İlk Dramione denemem, umarım olur çok içimden geldi ^_^ Fazla okunursa ve devam ettirebilirsem aklımda küçük bir kurgu var, kısa bir hikaye olacak. İyi okumalar <3
Alayla kızı süzdü. İstemese de, yüz ifadesi 'alay' içermeliydi hep. Fakat zorlanıyordu.
Ne kadar zorlansa da, o Malfoydu; onca sene eğitim alan profesyonel bir oyuncu kadar iyi rol yapabiliyordu. Onun oyunculuğu, Hogwarts'a başladığında paralelleşmişti çünkü.
'Bulanık' 'ı süzdü son kez, sonra da Slytherin masasına döndü. Fakat hala aklı çikolata buklelerdeydi. Küçük bir hareketinde saçlarının sallanması, sıradan fakat bir o kadar sıra dışı kahve gözleri, beyaz teni...
Draco Malfoy, Slytherin masasına dönmediğini, hala Hermione Granger'ı süzdüğünü fark etmişti. Çok şaşırmadı, çünkü bu olay 4. sınıfın başından beri oluyordu. Her gün, her onu gördüğünde...
Fakat kahvelere bürünmüş kız, herkesce övülen zekasına rağmen Draco Malfoy'un onu süzdüğünü fark etmemişti. Draco'nun eğlencelerinden biriydi bu da; kendince kızla dalga geçme çabası da denilebilirdi. Kız ile o kadar dalga geçmeye alışmıştı ki, ona sevdiğini itiraf etmeyi denese tekrar dalga geçerdi. Bundan dolayı içi ona bir şeyler derken daha rahattı.
Ona sevdiğini mi?
Sarı saçlı çocuk onu mu seviyordu şimdi? Hermione Granger'ı?
Draco Malfoy gözlerini -cidden- kızdan ayırarak sevgilisine döndü; düşünmeye varmadan Granger'ı sevdiğini fark etti. Pansy Parkinson onun için sadece bir oyuncak gibiydi, bu yaz nişanlanacak olmaları ise onun için büyük bir kabustu. Büyücülerin, 17 yaşında yetişkin olmaları tam bir saçmalıktı.
Gri gözlü çocuk, bunları düşünedururken sol kolunun karıncalandığını hissetti; bu his onu eğlendiriyordu fakat ardından gelecek olan dayanılmaz acıya hazırlıklı olmalıydı. Kimsenin bunu anlamaması için ayağa kalktığında, geç kaldığını hissetti ve acı dolu bedeninden sadece küçük bir inleme çıktı. Bu, Draco Malfoy'un ölüm yiyen olduğunu bilenler -Pansy ve Blaise- ve bilmeyen birkaç meraklının ilgisini çekmesine sebep olmuştu. Hepsi Draco'ya döndüler.
Granger'da dahil.
Granger Draco'yu merak etmişti.
Malfoy, yelkenleri suya indirmeye hazır olduğunu fark etti ve silkelendi; Granger'ı düşünmeyi bir kenara atıp Büyük Salon'dan çıktı, acısı biraz dinince de babasının ona yollayacağı baykuşu beklemek adına odasına gitti.
Bu Voldemort'dan bir görev demekti, babasının mektubu da görevi ne zaman öğreneceğini söyleyecekti. Bir önceki gibi olmasa diye düşündü, şu dolabın tamiri bir türlü bitmiyordu çünkü.
Odasına indi, Malfoy ailesinin baykuşunu gördüğünde kalp atışları ritimsizleşmişti. Yavaş ve sakin olmaya çalışarak mektubu baykuştan ayırdı, sonrasında da Malfoy mühürü basılı kağıdı açtı.
Bir sonraki Hogsmeade gününde, zihnibende çalış. - Lucius Malfoy
Draco babasından çok bir yazı beklemiyordu fakat bu yazı, önceki görevinden daha farklı bir anlam içeriyordu.
Ve Draco Malfoy, bir önceki görevinden daha çok zorlanacağını hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unintended Choice (Dramione)
FanfictionLucius Malfoy, oğluna fısıldadı. " Hadi Draco, kızı bize ver. " Oğlu ise, babasının dediğine kahkaha atarak yanıt vermişti bile. Lucius Malfoy sinirden kızardı. " Bir seçim yapman gerek, Draco Malfoy. Büyük bir zenginlik, Lord'umuzun yanında bir...