Bu sırada Cemre tuvalette ağlıyordur.Dişlerini fırçalamaya giden Eylül ağlama sesleri duyar ve kimin ağladığını merak edip,
"- iyi misiniz?" Der merak içerisinde
Cemre anlamaması için sesini değiştirmeye çalışıp,
"- iyiyim teşekkür ederim."
Der başka biriymişçesine.
Eylül iyi olduğundan emin olmayıp beklemeye devam eder. Bundan haberi olmayan Cemre gözlerinin silerek tuvaletten çıkar kapının önündeki Eylül,
"-Cemreee sen mi ağlıyordun ?" Der şaşkınca
"- yoo ben niye ağlıyayım? Ağlamıyordum ben."
"- yalan söyleme Cemre bak gözlerinde kızarmış ağlamışsın sen ne oldu?"
"-söyleyemem..."
"- yaa Cemre biz kardeş değilmiyiz ,ha kardeş birbirlerinden birşey saklar mı?"
Cemre isteksizce cevap verir,
"-söyleyeceğim ama senden ve benden başka kimse bilmeyecek tamam mı ?"
"-Tamam."
"-Tamam o zaman burda olmaz gel odada konuşalım."
Odaya gittiklerinde kimse yoktur zaten Cemre'nin yatağının üstüne otururlar Cemre daha anlatmaya başlamadan gözleri dolmuş gözyaşları düşmemesi için gözlerini kapatıyordur. Eylül anlatmasını bekler Cemre içli bir nefes alıp tekrar tembih ettikten sonra anlatmaya başlar.
"-Eylül aslında nedensizce ağlamıyorum. Sana tek bir soru sorucam sevdiğin adam kanser olsa sen napardın?"
Eylül şaşırarak gözleri dolu,dolu Cemreye bakar,
"-yoksa Serkan..."
Cemre evet dercesine gözlerini sımsıkı kapatır ve dişlerini sıkar.
Eylül Cemre'ye sarılır. Eylül'ün gözünden düşen göz yaşları damla,damla Cemre'nin sırtına düşer.
"-Cemre Serkan iyi olucak,herşey eskisinden daha iyi olucak hemde herşey ,herşey düzelicek..."
"-olucak dimi herşey iyi olucak,Serkan iyi olucak."
"-Evet ama gözyaşlarını silerek başlayabilirsin,yoksa birazdan birileri gelicek ve sırrımızı birileri daha öğrenecek."
Cemre gözyaşlarını siler,
"-Eylül teşekkür ederim, derdimi birilerine anlatmak çok iyi geldi ama ikimizin arasında kalıcak tamam mı?"
"-Tamam canım Benim sadece sen ve ben bileceğiz."
Eylül hala olayın şokunda sesi titrek bir şekilde konuşuyordur.
Ertesi sabah Cemre erkenden Serkan'ın yanına gitmiştir.Serkan ile birlikte okula geçeceklerdir. kader ise ders çalışıyordur.Eylül'ün canı sıkılır. O da bahçeye çıkar biraz zaman geçtikten sonra can sıkıntısını giderecek kişi gelir zaten Ali bahçeden içeri girer.
"-Sen niye buradasın birşey mi oldu."
"-Biliyorsun bazı olaylar için Feride hanım bize yardımcı oluyor o tür bir olay var ondan geldim."
Ali Feride hanım'ın odasına çıkar.Eylül de yurda girip hazırlanır ve kaderle okula geçerler.
Gittiklerin de Cemre ve Serkan masada oturuyordur.Eylül Serkan'ın saçlarını gördüğünde şaşırır ancak Serkan'ı üzmemek için yorum yapmaz.Olanlardan haberi olmayan Kader,
"-Aaaa Serkan saçların..."
Serkan üzülür ancak Bekir etmemek için,
"-stil olsun diye yaptım hep aynı,hep aynı sıkılmıştın." Der üzgün konuşmasıyla.
"-Ama güzel olmuş,güzel yakışmış sana."
Der ve kitaplarını açıp çalışmaya başlar.Biraz zaman geçtikten sonra Meral ve Mert de gelir,Ancak aynı masaya oturmazlar.
"-yaa herkes geldi Güney nerde?"der Eylül.
"-Aynen ya Güney nerde bilen var mı?"diye üsteler Cemre,
Kader üzgünce cevap verir,
"- yaa kızlar, bence Güney bugün gelmez."
"- yaa Kader sen bişey mi biliyorsun."
"- yaa Eylül hatırlıyor musun geçen Güney Songül'ü arkadaşlarına tekstilde çalışıyor yerine tekstilde okuyor demişti ben onu ağzımdan kaçırdım.Güney evi terk etti."
