-"Hadi dostum yeni AUDi m ile tanış"
-"Bu ne lan böyle nerden buldun olum."
Tabi ki bize çok garip gelicekti bizim bildiğimiz lüks gelen araçlar genelde memurların kullandığı arabalar. En büyük hayalim bir Honda Civic yapmaktı 96 model bir Civic. Ama bu araba herşeyi unutturabilirdi bana. Çok geçmeden arkadaşım müthiş mizah yeteneği ile "Nerden çaldın lan bunu" diyerek gülmeye başladı. Sanırım inanmıyordu bana ben olsam bende inanmazdım. Kısa bir gezintiye çıkalım dedikten sonra tekrar döndük arabayı park ettim ve evime girdim. Şimdi ise yeni bir sorun vardı. Aileme ne diyeceğimi hiç düşünmemiştim. Şansıma da kimse beni görmemiş sormamıştı. Hemen odama çıkıp kapımı kitledim. Düşünmeye başlamıştım artık. Ben kimim? Neden beni seçti? Madem özel bir araba ne farkı var? Acaba sis farları yerinde mini top mermisi atan silahları mı vardı? Yoksa arabanın süper bir motoru var ve beni yarışlara mı sokacaktı? Yada arabada bir bomba yüklü ve benim ölümümü mü istiyordu? Hep kötü şeyler düşünürken bir mesaj geldi. "Her zaman gittiğin parktayım gel" saat 1 ve ben bu saatte asla çıkamazdım. Sadece iki dakika geçmişti ki "7 dakikan kaldı hızlı olmalısın" ben ne olduğunu şaşırmıştım. Gizli gizli çıkmalıydım. Üstümü değiştirip sessizce kapıyı açtım. Hemen koştum arabaya ve çalıştıramıyordum. Ben çevirdikçe kontağı sanki benimle dalga geçer gibi marşa basmıyordu. Arkamı yaslanıp bozulduğunu düşünürken cam kenarında bir parmak izi simgesi gördüm. Bu ne diye parmağımı koyduğumda bir ses gelmişti. Haydi çalış diyip tekrar denedim ve çalışmıştı. Derin bir oh çekip yola koyulma vaktim gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir sevdadır araba sürmek.
Novela JuvenilUzun uzun açıklamalar beni sarmaz. Araba sürmeyi hastalık dercesine ulaşmış kadar isteyen bir insanın başına gelen olaylar yazarsak güzel olur sanırım. Yorumlarınızı eksik etmeyin 😊