Arkadaşlar okunma iki bin olmuş çok sağolun. Bu yüzden bu bölüme BİR SÜRÜ fotoğraf atacağım.
Marinette Soğuk... Paris’i kaplayan eşsiz soğuk... Tepeden tırnağa buz olan Eyfel Kulesi... Güzel bir sabah. Pencereyi kapatıp perdeyi çektim. Üstümü değiştirip sandalyeye oturdum. Canım farklı bişey yapmak istiyordu. Tabii ki makyaj...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evet harikaydım. Telefonum çaldı. Alya arıyordu.
"Efendim Alya"
"Marinette evinin önündeyim hemen gel!"
"Ne oldu Alya?" diyerek heyecanını anlamaya çalışıyordum.
"Soru yok Marinette gel!"
Aşağıya indim ve gördüğüme inanamıyordum. Adrıen ve Nino hazırlanmıştı. Alya "Sinemaya gideceğiz" diye bağırdı. Olayın şaşkınlığı ile kendimi Adrian'ın tuttuğu arabaya attım. Ve şoför geldi. Yanıma Alya oturmuştu. Neyse ki aceleyle çıksam da çantamı almıştım. Telefonum içindeydi. Heyecanla Adrian'a baktım. Ön koltukta tam da benim oturduğum yerin önündeydi... Araba yol boyunca ilerlerken diğerlerinin sohbeti hiç kesilmedi. Arada cevap veriyordum ama stresten konuşmakta zorluk çekmiştim.
Arabadan inmek için Nino kapıyı açtığında önümüze birden kusmuğa benzer sıvı düştü. Refleks olarak kendimi geri çektim. İçimden Hawkmoth'un işi diye düşünmeden edemedim. Birkaç metre mesafe uzaktaki sinema ilişti gözüme. Harekete geçme zamanı!
Kısa kestim, üzgünüm telafi edeyim diye alttaki resimleri size armağan ediyorum ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Masum girl👆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.