat kaldı.

Bunu duyunca,içimde bir heycan doldu.Kapsülden çıkıp etrafıma bakınırken sol tarafımda duran uyuku kapsülünde Kaptan Steve'n yattığını gördüm bir an kapsülün kapağı açıldı ve bir anlığına da olsa irkildim, gözlerimi dikmiş Kaptan Steve'n gözlerini açmasını beklerken derin bir nefes aldıktan sonra doğruldu ve atrafına baktı,derin nefes alışı beni tekrar korkuttu.Kaptan etrafına bakınırken beni görünce baştan aşağı süzdü ve yüzünde garip bir ifade ile:

-Geldik mi?

demesine güzel bir gülümseme kondurup son verdim kafamı sağ tarafa doğru çevirdiğimde herkesin bir yere toplandığını görünce içimde oluşan bir merak ile ben de o tarafa doğru yöneldim.Bir kaç kişinin arasından sıyrılıp baktığımda yan yana duran 3 kapsül açılmamıştı etrafına toplananlardan bir kaç kişi camı kırmaya çalışıyordu ama camda sadece biraz çatlak oluşmuştu ki üst üsste cama demir sopayla vuruyorlardı.Bir süre sonra kapsülün süresi dolunca kapsül insan bedenlerini içinde yakmaya başladı etrafında duran bir kaç kişi ağlamaya başladı cesetler yandıktan sonra kapsüllerin kapağı otomatik olarak açıldı.Bedenlerden geriye sadece küller ve yükselen dumanlar kalmıştı.Aramızdan biri 3 tane ceset torbası getirmişti.Bende cesetler kime ait diye kafamda bir soru oluştu ve kapsülün başında ki kimlikkartlarına yöneldim kapsülün ayak kısmına doğru bir iki adım attım, sağ dizimi yere koyup çöktüm kimlik kartlarına bakarken 2 kişinin kız diģerinin ise erkek olduğunu gördüm.

Kapsüllerde yananlardan iki kişi evliydi kafamı kaldırıp diğer yanan ceseteki kız ın eşine bakıyordum ki bir kaç kişinin bir erkeğe teselli verdiğini gördüm.Ayağa kalkıp Kaptan Steve'n kapsülüne doğru yavaş adımlarla yere bakarcasına düşünüyordum kendi kendime burdaki herkezin eş olduğuydu şimdi "o erkeğin ne yapcağını bilmiyordum." derken birinin aniden kolumu tutmasıyla duraksayıp kafamı kaldırdım ve gördüğüm kişi Kaptan Stevedi bana ne olduğunu sorarmış gibi bir bakış attı.Ben de ona:

- 3 kapsül açılmadı.2 dakika içerisinde çıkaramayınca kapsül otomatik olarak cesetleri yaktı.

-Peki yanan cesetler kime aitti?

-İkisi teknikten sorumlu kişi,diğeri ise ya... yardımcı uçak pilotuydu.

-Nasıl yani bir yardımcı pilotumuz öldümü yani.Şimdi ki yardımcı pilot olarak senin olman lazım.

diyince başımla onaylayıp geminin güvertesine doğru hızlı adımlarla ilerliyodum,o sıra aklıma"Ya Kaptan Steve ölmüş olsaydı.Ben onca kişi arasında nasıl tek başıma yaşardım?"diye sorularla kafamı kurcalarken kendimi güverte kapısının önünde buldum.Kapının hemen sağ köşesinde duran parmak izi okyucuya baş parmağımı koydum ve kapı açıldı.Koltuğuma doğru hızlı adımlarla ilerleyip koltuğu cam ekrana döndürerek oturdum,kafamı kaldırıp gözümü tavana diktim.Bir süre sonra kapı tekrar açılınca kafamı o yöne doğru çevirip baktım içeri giren Kaptan Steve di,yüzünde ne gülümseme nede somurtma ifadesi vardı aslında etrafıma bakınca herkeste aynı ifade olduğunu gördüm.Kaptan Steve gözünü gemi pilotu Daniel'a çevirerek:

-Mikrofonu aç koloni ye söylemem gerekenler var.

diyince Daniel kafasıyla onaylayarak sol tarafında duran mavi butan bastı ve arkasına dönüp:

-Konuşabilirsiniz Kaptan.

demesiyle Kaptan Steve mikrafonu eline alarak:

