Ssrayla alkımda numaraları alıp tanıştıktan sonra ilk buluşmamızdı.sabah kalktım kumral ince telli saçlarıma bi fön çektim sonra baktım davay davay diyen rus gaylere benziyorum sikerim ya diyip dağıttım saçları.Siyah bi gömlek lacivert bi kot giydim.
kadıköy boğa'da buluşucaktık başka nerde buluşulur ki amk.
-nerdesin dedi
-boğanın üstündeyim gel görürsün dedim
-şaka yapma dedi
-o sırada bi hışımla boğanın üstüne çıktım esrayı uzaktan gördüm bildiğin kahkaha attı.
-bi foroğrafımı çeksene dedim
-in rezil ediyosun kendini dedi
-napolyon bonapart gibi oldum dimi dedim
-hayır daha çok delinin teki oldun dedi
-peki dedim indim
-selam(gülümseyerek)
-selam sana da
-ee nasılsın dedi
-nolsun ya boğanın düğmesini bulamadım normalde rıhtıma kadar gelicektim onla dedim.
-alkol var mı dedi
-beni sarhoş etmeye mi çalışıyorsun dedim
-offf dedi
-peki peki hadi gel içelim dedim
-allaannn!
-kahve güzelim kahve.
Nazım hikmet kültür merkezine gittik çay söyledik.
-esra
-efendim
-biliyorum erken ama ben senden hoşlanıorum haberin olsun
-oldu
-oldu demek(amk kezbanı iç ses)
-alan
-efendim
-benim de senden hoşlanma ihtimalim epey yüksek.
-ahaha o niye
-ne bileyim sevimlisin ağzında fena laf yapmıyor değil hani ama umutlanma sen yine de
-balayı maldivler olsun sevgilim
-alaannnn!
-peki
-eeee alan başkane başka çıkıyoruz işte illa o teklifi mi edeyim
-çıkmak için erken
-asıl ilk buluşmada girmek ahlaksızca
-alaann şaka bi yana sinirim bozuluyor
-tamam yahu latife ettim
-latife ne be eski türkçe
-ne var mis gibi
-bilmukabele o zaman alan
-hah şöyle.
neyse kahveleri içtik sahilde dolaşıyoruz kayalıklara oturalım mı dedim.
-peki çekirdek alalım dedi (çekirdek aldık)
-kayalıklara oturduk 2-3 saat kadar hemen hemen her konudan muhabbet ettik.
-sonra gözlerine baktım iyiki tanımışım seni dedim
-niye dedi
-ben galiba hoşlanmanın ötesini hissedeceğim sana dedim
-hisset güvenli bölge dedi
-sen nasıl kızsın hiç romantikliğe izin yok dedim
-romantizm yerinde güzel buraya uymuyor ilk buluşmada sırıtıyor dedi.
-hayat aslında bi aşk ne zaman kaçsak savaşmayı bıraksak kapılarını açar ne zaman sarılsak aşağı atar romantizm aslında aşkın tuzu tüm bu değişkenler içinde asla ve asla yanıltmayan tek şey şuan bana bakan o iri ela gözlerin diyemedim ya la.
-romantizm yerinde güzel buraya uymuyor ilk buluşmada sırıtıyor dedi.
-bence de öyle dedim.
sonra yaklaştım hiç bi şey demedim bekledim bi süre dudaklarına yakın bi şekilde burnundan verdiği nefes üst dudağımın burunla arasındaki o kıscaık mesafeyi ısıtıyordu.
Ve sonra ilk kez öpüştük ilk buluşmamızda sade utangaç ama bi o kadar tahrik ediciydi.
