Unintended Choice (Dramione)

Bölüm 7

-Düzenlenecektir-

Bölüm 7

Hayatta en acı veren şeylerden biri sevdiklerini kaybetmektir çoğu kişiye göre. Peki ya kaybetmek zorunda kalmak? Bu mecbur olma hissi mi daha kötüydü yoksa sadece zarar gelmemesi için korkmak mı?

Draco Malfoy korkmak istiyordu, mecbur kalmak değil. On yedi yıldır istemediği hiçbir şey yaşamadığı sanılıyordu belkide. Fakat öyle değildi. Onun hayatında hiçbir şey dışarıdan gözüktüğü gibi değildi.

İyi bir hayatı, güvende, mutlu hissettiği bir ailesi yoktu. Sadece kimse yokken annesine sarıldığında, o içten güveni hissedebiliyordu. Senede bir kez ya da iki? Annesinin ona kaç kez sarıldığını saymamışrtı fakat sayılabilecek kadar azdı.

Voldemort'un yanında ise babasının onu güvende tutma çabasını görebiliyordu. Lucius Malfoy onun kahramanı olmalıydı. Fakat öyle olmuyordu işte. Lucius Malfoy'un donuk gri bakışları, Voldemort'un ortaya çıkmasıyla masmavi oluyordu; sanki küçük, güçsüz bir çocuk korkmuşcasına buruşuyordu yüzü. Draco'da da aynı his vardı; fakat bu kendisi için değildi. Anne ve babası gibi o da sevdiklerine zarar verilecek olmanın zorunluluğula kavruluyordu.

İşte bu yüzden Hermione Granger'ı harcayacaktı. Malfoy'lar, içten içe bir aile olmasalar da birbirlerine bağlıydılar. Güven yoktu, ama bağ vardı. Birkaç senedir hoşlandığı bir kız için ailesini yok sayamazdı.

Olayların ertesi günü Cormac hastaneden çıkmış, ve Malfoy ile beraber kütüphane düzenleme cezası almıştı. Ayrıca ikisinin de ailelerine durumu kibarlıkla bildiren bir mektup gönderilmişti.

Draco için sorun değildi, Voldemort bunun nedenini duyunca planının işlediğine ve Draco'nun güven kazanmasına sevinecekti. Lucius ve Narcissa Malfoy ise bu durumda söz söyleme hakkına sahip değildi.

Fakat Cormac için öyle olmamıştı, ailesi böyle bir şeyi Hermione'ye yaptığı için ona çok kızmıştı ve ilk tatilde onu çok büyük bir cezanın beklediğinin altını çizmişti. Bu da, onu intikama sürüklemek için bir bahaneydi.

Hermione ise berbat haldeydi. Cormac'in onu zorlaması, psikolojisini derinden yıkmıştı. Fakat bu derslerini aksatacağı anlamına gelmezdi; hatta derslerine daha çok yüklenmeye başlamıştı. Harry ve Luna, sahte Cormac'in Draco Malfoy olduğunu bilmiyorlardı, Harry birkaç kez Hermione'nin söylemesi üstüne gitmiş fakat saniyesinde pişman ettiren hıçkırıkları dinlemişti.

Hermione Draco ile konuşmak istiyordu. Bunu neden yaptığını sürekli düşünüyor, kendince bir sebep arıyordu fakat sadece boşluktu. Malfoy ile ne kadar yakınlaştıysa, kafası o kadar karışmıştı ve bu da ona nedensiz bir cesaret vermişti. Malfoy onu terslese bile şu an ona sormaya hakkı vardı ve Malfoy bunu biliyordu.

Biliyordu, ve bildiği için de ister istemez stres oluyordu. Hermione Granger onunla konuşacaktı. Gelip 'Neden Cormac oldun? Neden beni kurtardın?' diyecekti. Belki de daha kötüsü 'Senin amacın ne?' diyecek ve kendinden tamamen uzaklaşacaktı. Bunu istemiyordu, görevi tamamlamak zorundaydı. Daha fazla acı çekmeden olsun ve bitsin istiyordu.

Delici gri bakışlarla Cormac'e 'Bir yumruk daha ister misin' anlamında bakmış ve kütüphanedeki zor görevleri ona kakalamıştı. Cormac ister istemez Malfoy'dan korkuyordu çünkü artık Hermione Granger ve Draco Malfoy'un bir şeyler karıştırdığını biliyordu. Hiçbir olay, bu kadar tesadüfe yatırılamazdı. Bir şeyler karıştırıyorlardı ve bunu gizli yapmasını iyi biliyorlardı.

Bu Cormac'in kendi hayal dünyasıydı, onun düşündüğü kadar büyük bir şey dönmüyordu ama yine de bu dönmeyeceği anlamına gelmezdi.

Perşembe günü, Draco'nun Hermione'den kaçtığı 4. gün akşamında Cormac ve Draco kütüphanenin son bölümünü hallediyorlardı. 3 gündür, 6'dan 10'a kadar kütüphanedeki işleri hallediyorlardı. Harry ve Luna, sahte Cormac'in Draco Malfoy olduğunu bu cezayla tahmin etseler de artık Hermione'yi zorlamıyorlardı.
İşte bu akşam, Hermione harekete geçmeye karar vermişti. Cormac orada olduğu için oraya gidemezdi ama McLaggen ya da Malfoy'u oradan çıkartmak zorundaydı. Bu vakitler dışında bir zaman kollamayı denemişti fakat her seferinde Draco kendi Ortak Binası'na kaçmıştı. Onu da oradan çıkaracak değildi.