4/4/2017

1.2K 120 22
                                    

Cevabın erken geldi. Bugün eşyalarını toplamak için eve uğradın.

Sarhoş değildim, banyoda ağlamakla meşguldüm ama kapının kapanma sesini duyduğumda yine de ayağa kalktım. Lorcan olmalıydı, bana yiyecek bir şeyler almaya gitmişti. Sana kıyasla, benimle daha çok ilgileniyor. Bir şekilde onun gay olmasını ve birlikte olmamız fikrini aklıma getirdiğimde, bana çok iyi bakacağını tahmin ediyorum.

Seni ikinci katta, koridorun başında gördüm. İkinci kattaki banyo daha büyük olduğu için onu kullanıyordum, beni daraltmıyordu ve rahat rahat ağlayabiliyordum.

Mavi gözlerin bana döndüğünde, umutsuzca geri gelmiş olmanı diledim. Dizlerim titredi, kalbimde bir tür çarpıntı hissi yaşadım ve nefesim boğazımda tıkalı kaldı. Hareket etmeye çalışırsam, ayaklarım birbirine dolanacaktı.

Bir saniyelik bakışının bile beni ne kadar etkilediğini fark etmeni dilerdim, Scorpius. Yüzünde hiçbir değişiklik olmadan odamıza girmeni değil.

Seni takip ettim ve içeri girdim, dolabından birkaç kıyafet çıkarıyordun. Yatağa oturdum, kıyafetleri umursamazca yere atışını izledim. Seni görmemiş olmanın özlemini gidermeye çalışıyordum.

Dolabın en arkasından bir sırt çantası çıkardın, yere fırlattığın kıyafetlerden bazılarını içine atmaya başladın. Ardından çantayı sırtına aldın, elini ceketinin iç cebine attın ve oradan bir kağıt çıkarıp bana uzattın.

Sana baktım ama mavi gözlerin, bir buzdağı parçasıymış gibi bakmaya devam ediyordun. Hiçbir duygu belirtisi göremedim, bu yüzden kağıdı açtım. Sen bu sırada benden bir adım uzaklaştın.

Boşanma davasına ait olan birkaç belge ellerim arasında dururken, kapının kapanma sesini duydum tekrar ve bu sefer gelenin Lorcan ile Lysander olduğuna emindim, sesleri duyuluyordu. Zihnim, gözlerimin birkaç kere üzerinde geçtiği kelimelere yoğunlaşmıştı.

Şunu söylemeliyim ki, ben hiçbir zaman boşanmak istemedim, Scorpius.

Lorcan ile Lysander'ın endişeli bir şekilde odaya daldığını fark ettim, nemlenen gözlerim bir anlığına onlara kaydı ve sonra tekrar Scorpius'a döndüler. Kekeledim. "İstemiyorum."

"Ben istiyorum" dedin. İçten içe bildiğim gerçek, senin boşanmak için bir olay bekliyor olmandı ve beynim haklı olduğumu haykırdı. Kalbim bu sefer ona karşı çıkmadı. Bilirsin, bazen tüm duyguların seni acı gerçeğe alıştırmaya çalışır. Başından beri doğru olduğunu bilmeme rağmen, içimde bir şeyler bunu kendime söylememi geciktirdi.

Bu şey, sana duyduğum güvendi. Birine güvenmen, sana onun tüm yanlışlarını doğru kabul etmek zorunluluğunu veriyordu çünkü sen böyle olmasını istiyordun. Onun kusursuz olmasını, seni seviyor olmasını ve senin için her şeyden vazgeçecek olmasını.

Lysander olayı anlamadı ve Scorpius'a turun geciktiğini söyledi. Scorpius ise bunu bildiğini, boşanma davası sonlanır sonlanmaz beklemeden tura çıkabileceğimizi söyledi. İkisi de şaşırdılar, boşanacağımızı düşünmemiş gibiydiler.

Sen eve geç gelmeye başladığından beri, bundan şüpheleniyordum. Yine de bir keresinde beni asla bırakmayacağını söylemiştin ve o sözün, bende gerçekten derin bir etki bıraktı. Bunun farkında değilsin.

Benden mutlu son ve mutsuz son arasında bir seçim yapmamı istediğinde ve mutsuz sonu seçtiğimde, bana neden bunu seçtiğimi sormuştun. Mutlu sonlara inanmadığımı söylediğimi hatırlıyorum.

Söylesene, Scorpius, buna gerçekten inanmış mıydın? Yoksa bu yüzden mi beni yıkılmış bir şekilde sonumuza doğru yolcu ediyorsun?

my husband's girlfriend ↠ scorbusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin