1. Bölüm

1.2K 46 41
                                    

~ 08:00 ~

Alarmımı kapatım direk banyoya girdim, duş aldıktan sonra aynada kendime baktım. Kendime bakarken iki ay önce gördüğüm erkek geldi aklıma. Konservatuar'a yazılmak icin girmiştim ve sarışın bir erkek görmüştüm, iki-üç dakika boyunca birbirimize bakmıştık. Sanki o mavi gözlerinin icinde kaybolmuştum, ve çıkmakta istemiyordum. Saçımı taradım ve giyindim.

Nazlı'nın kıyafeti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nazlı'nın kıyafeti

Nazlı'nın saçı Aşağı inip kahvaltı alacaktım ki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nazlı'nın saçı
Aşağı inip kahvaltı alacaktım ki.. Orçun'u gördüm babamla konuşuyordu. Biraz dinlemeye çalıştım

"Nazlı beğenir oğlum, çok güzel seçmişsin" dedi babam.

"Erdem bey, evet der dimi ?"

"Kızım buz dolabı gibidir ama seviyor seni, dört senesini boş boşunamı geçirirdi seninle ? Ve bey deme, baba de ! Kaç kere dedim sana ?"

"Tabi baba, ama korkuyorum belkide Nazlı'nın hayatında biri vardır ? Belkide sadece ailem ve sizin aileniz icin benimle kalıyordur ?"

"Oğlum böyle düşünme bak, senden başkası yok zaten. Ve ailelerimiz icin yaparsa onada mutlu ol bence, senin mutluğun icin kendinde vaz geçmiş kızım."

"Doğru dediniz baba, en iyisi ben bu yüzüğü saklıyım Nazlı duştan çıkar."

Düşünmeden geri çıktım odama, evlenmeye hazır değildim, 24 yaşıma dört ay sonra girecem ve hâlâ hazır değilim. O yüzük parmağımda olamaz, Orçun sorarsa, beynim evet der.. Kalbim hayır diye bağırır. Ben onun icin değil, annem ve babam icin kendimden vazgeçtim. Orçun'u bir arkadaş gibi bile görmüyorum. Annem'le babam peşinde sadece, sanki paramız yokmuş gibi bide Orçun'un ailesinle ortak olmak istedikler. Evet, 20 yıldır bunu bekliyorlar, bizim evliliğimiz anlaşmayın başlanmasına yardım olacak. Çabukça banyoya girip dişimi fırçaladım, biraz ruj sürdüm ve rimel. Aşağı indiğimde Orçun gelip öpecekti ki..

"Orçun görmüyormusun" dedim "Ruj sürdüm".

"Ah aşkım, ben sana demedimi beni öpmeden sürme diye ?"

Kızarak cevap verdim."Orçun, babam var, belki bizi biliyor ama onun önünde seni öpecek değilim yani."

Bana sarılıp yanağıma bir buse bıraktı.

"Seni çok seviyorum aşkım" dedi ama ben dönüp babama baktım.

"Baba, ben çıkıyorum konservatuar'a geç kalıcam şimdi"

"Kızım, kahvaltı etmedin ama. Bak Leyla ablan hazırlamış ne güzel."

"Baba ben yolda bişeyler alırım merak etme." diyip gülümsedim.

Orçun kulağıma doru gelip.

"Sevgilim zaten zayıfladın bu aralar, istersen birlikte yiyelim"

"Hadi ben çıkıyorum, annem'e söyle aramasın orda telefonumu sessize alırım." Diyip çıktım.

Orçun benimle bi' sevgili gibi değil, resmen bildiğiniz abı yada baba ama onun icin normal bir şey.

~ 09:30 ~

Konservatuar'ın yakınında bir cafe'de durup kahve içmiştim, aç değildim. Bir yıl önce anoreksiya hastalığım var dediler, şimdi iyiyim ama yemek yemek istemiyorum. O an hepsi okullu başaramam diye olduğumu sanmışlardı. Ama ben hayattan vazgeçmiştim, belkide annem bir çoçuk daha doğursaydı böyle olmazdı hayatım. Kahvemi tam bitiricektim ki bir kız gördüm. Bir elinde kahve, diğer elinde notaların olduğu kağıtlar vardı. Bana doğru geliyordu.

"Selam ! Sanırım sende konservatuvar'a gidiceksin ?"

"Evet, piyanomu ?"

Gülmeye başladı.

"Evet, nerden anladınki ?"

"Kağıtından, Mozart yazılı" dedim gülümseyerek.

"Sende keman !" Yine güldü. "Çok severim ama piyano canımdır ! Bu arada, ben Pelin."

"Bende Nazlı, memnun oldum."

"Bende, hemde çok !"

Kız'ın saçları kahve rengiydi, gözleri gibi ve gözlük takıyordu. Kızın elline baktım, o kadar inçe ve güzeldiki sadece elerinden piyanist olduğunu anlayabilirdim. Saçları ipek gibiydi, omuzlarının üstüne düşüyordu. Ona baktığımı anladığında.

"Ben gidiyorum, kahveni bitirmişsin, sende gel hadi. Benim ilk senem ve ilk günden geç kalmak saçma olur bence."

"Benim'de ilk günüm." Çok soğuk demiştim, ama insanların benimle bu kadar nazik konuşmasına alışkın değildim "Sen önden git, ben geç kalmam Pelin."

"Tamam orda görüşürüz." Elini sallayıp gitti.

Eşyalarımı toplayıp yavaş yavaş kalkmaya başladım

~ 10:00 ~
Okulla doru gittim ve ders'e on dakika kalmıştı, kapının önüne geldim. Ama girmek istemiyordum, sanki birisini bekliyordum, ama kimi ?
Birden biri bana çarptı, daha doğrusu gitarın kılıfı çarptı.

"Oğlum önüne baksana !" dedim hâlâ kapıya bakarak.

"Pardon hanım efendi ama siz neden kapıyın önünde dikildiniz ?"

Sesi.. Kalbim birden hızlanmaya başladı, aklım "O ! O bu adam" diye bağırıyordu. Dönüp baktığımda o vardı, sarışın mavi gözlü bir adam. İki ay önce gördüğüm adam önümdeydi. Gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum, oda benim derin kahve rengi gözlerimden.

"B-ben Ateş, Ateş Acar" elini uzatı bana doru.

"A-Ateş Açar ne ya ?" dedim, gözlerimin kırpmasını istemiyordum, sanki o beni içine çekiyordu.

"Acar, Açar değil" dedi gülümseyerek ve gitti.

Gitti.. Nasıl yürüdüğüne baktım, o an, A'dan Z'de kadar yazılmış hayatımı unutmuştum, sadece o vardı aklımda. Adam'ı tanımıyordum ama sanki ruhum onu seçti. Sanki gözlerinden hayatını okudum, açık kitap gibi inçeledim ve bıkmadan okudum.

—————————————

SELAAAM ! VE EVETT İLK BÖLÜMLE BURDAYIMM
UMARIM BEĞENDİNİZ
OY ATMAYI UNUTMAYIN

Twitter hesabım: @ltbaxx

Yasaklara TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin