5.BÖLÜM

26 2 0
                                    

Menajerlerimizin ve Yapımcının gitmelerinin üzerinden 1 saat geçmişti ve hala ortalıkta görünmüyorlardı.

Arabaların tam olarak nerede olduğunu bilmediğimiz için de dönemiyorduk çünkü arabadan indikten sonra uzun bir süre yürümüştük.

RM başta tedirgin olsa da kısa sürede lider olarak grubunu sakinleştirmiş ve bizimde sakin olmamızı söylemişti.

Tek çare menajerlerin ve yapımcının buraya geri dönmesiydi.

Jin : Gerçekten mi? Burada 14 kişiyiz ve kimse dönüş yolunu hatırlamıyor mu? Ben acıktım dönmek istiyorum artık!!

Diye ayağa kalkarak konuştu. RM onun kolundan çekerek tekrar yere oturmasını sağladı. Ve çantasından bisküvi paketini çıkarıp Jin'e uzattı.

RM : Şimdilik bununla idare et. Dönünce istediğin kadar yemek yersin.

Jin : Teşekkürler sende olmasan kim beni düşünecek 😁😁

Diyerek paketi açtı. Önce biz kızlara ikram etti. Hazır gıdalar tüketmek yasak olduğu için teşekkür ederek geri çevirmiştik.

Erkeklerin hiç birine sormadan paketin içinden bisküvileri yemeye başladı. Tabi hepimizin ağzının suyu akmıştı bile. Erkekler de dahil..

Peria kulağıma yaklaşarak " Sanırım diyeti bırakıyorum. Sabah öğünlerimiz zaten çok azdı ve ben acıkmaya başladım" diyerek yutkundu.

Ben " Peria unni sen bizim liderimizsin, sen nefsine sahip çıkmalısın ki bizde senin gibi kurallara uyabilelim" dedim.

Bu sefer de sağ tarafımda oturan Aria türkçe konuşarak sessizce " Nisa ben acıktım. Bak biz Türk'üz, kebapla, börekle, poğaçayla, dolmayla, kısırla büyümüş insanlarız. Bizim bu diyete bu koşullarda devam etmemiz mantıklı değil. Eğer karnın açsa peşimden gelirsin" dedi. Ve ona soru sormama bile fırsat vermeden yanımızdan kalkıp çantasıyla beraber bizim için ayrılan iki kulübeden birine girip kapıyı kapattı.

Hepimiz onun arkasından bakmıştık.
Peria " Aria neden gitti?" diye sordu.

Ben " Bilmiyorum biraz halsiz hissediyormuş o yüzden menajerler gelene kadar odada dinlenecekmiş" dedim.

Hana " Yalnız kalmaması gerekiyor ama neyse ben gidiyorum yanına" diyerek ayaklanınca hemen ayağa kalkıp Hana'yı tekrar yerine oturtturdum.

Ben " Ben onun yanına giderim siz birşey olursa bize haber verin" diyerek ( Derin'in) Aria'nın peşinden gidip kulübeye girdim.

Girmemle şok olmam bir olmuştu. Yarabbim bu bir rüya mıydı?

" Derin bu ne? Nerden buldun bunları?" diye sordum.

Gülümseyerek " Çok güzel görünüyor değil mi?" diyerek bana bir çikolatalı gofret paketini fırlattı.

Hemen paketi açarak büyük ısırık alıp ağzım dolu konuştum. " Kızım sen bitanesin yaa valla seni anan benim için doğurmuş " diye gofretimden ikinci ısırığı aldım.

Ve hemen Derin'in oturduğu yatağa oturup çantanın içindeki yiyeceklere baktım. İçinden bir tane kraker paketini elime alıp açtım. Gofretimden kalan son parçayı yedikten sonra karakere başlamıştım.

Derin " Bak hele bana arkamızdan kimse gelmedi di mi?" diye sordu.

Ben " Yok kimse gelmedi rahat ol. Da hayırdır sen bu bütün abur cuburları neden getirdin? Ceza puanı mı almak istiyorsun" diyerek yemeye devam ettim.

Derin " Bunları bu odaya saklayacağım. Burada arada krizimiz tutarsa yeriz, anlaştık mı? Bu bizim küçük sırrımız" diyerek çantasından yiyecekleri çıkarıp poşeti bağladıktan sonra küçük bir çarşafa sardı.

Kamp Yarışları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin