Taehyung ve Hoseok daima hangi dersin öğrenciler için daha önemli olduğu konusunda tartışıp dururlardı. İkisinin de birbirinden inatçı olması bir yana, tartıştıkları konuda her ikisi de bir sonuca kavuşmuş değillerdi.
Yani...baraj dersi olan edebiyat mı daha önemliydi yoksa öğrencilerin korkulu rüyası olan matematik mi ? Sorusuna bir yanıt bulunur muydu ki ?Bu öznel bir soruydu, kişilere göre cevaplar değişiklik gösterirdi. Bu nedenle ikisi ne kadar tartışıp dursa da...eh hepsi boşuna gidiyordu.
"Bakın Bay Jung, öğrenciler boşuna matematik dersinden korkmuyorlar değil mi ? Çok önemli bir ders olacak ki her sınavda bocalayıp bizden not dileniyorlar !"
Hoseok sinirle karşı çıktı.
"Asıl siz bakın Bay Kim, edebiyatı geçemeyen bir öğrenci matematik dersinden geçse de sonraki hayatında zorluk yaşıyor.Ayrıca öğrencilerin her sınavınızdan kötü notlar almasının sebebi sizin anlatma şekliniz olabilir. Lütfen bunları düşündükten sonra karşıma çıkınız !"
Taehyung karşısındaki özgüven dolu gözlere, gözlerini kısarak baktığı sırada öğretmenin haraketlerinin değişiklik göstermemesine sinirle tıslamıştı.
Korkmuyordu işte, ne yaparsa yapsın karşısındaki alımlı beyefendinin gözünü korkutup, kaçmasına sebep olamıyordu.
Bazen kendisi bile bakışlarından korkarken Bay Jung'un korkmaması canını sıkıyordu genç öğretmenin."Hah ! Anlatışım kötüymüş güldürmeyin beni. Ben bu genç yaşıma rağmen hukuk mezunları çıkarttım sınıfımdan ne diyorsunuz siz ?"
Hoseok gözlerini devirdi. Bıkmıştı bu adamdan, her gün durduk yere tartışma başlatıyor, günün en güzel saatlerinde canını sıkıp duruyordu.
"Akıl yaşta değil baştadır yalnız bilmiyorsanız konuşmayın zira ben konuşmayı bilen insanlara dil dökmenin peşindeyim."
Bir edebiyatçı her yerde edebiyatını konuştururdu sonuçta.
"Ben sayısalcı olabilirim lakin bir çift söz de söyleyebilirim. Konuşmayı gayet iyi biliyorum o yüzden rahatlıkla dökün dilinizi. Saçmalıklarınızı dinleyebilecek kapasitedeyim merak etmeyin."
"Aaaa yeter be ! Her gün her gün başımı şişirdiniz. Ben Tarihçiyim ama sizin kadar konuşmadım yemin ediyorum. Hayır anlamıyorum derdiniz ne ? Yaşlı başlı adamım ben, sizi dinlemek zorunda mıyım be ?"
En sonunda patlamıştı ihtiyarımız.
Haklıydı da ne diyebilirdin ki, sonuçta bu olayı günden güne yaşadığın zaman artık insan sıkılıyor ve sinirle dolup taşıveriyordu.
Öğretmenler de usulca başlarını sallayıp, ihtiyar Daesun'a katıldıklarını belirtmişlerdi bu sırada.Taehyung ve Hoseok yaptıkları tartışmanın çocuksuluğunu fark edip utandıklarında bir süre bakışıp ağızlarında "özür dileriz" diye bir cümle dolandırmışlardı.
Şimdi bunlara yetişkin mi derdiniz çocuk mu ?
Ah ah Tanrı bilir biz nerden bilelim.
•••
"Hocam ben bu soruyu anlamadım rica etsem tekrar anlatır mısınız ?"Taehyung, kafasını sallayıp anlatmaya koyulacakken pencerenin karşısında gördüğü bedenle durulmuştu.
Bu o alımlı ve yakışıklı beyefendiydi.
Karşı sınıfta ders anlatıyor, öğrencilerine gülümseyen yüzünü bağışlayıp onları gülüşüyle kutsuyordu.
Abartmak istemiyorum ama gerçekten parıldayan bir güneşten farkı yok gibiydi genç adamın."Hocam ?"
"A-Ah şey evet 4. soru değil mi Hye Ri ?"
Gözlerini son anda Bay Jung'un akıl, göz, artık Tanrı ne verdiyse kamaştıran bedeninden zorla almıştı Taehyung.
Tahtadaki soruyu yalın cümlelerle tekrardan anlatıp, soruyu soran öğrencisinin anladığına emin olduktan sonra sandalyesine oturup pencereden güzel gülüşlü adamı seyretmeye koyuldu.
Ve zaman geçti, zil çaldı...
Bay Kim, güzel gülüşlü adamın gülüşünde kaybolurken, Bay Jung izlenmesinin verdiği heyecanla daha da güzel güldü.
•••
minyoOFFgi
Doğum günün kutlu olsun.
Beni güldürüp, günlerimi sensiz bırakmadığın için binlerce kez teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teacher and Teacher | Vhope
Fanfictionİki birbirinden yakışıklı öğretmenin tartışarak başlayan ilişkileri aşka dönüşür. ••• @minyoOFFgi Doğum günün kutlu olsun. boyxboy vhope fluff teacher au