Kırık kalpler vardır dünyada.
Yerle bir olmuş bir kaç umut..
Gurur denilen bir aptal vardır mesela onu geçemediğin sürece mutlu olamazsın.
Bazen gurursuz olmalıydın , koşmalıydın aşkın peşinden yalın ayak.
Utanmamalıydın,sıkılmamalıydın.
Aklın yerinden olmamalıydı mutlu olmak için, deli olmalıydın tamamen.
Çepeçevre sarılmalıydı etrafın bir kokuyla ,
ıssız bir şarkı kokmalıydı her yanın.
"054423 Jeon Jeong-guk."
Uğurlu bir sayı olmalıydı, ölürken gözünün önünden geçecek bir tarih olmalıydı.
"054423 Jeon Jeong-guk."
Ellerini göğsünün üstünde birleştirdi jurilerden birisi, diğer ikisi ise perdenin arkasından birinin çıkmasını bekliyordu heyecanla.
Onlarla beraber yarışmacıları izleyen önemli olanlarından küçük olanlarına kadar bir çok şirket menajerleri ise ellerinde ki kartı kapma şansını yakalayacak kişileri belirlemeye çalışıyorlardı.
Gözlerini bir iki saniye yumdu Yoongi. Bu anın hızlıca geçmesini istiyordu. Birazdan kırmızı perdenin ardından nefes nefese Taehyung çıkıverdi. Sahnenin ortasına kadar koştu Yoongi gözlerini açtığında dağılmış saçları ve açılmış kravatını fark etti önce Taehyung gözlerini açabildiği kadar açıp Yoongi'ye sabitlemişti.
"Taehyung, Jungkook'a güvenme."
Gece böyle söylemişti büyüğü ona. Kafasını sağa sola salladı.
"Hyung , Jungkook nerede?"
Hoseok ve Namjoonun gözleride Yoongi'ye çevrilmişti.
Hatırlayacak bir anın olmalıydı en çok...
Kafanda binlerce tekrar eden bir an...
Yoongi yavaşça kalkıp giydiği ayakkabıların yerde sesler çıkarmasına izin verdi. Sahneye çıkıp bir çok kişi ve öğretmenin heyecanla bekleyişlerine eline aldığı mikrofonla son verdi.
"Değerli öğretmenlerim, sevgili arkadaşlarım okul başkanımız Jeon Jeong-guk bugün kabul ettiği teklif dolasıyla Amerikaya ses eğitimi almak için gitti. Bu yüzden yarışmaya katılmayacak kendisi. "
"Sahneye çık ve nereye gittiğimi söyle onlar Yoongi Hyung. Senden başka bir isteğim yok."
Taehyung'un içinde bir kasırga çıkıverdi aniden, yerle bir ettiği tüm hislerini içine alıp oradan oraya savurdu benliğini.
Ağlamak üzereydi, gevşemiş kravatı bile boğazını sıkıyordu, sanki üzerinde ki her kıyafet binlerce ton ağırlığındaydı.Dizlerinin üzerinde durmakta zorluk çekiyordu kuzenine doğru yaklaşıp onu yakalarından sertçe tuttu. Bu esnada Yoongi'nin elindeki mikrofon yere düşerek herkesin kulağını çınlatan büyük bir ses çıkarıverdi.
"Jungkook nerede hyung?"
"Incheon havaalanında."
Taehyung Yoongi'yi iterek koşmaya başladı. Nereye gittiğini tam olarak bilmiyordu. Koşuyordu ve elinden gelen tek şey buydu.
Otobüse binerse kesinlikle geç kalacaktı, etrafta tek bir taksi bile yoktu, araba sürerse kaza yapacağı kesindi çıldıracakmışcasına ellerini saçlarına geçirip çekiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
streak? ✵ yoonmin ✓
FanfictionParkjmn sizi ekledi. Parkjmn yazıyor... wth @CupcakeHeri