-Parcuhus gemi kolonisi ben Kaptan Steve bugün olanlar hepimizi derinden sarstı.3 arkadaşımızı hatta dostumuzu kaybetik ama şimdi pes etme zamanı değil hâlâ koloni yi kurma görevindeyiz cesetleri düzgün bir uğurlama ile veda etçez ve bu olanları arkamızda bıraknanızı istiyorum.Biliyorum ki 3 dostumuz hep kalbimizde yaşıycak onlarsa koloni kurulurken orda bize katılmak isterdi.Şimdi biz onlar için koloniyi kuracağız.

cümleleri çok içten olan Kaptan Steve beni duygulandırmış ve birazda olsa görevi düşünmemizi sağlamıştı.Düşüncelerimden sıyrılıp cesetleri uzay boşluğuna bırakmak için koltuğumdan kalkıp hava kabinine doğru ilerledim.Uzu bir yürüyüşten sonra hava kabinine geldim güveryede olan kapı sisteminin aynısına sahipti yine parmak izimi okutup içeri girdim kabinde en fazla 15 yakın kişinin olduğunu anladım orda duran kişilere direkt olarak:

-Sadece bu kadar kişimiyiz?

diye sorunca soruma mavi gözlü 1.80 boylarında kahverengi saçlı erkek arkasını dönüp:

-Diğerleri gemideki görevlerini yapmaya koyuldu bizde Kaptan Steve'n yaptığı çarı üzerine toplandık.Cesetleri daha fazla bekletemeyiz.

diye cevap verince bir iki adım atıp yan yana koyulmuş üç ceset torbasından birinin tutup:

-Hadi o zaman.

dememle birlikte 3 kişi daha cesedi tuttu,cesedi kaldırıp kapsülün içine koyduktan sonra elimi fırlatma koluna koydum ve etrafıma baktım hepsi kafasıyla onaylayınca kolu indirmemle birlikte cesed uzayın içinde hızlı bir şekilde gözden kayboldu.İkinci cesedi de hiç bekletmeden uzaya fırlattıktan sonra sıra üçüncü cesede gelmişti ki ölen kızın sevgilisi kafasını kaldırıp:

-Onun hakkında bir iki şey söylemek istiyorum.

demesiyle elimi koldan indirerek yerimizi değiştirdik,eliyle kolu sıkıca kavradıktan sonra kafasını eğip:

-Biz onla X-18'in ilk gezegen turunu kurmayı çok istiyorduk yada çocuklarımızın kurmasını,artık ne beraber ne de çocuklarımızın kuramayacağına göre ben tek başıma o gezi seyehati kuracağım.Ona bu sözü veriyorum.

dedi ve kolu indirdi bir süre içki içtikten sonra hava kabininden çıkıp tam güverteye doğru yönelecektim ki üzerimdeki,ağır kokuyu alınca duş almaya karar verdim.Duş kabinine doğru hızlı adımlarla ilerken bir yandan gezegene inme hayelerini de kuruyodum.Duş odasına vardığmda hiç bekletmeden duşu alıp çıktım.

Mavi bir pantolon,pembe bir gömlek ve spor ayakkabı giydikten sonra güverteye gitmeye karar verdim.Güverteye doğru giderken etraftaki insanlarıda bir yandan süzüyordum aceleci tavırlarını merak etmiştim güverteye geldikten sonra üst kısımda duran sayaca baktım ve 10 dakika kaldığını görünce istemsizce:

-Ohhhhaaa.

dedim.Etraftakilerin şarşırmış bakışları altında hiç bir şey demeden koltuğuma oturdum.Hemen arkamdan tekrar kapı açıldı gelen kişi Marthin di.O da şaşırmış bir vaziyette koltuğuna oturup gezegene iniş için ayarlamalar yapıyodu.Onca saatin hızlı geçmesi güzeldi ama 10 dakika sanki daha uzun gelmişti.

Parcuhus X-18'e yaklaştıkça gezegen çok daha güzel gözüküyodu bu büyüleyici manzara çok güzeldi ki.Hemi çok tan X-18'e varmıştı.Hepimiz meraklı gözlerle Kaptan Steve'n ağzındn çıkçak kelimelere bakıyorduk.

Yorum yaparsanız sevinirim hatalarımı görmüş olurum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PARUCHUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin