İNSANLAR NEREDE?

girdap

sene 2012 mevsim kış ayını gösterirken amansız ve saçma bir girdap misali kayboluyor karmaşanın içinde kendini mavi..

okula son kez bakış.. arkadaşlarına sevdiklerine.. 

gitmeden son kez izcilik turunda Ankara Anıtkabir'e gidiyor. dertleşiyor bazı arkadaşlarıyla üsten? her şey mükemmel giderken neden?

gerçekten bir şeylerden nefret olmalısın dedi İrem merakla salıncakta sallanırken;

ben anne mı babamı kaybettikten sonra bile düşünmedim diye ekledi..

mavinin boğazı düğümlendi bir şey diyemedi..

nasıl unutabilir diki koca bir fiyaskoyu..  

Sehrim bu sehirde son gecem,

İcimde biraz hüzün var biraz sevin var.
Sen diyorum sehrin kadar güzel
Şehrim kadar acılı,umursuz bir boyun eğişle,
Zorlandıgım son derece yalan ve acılı
Geride bıraktıgım yalan,hayal kırıklıgı,acı bide
Cocuklum ve son defa son defa cocuklugumu
gecirdigim
GÜZEL SEHRİM!!!
İcimde bir his var senin kadar acılı
umutsuz, evet artık cok gec!yaptıklarım
Toplamak ve düzeltmek icİN
Elim kolum baglı ümitsiz bir boyun eğişle
yürümeye zorlandıgım bana son derece yalan ve corak
Bir yolun basında gibiyim heyecan duyabilecegimi asla düsünemezdim...
Tek bir adım sonra bu güzel şehirde son gecem elveda güzel şehrim
ELVEDA COCUKLUGUM!!!

sonra ilk uçakla ablasının yanına giderken hiçbirşey düşünemiyordu oysaki..

nasıl unutabilirdi koca yaşam?? aşık olduğun şehir..

suriyede pek vakit geciremedi aslında.. son 3 günü ablasının olmadığı sınıra yakın bir yerde kaldı..

köye yakın değişik bir yer şehit cekdar akademisi..

gittiğinde en büyük korkularından biri dilini bilmediği bir yerde aileden sevdiklerinden ve topragından istanbuldan cok uzakta bir yerdeydi...

orda öğrencilerden 10 kıza yakın kişi vardı. sadece bir suriye kobanili biri dilini biliyordu. eğitim sonrası bir tek onunla konuşuyordu. birde komutanları şilandı sanırım..

kız kardeşiyle beraber savaş sonrası kaçmışlar..katılmışlar.. dağları gösterdi karşısı şırnaga yakın deyince kanı durdu mavinin.. abim orda asker diye iç geçirdi.. 

ordan kısa bir sure sonra yola koyuldular bır  aksam vaktı.. yürüyerek

soguk bır gece yerler camurlu.. bır ara elı camur oldu elını sılıp peceteyı yere atınca komutan cıkıstı.. sormadan ne ıs yapıyorsun desıfremı ediceksın bızı..

yol uzerı hayvanları olan bır köylu gectı. arkadan yaklaştı ağzını kapadı!

soru sorup gönderdı.. sonrası yola devam

uzun bir nehir FIRAT nehrı uzun soğuk ve hızlı akıyordu...

karlı havada suya gır bota bın karsıya gec.. kısa yürüyüş ciyaye spi (beyaz dağ)

bıraz cadırda atıştırdılar mavı agzına tek lokma surmuyor.. sobanın başında kurulanmaya çalısıyor.. olayın şoku titriyor adeta..

yolda başındaki komutan mavıye takılmıştı bebek katilimi olacaksın diye? şaka yapsada kanını dondurmuştu. geri dönmeliyim diye düşünüyordu..